Yarım Aya: ürkiye SPOR Teşkilâtı Başkanı > Hikmetin Söyledikleri “por teşkilâtı başkanı Saylav General Ali e ve linden İstanbula dön aber alınca, istirabat e E- dukları Tokatlıyan otelinde ken- dilerini ziyarete gitmiştim. Yanlarında bir Saylav arkadaşı vardı eni kabul ettiler ve dinç bir sesle — Gel bakalım. bizim Balıkesirli yazıcı |. diye, * hemşehri olduğumuzu anlatarak - iltifat buyurdular. Bir zamanlar Avrupalıların basta adam dedikleri Türkiyenin, içeride istib- dat ve cebaletini.. dışarıda düşmanlarını yokederek; Türk ve cihan tarihlerini eşsiz zaferlerle. inkilâplarla süsleyen «Atatürk» Türkiyesinin bu değerli ge- neralı, benimle bir arkadaş gibi hem konuşuyor, ve hem gülüyordu. Yaşlarına göre halâ manen ve mad- genç, zinde olan generalin, Ba. likesirde kolordu kumandanı iken, Türk gençliğini daima canl Ve MmüÜnevys ver görmek istediklerini, bütün Balıke- sir halkı ve gençliği, çok güzel bilirler. Onu, hiç unutulmıyacak derin bir sevgi ve saygı ile severler. Bir yandan kendilerile görüşürken, bir yandan da hafızamda yakın bir maziyi yaşatıyorum : General Ali Hikmet, Cumhuriyet hükümetimizin feyizli ışıklarını: bir zaman Türkiyenin hacısı, hafızı en bol olan bu mutaassıp şehirinde - yaymak için, hiçbir fedakârliktean kaçınmamıştı. Gençliği, Cumhuriyete lâyık bir şekilde yetiştirmek için, onları okumağa, sanata ve spor hareketlerine teşvik “ ederek, «Atatürk» güneşinin aydınlatdığı inti- bah ufuklarına akın ettirmiştir. General Ali Hikmetin bu alandadi yüksek kıymetli omesâileri .. üyük muvaffakıyetleri, Balıkesir tarihinde ve Balıkesirlilerin kalbinde derin bir yer tutmuştur Balıkesire geldiği zaman istasyon civarları bombo: tı. Şehrin bu yerlerine oş bir toprak en göze çarpan Belediyenin çöp arabaları birdüzüye pislikleri döküyordu, Hiç unutmam. Balıkesirin zengin eşralından biri anlatmıştı: ; unan işgalinden evveldi. Bans amidiye mahal lesinde bir akrabaya veda ettiğim vakit, saatime baktım. Trenin dakika vardı, doğru yoldan gidersem geç kalacağımı.. boş arsalardan kestirme gidersem tam vaktinde trene yetişece- 12 dırmaya gidecektim, gelmesine on * Yazan: NIYAZi ACON ? ğimi hesap ettim. Akşamın alaca kas rebrça koşmaya başladım. İstasyona üçy üz metro kala, diz kapaklarıma ka- dar bir bataklığa saplanmaz mıyım? Bu hal ile istasyona gidemezdim, oşduğuma mı, treni kaçırdığıma mı, yoksa diz kapaklarıma kadar çamura bulandığıma mı yanayım?. General Ali Hikmet, işte bu şehirin harap ve bataklık olan her yerini bir mamureye çevirtmiştir. İstasyon civarı Balıkesirin en güzel yeri oldu. Yollar genişledi, bu çıplak yerlere" Askeri mahfel”gibi sinemalı bü yük bir bina.. yanınada * susuz memleke- tin bu çorak toprağına - çamlı güzel parklar, İstanbulda bile bir eşi olmıyan büyük bir Stad, Stadın yanında idman» cılar mahfeli, soyunma; içtima yerleri, tenis kordları yapıldı. Asırlardanberi kahvelerde iskanbil, tavla oynamakla vakit geçiren uyuşuk nçlik, onun bimmetile bu sahalara atıldılar; ve Türk sporculuk aleminde batırı sayılır bir mevki kazandılar. Gaz tecilerin sön günlerde Ankara iv alıp yazdıkları yeni gen» çlik teşkilâtı haberleri hakkında, en taze ve en sıhha ve duş tlı haberi almak için, sayın generala sordum : — Gazetelerin, yeni kurulacak olan GE teşkilâtı hakkında yazdıkları ceye kadar doğrudur? e manalı güldü ve — Ab! şu gazetecilerin şişirme has talığı olmasa ne iyi olur. Bir kelime bie mı.. o bir kelime bir sütun oluyo: e şişirme hastakşını ker şifte inat buyuran generala: — inlük gazetelerimiz on altı sahife çıktıkdan sonra, bu, hastalık de- gil, muharrir için bir mecburiyettir, diyecektim.. fakat çarşaf gibi on altı sahifeyi her gün doldurmak zaruretin. v ağ e a de () olan gazetelerin bu sırrr nı söylemekten o ân vazgeçtim, Susmuşlardı Deminki sualime cevap alar bilmek için, onu tekrarladım, Neden süküt ettiklerini izah ettiler. / — Az evvel ne söylemiştim? Gaze. tecilerin şişirme hastalığı. Sordukları sunallere mümkün oldu. ğu kadar cevap veriyoruz, yazılar çıkı. or. Yazıların içindeki haberler bizim; fakat öyle bir yazıyorlar ki; hani insan muhaddep ve mukaar aynalarda ken. disini nasıl görürse.. yazılarda o şekilde, Kendilerine atfedilen bu şekil bazı neşriyatı boş görmedikleri an Zenerali ikna edebilm in? — Eğer, sizleri, yaza ği yazılarla rencide edecek olur isem, Balıkesirliler beni, bir daha Balıkesire koymazlar, dedim Bu sözüm üzerine güldü ve anla mıya başladı: Bu gün en büyük gayemiz, yur: dumuzda verimli, faal bir gençlik teş- kilâtı vücuda getirmektir. Bugünkü Avrupanın bütün icraat ve hareketlerinden anlayoruz ki herşey, gençlige istinat ediyor. Bu devletlerin başında olanlar; gençliği, kan ve vatan davasını müdafaa edecek bir bale gw tirmek için, geceli gündüzlü çalışıyorlar. " Yarmki savaşları zaferle neticelen: | dirmek ancak, gençliğin imanlı, münev ver ve sportmen olmasile kabil olacaktır. / Zamanın ve istikbalin daima büyük milleti olmağa âzmetmiş devletler, genç liğin büyük kıymetini tanımış devlet- lerdir. Misal mi istiyorsunuz ? işte Bole vik Rusya, işte ii Almanyası; işte e İtalya ası Türkler, Ta durdukca refah içinde mustakil yaşamaya and içti” #imizi, en son savaşlarımızın zaferile, bütün cihana bir kere daha gösterdik. arattığı zaferlerle Türk farihini nurlandıran.. cihan ufuklarına ün salan inkilâbımızın güneşi ve büyük şefimiz "Atatürk, , bizi, bütün milletlerden | üskün çıkarmaya çalışıyor. 17 milyonluk bütün nüfusumuz içinde bir ferd tasa vur elmeyorum duğu gayeye ulaşmakta tereddüt gös tersin. İlim, fen sahalarında büyük medeni | yetlerin fevkina çıkmi ki, onun işaret buyur ak.. ve insanlık ufkunda parıldayan bir heykel olmak isteyen bugünkü «Atatürk! Türkiye General Âli