ü EN vatanımda, İspanyada bu- lu m, hayır, elime silâhı alıp, karşılıklı inim birine katılma: kadın için kan dökmek, bence, ne mak- satla, ne şekilde, ne suretle olursa olsun günâhtır. pe ki her zaman, her yerde sadece sulh.. ve e Si da kan döker...» n Çinçilla şuh bakışlarını, sivri kizil örsakik yda ei ilâve etti: em ökmek... zdım. Bir ece neşe ve huzur tim- Laarri yan ie İpana ayı müdafaa için, belki desi bakma da erkekler yanında yer alması caiz olabilir... Ancak düşünün ki şimdi, bugün, ii vü- ran da vurulan da İspanyoldur.. Ve memleketindeki kanlı ibare göz” lerinin önünde canlanmış gibi, bakışları bir noktaya mıhlandı. Sonra ürpererek, içini çekti — Kaç aydir, o küçüklüğümdenberi alışdığım edebiyatı, romanları, hikâyeleri bir tarafa bırakdım, sabahtan akşama kadar gazete okuyorum; ve bir yabancı gözünde nihayet heyecanlı bir haber olan satırlar, yurdundan uzakta kalmış bir İspanyol kızı için, her kelimesi bir ayrı gözyaşı yi ıstırap kaynaklarıdır. imdi orada olsaydın, ne ya: pardın ? Hiç düşünmeden cevap veriyor: i — Hastabakıcı olurdum. — Peki ne dü- şünüyorsun, bu kanlı savaş yakında biter mi dersin Ümitsiz, ( fakat hırçın, o omuzlarını silkiyo — Hayır... Ga- cek... Ve ben, gece- (bir lâhza olsun unut Karmen) derim. Son- ra, buraya sırf eğlen- mek, hoş vakit ge- çirmek için gelmiş erkeklerin sofrasın- “da ei parmak- larımın o arasındaki şarap kadehi titirer, sanırım ki Şiçtiğim kandır... Onu, daldığı gam ve kederden uzak- Girer için bahsi değiştiriyorum : oldun mu hiç Karmen ? e bir geniş nefes çekiyor, gözlerindeki manayı gizlemek isler gibi, dumanını ağır ağır yüzüne bırakıyor: — Çoook... diyor.... — Kaç defa Anlıyorum ki kadına her.derdini unut- turmak için aşktan bahsetmek lâzım. İşte bakın, demin hüzüne bürünmüş şu gözler, nasl birdenbire alev alev defa mır.. Kimbilir, her hoşuma giden erkeği sevdim... Sayısını nereden bileyim? — Hoşuna giden erkek... Bu nasıl şeydir ? Koltuğa keyifli keyifli o gömülüyor, başını arkaya yaslıyor, ve anlatıyor : — Yeşil gözlü genç adam... Öyle bir genç adam ki, sıhhatli, kuvvetli, şen ve... uzunca boylu.. u genç im kaç yaşındadır? Ellerini havaya kaldırıyor, parmaklarını açıyor : - Otuz, Onihayet kırkında... Bir edi ancak bu yaşta sevilebilir. Çünkü o,lbu çağda sevda nedir) bilir. Daha İspanyol Dansözü AŞK Yazan : erken, o, bir kadının elinde olsa olsa bir oyuncaktır. na, yaşını soruyorum. — Yirmi beş.. diyor, yirmi beş ama bunun tam on senesi sahnede geçti. Ve on sene sahne hayatı... Düşünün bir kere, bir genç kıza ne yaman bir derstir. O, kimbilir niçin şuh bir kahkaha âtarken, ben bir başka suale geçiyorum: — Aşk nedir? Burun kanatları kabarmış, göğsü şiş-