1 Kasım 1936 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 12

1 Kasım 1936 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s»bilecek ve kü. saz Şa. : sanayi :mektir. nıf Ays atı için ları sira” sayı ifa vi lojisini si ve olmıyan getirdi. <inalaş» lekette, r bur di plân kabul duyan 22 Eylül 1871. Boz bir gökyüzü... Ağır, yaslı bir M0 çün; işte bir dostum benden ayrıldı. Güneş merhametsiz ve hırçın. Herşey geçip ved herşey bizi unutuyor.. Ve bütün kaybettiklerimizin yerine; ihtiyarlık ile ei saçlar yen Yemekten sonra arasıra boşanan sağnaklar arasında (Chailiy) ye EE yürüdüm. Yağmurlu bir görünüşün benim için büyük bir güzelliği, büyüsü v daha kadife gibi oluyor, Koyu renkler, hafif boyalar ise daha esirileşiyor. Yağ- gözyaşları ile izlenmiş mur altında kırlar, bir yüze benziyor la aha az güzel; ancak da ha ç ok m Sathı, sevinçli, par a ai ile tutula- bilir güzelliğin yanında estetik duygumuz, ki bu hemen hemen gizli, örtülü, gö- sırlı bir Ms ahlâki özelliği Sd bir güzelliktir. Böyle güzellik kendisini, yalnız onu görebilenlere gösterir, bunun içinde daha Bu, bir isi kei kârlıktaki sevince, imanın ve cd v n- i evkine b Er... O güzellik, herkesin yeke bir güzellik değildir. Onun cazibesi yalnız kendine göredir. nsanda garip bir ıtır, yahut vahşi ve işidilmemiş bir ahenk tesirini yapar. ir kere bu güzellikten zevk alma duygusu uyandı mı, dimağ ona derin bağ- Isrla bağlanıp kalır Birinci vi ndaki tanzi mat safhası mesi,ni pekalâ anladığı m pek köl hi ne bir m şairlik ediyor Fransada ikinci Cumhuriyetin ilâ- dal üç renkli ihtilâl bayrağım çeken bu Türk, pek alaturka bir şairdir. Namuk Kemal aynı şekildedir. Oda muasır fikirler için cidal ettiği nini zekâ itibarile Asyalıdır. Bu devr son haddi A tamamlar. Onda da A syalıkla Avrupalık omuz omuzadır. İkinci plân erime his halini aldığı safhadır, İstikrazlarla hayatlarını idame edenlerin çocukları, babalarının ii ni ibbiyac halinde duydular. Ve istihsali urunu vustai, fakat istihlâki asri olan müstemlike mahlüklarının hislerine ter cüman oldular. Edebiyatı cedide yeni sanatın tekniğini getirdi. dü safhada, şekli fena olmıyan şiir- ler yazıldı. ark bu Şiirler tanzimattan evwvelkil, e İanzimatın i eyvrine tesadüf e eserlerinden daha iyi olmadı İİ Filesof ( Amyel J in Meşhur Entim)inden: Yazan: ALİ iş SEYFİ Sonra; bütün insan sürüsile bir dü- şüncede olmamak ta, insanın izzetinefsine ayrıca hoş gelir Bu hal, büsbütün ortada olan şeylerle, hiç şüphe zlemeyn apaçık güzelliklerle elde edilemi “Esoleie. ve paradoXical» Mi için bir büyü, bir sihir demek belki daha uyan olur; ga bu, yabancının gö- en kaçar.. ve bizi Ml vecitli ve e istiğraklı benliğimize ğin Klâsik güzellik her göz içindir o, artık yalnız kendisi için olmaktan çıkmıştır. Esoteric güzellik ise utangaç ve çe- kingendir; duvağını, yalnız perdesi kalk- miş gözlere açar.. ve lütuflarını aşk ve sevgi üzerine saçar. Görüştüğü e ruhlarile müna- girişen muhibbem X...n, bi ki alâkadar olduğu adamların çirkinlik- lerini görmemesi, Si m ndır. Onun ii yalnız bir şey vi : Sever ve sev- , Onun için liler güzeldir, sev- isle çirkindir. İşin içinde bundan başka bir oyun, bir karışıklık yoktur. Onun bedii düşünceleri, ahlâki ve manevi vrenin Şiiri, pe: vazih olarak e fabrika reklâmı e » Şiirler bil- e bal- li ii ele yeni aodalİeei teşbir etti. Başlıca şair e mümess silleri: yeni Yunani zevkin mümessili Yahya Kemal, im. mümessili Ahmet Haşim, Senbolizmin mallarme ndir ahenk ve serbest vezini ge i lâ bunların yolunda e ve var, ilat edebiyat tarihi birer köşebaşı olan bu li görüldükleri gibi his ve ruh a olarak değil, a mühendisi ola» rak her halde kıy dir. 1908 inkilâbı map bir bur- juva hareketi idi. Selânik burjuvazisi- nin bir iddiası vardı: Vaziyete hâkim olmak. Bunun için nazari bir şekilde çalıştı. Balkan mağ- lubiyeti onun baklı olduğunu isbat etti. Halktan mi bir cereyan lisan ve vezinde halka doğru iddiasiyle or- sempati içinde ayrılmıştır. O yalnız kal- bile bakar, güzelin yanından geçip, büyü ve Bihrin yanına diz çöker. Bende öyle yapalim Ancak bu, düşünce ve kendimi sevk neticesi ola- biliyor. Muhibbem ise bunu gelişi güzel, istemeksizin ve hemen yapmaktadır. Gali- a onda artistik ruh yok. Eşyanın iç görünüşile dış görünüşünde tam bir mi tabakat olması, madde ile şeklin biribirine benzemesi için derin istek onda yok. O çirkinlikten, o çirkinliği görmekten acı duymuyor, hatta çirkinliği görmüyor bile. ana gelince, ancal &ni sarsan unutmağı Ter sarsılmaktan kurtulamıyor Bütün vücut kusurları, çirkinlikleri beni pe hele bir kadı. nın güzel olmaması -imkânsiz bir şey olmak icap edeceğinden- beni bir gör- yaşı gibi, görülmemiş derecede acı bir- şey gibi, en güzel yürekte bir falso gibi, beyaz üstünde bir mürekkep lekesi gibi, kısacası umumi nizamda bir benlik gibi kederlendiriyor. Öbür yandan da üzellik, mucizeli bir yemek, iri Tanrı. ların şarabı gibi kuvvet veriyor. ağ bir vücutta güzel bir ruh çok nadir, yi kuvvetli birşey, Kalp, aklıselim, zekâ ve şecaat bir yere ipimmiksii güzellik dediğimiz o, çok tatlı, bağlayıcı yemek olmaksızın da yaşa- yabiliriz, İçimizi hasretle çekmekle beraber, selahatsız yaşayabildiğimiz gibi, öylece de büyüyüp gideriz. Ancak, lâzım olanlar elimizde ise, bahtıyarız demektir. taya atıldı. Buradaki halktan maksat küçük burjuvadır. Küçük burjuvanın şiirdeki tarakkisi Türkçülük edebiyatı adile anılabilir. Orban Seyfi, Faruk Nafiz küçük burjuvanın şiirini yazdı. Orban Seyfi küçük burjuvanın kal- bini söyledi. vw Seyfi onun derdini assürünü yazı Küçük burjuvanın umutsuz ve har ta tiplerini dile getiren Necip Fazıldır. e Ta 0 a et, yeni ötekilerden başka bir ideoloji ile söz söylüyor. ÜÖ, iş sınıfının ideolojisini ifade lieor. 835 7 ile a Me üç teknik yale yz ipli Si Farklıdır. te m şairlerin ideolojilerinin profiller 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: