bir buçuk milyarlık müstemleke ve yarı müstemleke halkmın için için kaynayan (Milli kurtuluş mücadeleleri) vardı. Şimdi bu tezatlar artık halledilici safhasına girmiştir. Sınıflar ve milletler her biri kendi saflarında, kendi yerlerini buluyorlar. Büyük sanayi kesafetlerini toplayan ve bütün ıstırabı bu sanayi kesafetinden doğan Avrupada, cemiyetin mukadderatı kendi şartlarına göre istediği şekilde hallolunabilir, Fakat, Türkiyenin yeri Milli kurtuluş hareketleri cephesindedir. Yeni Türkiye, geçen asrın müstemleke ve metropol münase- betlerine karşı, yeni cemiyetler muvazenesinin kaydüşartsız müstakil milletini ve geçen asrın tabi ve metbu milletler nizamı yerinde, siyaseten masun ve iktısşaden kendine yeten milleti temsil ediyor. Ancak şu da var ki, kendi hudutları içinde, kendine yeten millet, yahut yeni manasıyle İKTISADİ VE SİYASİ CÜZÜ.TÂM, dünyadan mücerret ve kendi içine çekilmiş bir iptidai cemi- yet demek değildir. Cihanın yeni cemiyetler muvazenesinin unsurlarını teşkiledecek olan bu cüzü-tamların her biri, kendi hudutları dahilinde, filvaki, kendilerine göre birer içtimai çehre arzedebilirler. Fakat, bu dahili bünye tefavütü, onların bu günkü metropol ve müstemleke münasebetlerine mukabil, müsavi haklar ve şartlar dahilinde cereyan eden yeni ve ileri bir mübadele nizamı üstünde Aanlaşmalarına mani değildir. Türkiye, bu yeni cüzü-tamlar muvazenesinde, kendi mikyasında inkişaf ettirilmiş ve tanzim edilmiş sanayii, kendi kanunlarına göre cereyan eden Milli kredi ve emtia hareketleriyle kendi kendine yeten ve kendine hâs ıklim şartları sayesinde istihsal ettiği MÜSTESNA EMTİA, sıyla cihan mübadelesine iştirâk eden müstakil milleti temsil edecektir. Bunun içindir ki sadece, büyük istihsal vasıtalarını elinde toplayan memleketlerde, bu istihsal vasıtaları üstündeki mül- kiyet tezatlarının halli, o istihsal vasıtalarından esasen mahrum olan Türkiye ve Türkiyeye benzer memleketler için büyük bir mana ifade etmoz, Biz, büyük istihsal vasıtalarını elinde tutan memleketlerde bu istihsal vasıtaları üstündeki mülkiyet müna- sebetlerinin değişmesinden ziyade,büyük sanayi memleketleriyle, sanayiden mahrum edilmiş memleketler,yahut, iktısadi müstemle-