Aşağı maliyet ve aşağı satış fiyatı ise ancak ileri tekniğin işidir. Tencerede iplik boyayan ve el tezgâhında ku- maş dokuyan çulha; dere kenarında deri işleyen dabağ, kara dükkâncığında kara demir döğen demirci modern Türkiyenin tipi değildir: Fabrika demek, metrük Haliç sahillerinde to- zu dumana katan ve bu toz, duman içinde bir taraftan milli sayi ve sıhhatı en geri, en randı- mansız ve en himayeye değmez bir şekilde is- raf eden, havaya savuran bir kötü teknik demek olmaz! Yeni Türkiye bir sene içinde ve nihayet bir seneye kadar, en az 300.000.000 liralık bir sa- nayi sermayesine muhtaçtır. Köyle şehir arasında aylak dolaşan, ya kırlar- daki yol kenarlarında, ya şehirlerdeki han, ker- vansaray harabeleri içinde, haysiyet kırıcı bir kıyafet ve kut-lâyemut bir ücretle insanlığından geçen kol kuvvetinin (İş) e hasreti var! Halbuki, hem Avrupada hem Amerikada sanayi parçalanıyor. Harpten evvelki müstemleke şartlarına göre kurulmuş sanayi kesafeti işsiz ve lüzumsuz kalıyor. Her tarafta fabrikaların vasati yüzde S0si kapalıdır. Sanayi rantı baş aşağı düşüyor,. Ucuz sanayi aksiyonları birkaç elde toplanıyor. Hulâsa büyük sanayi memleketlerinde sermaye ve istihsal âletleri, milliyetlerini inkâr ederek göç etmek, iltica etmek için emin ve mahfuz pazarları arıyor. Bu emin ve mahfuz pazarlar müstakı|l gümrük duvarlarile çevrilmiş bu geri tek- nikli, fakat ileri teknik için yüksek rantlı pazarlar ise, ancak, milli kurtuluş hareketini yapmakta olan yeni mem- leketlerdir. 23