aş a e m gm İm ayak gidip pençereyi açar, O ha- ileli geceyi bir takım duslarla yatış- tırmağa çal ş sırdı. Sonra, Meryem Ana kandilini. Diz daha pia değil, ri zgâr çok dee li Thomd Romana! ben bir hay- koştuğunu ordu; eldi. Hayır, dörtnala yoldan inip çıkıy« önüne kadar ge vanın sanki bizim evin uyuyordunuz. Yorganı çenesine kadar çeker, iki büklüm olup karısına sokulur; kulak- dişleri sonra SİZ gürültüyü duyar ve yatığında dönerek boyuna ları her al çarpardı. k uyumasın diye söz EN Fakat onu korkak telakki etmezdi. Hatta Sahyra cılız vücudun ufacık boyuna bakmaz, en kuvvetlilere kafa tutardı. Bir gün Silvino Peba is- minde arsız ve zalim bir zenci, pazar daki halkı güldürmek ve kuvvetini gös- termek için onu pantalonunun kemerin- den tutup havaya kaldırmak istemiş Bir yaban kedisi gibi çevik Sahyre öfke lenmiş, iki adım geriye sıçramıştı; zenci ilerilediği zaman o sıskanın elinde bilenmiş bir bıçak tuttuğunu, gözle- rinin parladığını ve dişlerinin çarptı- gını gördü. Silvino kahkahyla güldü, belindeki kay çıkardı ve; “Şimdi bu hayvanı öldüreceğim! , diye bağır d.. Her kes onların etrafında toplandı. deyle bir cücenin çarpış- hem de eN kimse Böyle bir hiç 5 çıkarmadan bakarken, aba emin zenci okaytanını açıyor ve bir taraftan da söylenmesine devam ediyordu. Hele biraz dur! İnatçı hayvan! Sen bana turnaklarını çıkarırsın, ha, k plan piçi! Mele biraz sabret! De- mek ki senin e e cılız kalkıp da benimle ulay edec Beyni atmış öle Thomt Sahyra: — Ne yapacaksan yap, Silvino! Burada kendi hallerinde oturan adam- lardan ne istiyorsun? Haydi işine, ben iL seven adamlardan değilim, i ! diye cevap vermiş — Şimdi sen kahramanlık göste- rip bana meydan okumuyor muydun? onra zenci ona doğru yürümüş ve tehditle: olan yavaş yavaş Elinden © bıçağı bırakıp ben den af dile, bakalım, ye'i aylık yu- murcak! demişti. Bunu duyunca Thome Sahıyra, bir tokat yemiş gibi çıl ın bir hiddetle bağırmıştı: Af dilemek mi? Sen benim ne öldüğümü biliyorsun, zenci! Sonra parlıyan bıcağı havaya kal- dird, ayaklarını yere vura- rak: titriyordu, İnsan ancak öleceği zaman Allah'tan af diler! diye brğırdı. Yalnız Allah'tan, anılıyor musun, zenci, yalnız Allah'tan ! — Öyle ise hazır ol, gübre! Silvino çevik bir bel hareteti ile kaytanı fırlatmıştı. Etraftan takdirkâr yükseldi, fakar bunlar oçabak sustu, çünkü akabinde bir de feryat duyulmuştu. Zenci çökmüş, iki elini ka nına götürmüş, geniş ve de rin bir yaradan akan kanı durdurmağa çalışıyordu . Şeytanın piçi! Bu «umurceğin muhakkak bildiği bir dua vardı! Sonra Silvino, yaralı böğrünü $ı- karak yere vu.arlandı. Her kes koşuş muştu, bazıları hakikaten acıyor, bazı- arı da içlerinden seviniyorlardı Sahyra, çeviklikle atlayıp kaytandan kurtulmuş, e zencinin bpğrüne saplamış ve m ip Ormana dalmısın. Silvino bi aydan fazla yata- ından kalkmadı; kendisini görmeğe gidenlere — 0 iblisin bildiği bir büyü var! Ben en çevik tav e e ama o, benden ancak adım öl durduğu halde e klar el tir dua, bir büyü var|... diyordu avğa San Francisco civarında e 'Thomö Sahyra, hem adaletin pençesinden, hem de zencinin intika- mından kurtulmak için oralardan kaçtı. Sonra nedamet, vicdan azabı ona ne müthiş geceler geçirtti! Zencinin yere düşerken kopardığı feryadı hâla duyar gibi idi! Kanlı bıcağı ormanda bir köşeye atmıştı ama onu da hâla ke- merinde imiş gibi hissediyordu! Fışkı- ran köpüklü Kanın tlıklığı hâla elini yakıyordu Gece ay ışığında ıssız oyollarıdan geçerken ağaçların gölgesi on birer hayalet gibi gözükürdü. 'Tehdit- sesle diz 18. emreder, HAYAT, kâr kollar durmasını nikaplı adamlar üzerine doğru yürür- lerdi ... Çalılıklarn ta GEİER gelen irad boğuk sesi kahlar uzayıp gideri ayvanın kaçışı onu rpertirdi. Istav- rüz çıkarır ve kısık bir sesle © Affet! ölüm döşeğindekilerin alel Mer- yem Anamızın ışkına beni sifet, Silvino peba!,, diye bağırırdı. Büyük ve de- rin sükürlardan da korkardı. Zencinin gene eskisi gibi latına gittiğni haber aldıktan sükün buldu. şte bu cinayetten sonradır ki 'Thm& Sahyra ilk defa olarak o uzun uysuya daldı. Kio dıs Mortes kenarınd o zaman- lar henüz bir kulübe olan evinin ka- pis ıma oturmuş yeni bir yular örer- ı birdenbire gözlerinin önüne bir bna çöker gibi oldu, yüreğinde de ağır tir sıkıntı vardı. Ancak bir kere bağırabile li ve hemen yere yığılıp kafasını eşiğin kenarına çarptı. Romana sonradan geldi ve sını öyle kanlar içinde görünce sen- si kapının tokmağına tutunmasa verecekti; sonra bir gayrer gös- terip doğruldu ve hemen gidip küpten- bir yi su getirerek Ke nun y Faka "ho üyün hiç lr. aklına önad tarla- sonra koca- eN Mirim yor ) zaman Momana'nın derhal ye e kalbinde gene küçük E ardı. — Bişi a için olmuş! Za- vallı adam! Ne kadar da kan kaybetmiş. İçini çekti, omuzlarına yayılmış olan siyah ve düz saçlarını bağladı Sonra bir erkek kuvveti ile eğilerek sinirli kolları ile Thome'yi ” kaldırdı, gidip yatağına yatağın turdı. Soydu, goğsünü bir ilaçla oldu; bunu, bunu hastalık zamanlarını dü- şünerek dağdan topladığı otlara biraz is irto karıştırarak kendisi yap- mişti. 'Thomö& Sahyıa, gözleri fersiz, eti hararetsiz, ölmüşe Mr Kalb ii ağzının içinde, tütün. süyandan simsiyah olmuş, yırtıcı hayvanlarınk gibi sivri dişlerinin kilitlendiği gö rülüyordu,