TARİH Petrogradda karışıklığın son bulmasını isteyenler gözlerini Çariçe Ka- terinanın gözdesi Prens Potemkine hediye ettiği saraya çevirmişlerdi. Burjuvazinin Duması ile proletaryanın Sovyeti burada toplanıyordu- Gün, 15 Marttır. Sabah biter. Çar hâlâ kararsızdır. Nihayet saat 15'te bir haçın Önünde eğilip dua ettik- ten sonra kararını söyler: "— Tahttan feragat ediyorum!" imparator, kardeşi Grandük Mi- sel Aleksandroviç lehinde tahttan feragat etme kararı vermiştir. Bu, imparatorluğun ana kanunlarına ve Romanof hanedanının âdetlerine ay- kırıdır. Feragatin Çareviç lehine ya- pılman lâzımdır. O gün öğleden sonra feragatna- me hazırlandı. Geceyarısı yaklaşır- ken "sıfır numaralı katar" pırıl pı- rıidi. Dumanın iki temsilcisi Çarın huzuruna alındılar. Saat 23.48 idi ki II. Nikola feragatnamenin altına parafım koydu. Metni, Saray Nazı- rı Frederiks de tanık olarak imzala- dı. Bu, tarihi bir andı. Çar vesikayı Şulgine verdiğinde Dumanın temsilcisi şöyle dedi: "— Ah, bunu daha önce yapabil- seydiniz.." Çar büyük bir samimiyetle cevap rdi: — Hadiseler başka türlü gelişir miydi, dersiniz? Yirmilin senedir yanıldım mı, acaba? Nikola son bir defa oBaşkomu- tanlık karargâhına gidip mesai ar- kadaşlarım (o selâmlamak arzusunu gösterdi. Gutçof "Gitsin" dedi. On- lar trenden indiler. "Sıfır numaran 32 katar" harekete hazırlanıyordu ki eski Çar hatıra defterine şunları yazdı: "Etrafımda İhanet, utanç ve alçaklıktan başka hiç bir şey yok.." Günün adamı: Kerenski Dumada Hükümet istesi'ilk şek- liyle ilân edilmişti. Sovyetin ge- nel kurulu toplanmış, iktidarın ki- me verileceğini tartışmıştı. Bu es- nada Kerenski salona girmiş ve bir masaya çıkmıştı. Sapsarı ve heye- canlıydı. Sovyetin milletvekillerine hitaben dedi ki: — Arkadaşlar, bana güveniniz vardır. Size sormadan Hükümete katılmak için mutabakatımı vermek mecburiyetinde kaldım. Adalet Ba- kanı oldum. Yaptığım ilk iş bütün siyasi mahkümların affını ilân et- mek ve 1914'te tevkif edilerek Sibir- yaya sürülmüş olan bolşevik millet- vekillerinin kendilerine gösterilme- si gereken saygı ve itibarla geri ge- tirilmelerini emretmek oldu Kerenski coşkun şekilde alkış- landı. Bu suretle Yönetim Kurulu- nun vermediği itimadı Sovyetin ge- nel Kurulu genç avukata veriyordu. Çarın tahttan feragati üzerine Grandük Nikola tekrar orduların Başkomutanı, oluyordu. Bu sıfatıyla hemen bir günlük emir yayınladı. Diyordu ki: AKİS '— İktidar, vatanın yüksek men- faatlerinin icabı, Geçici Hükümetin eline tevdi edilmiştir. Ben, Başko- mutan olarak onun yetkilerini tanı- yorum ve bu suretle asker olarak görevimi yapıyor, sizlere de emsal teşkil ediyorum Fakat Petrograd Sovyetinin bir emrivaki olarak yayınlamış bulun- duğu I numaralı prikaz çoktan bir- liklerin eline geçmiş ve askerler o- na göre davranmaya başlamışlardı. Subaylar kendilerine itaat ettirt- mek için dünya kadar sıkıntı çeki- yorlardı. Bilhassa serkeş askerler hayatlarından çok memnundular. Hepsi birer subay kesilmişlerdi! Hattâ, subaylardan daha kudretliy- diler. Hükümet, orduyu Sovyetin haki- miyetinden çıkarıp kendi hakimiye- ti altına alamazsa hiç bir şansa ma- lik bulunmadığım derhal anladı. Bundan dolayıdır ki aldığı ilk ted- bir Petrograda askeri vali olarak General Lavr Kornilofu tayin etmek oldu. Kabalof azledilmiş ve tevkif olunmuştu. oKomnilofun yaygın bir şöhreti, asker üzerinde büyük nü- fuzu vardı. Son derece cesurdu, bir- liklere hâkim olmasını biliyordu. Çekik gözlü, asyalı tipinde bir rus- tu. o Avusturyalıların eline esir düş- müş, oradan kahramanca kaçabil- mişti. Savaşlardaki başarılan onu Rusyanm | numaralı komutanı yap- mıştı. Sovyet, Kornilofun oPetrogradın başına getirilmesinden hoşlanmadı. Komrnilofu şahsi bir darbe yapmaya muktedir, muhteris bir asker gö- züyle görüyordu. Pek âlâ kendi he- sabına askeri bir darbeye teşebbüs edebilirdi. -Nitekim, edecektir de..-. Fakat Hükümet kararından cayma di. Zaten Hükümet demek, artık âdeta Kerenski demekti ve Kerens- ki ile Komnilof ailece tanışıyordu. Nikolanın tahttan feragati, Geçi- ci Hükümetin kurulması Petrograd sokaklarını sükünete (o kavuşturdu. Karışıklıklar, gösteriler durdu. Halk böyle şeylere alışık (oolmadığından yorulmuştu. Kaynayan, hâlâ Du- maydı. Milletvekilleri bütün Roma- noflara karşı, serbest obırakılmış Nikolaya karşı, meşum Çariçeye karşı, Grandük Mişele karşı ateş püskürmekte devam ediyorlardı. Bu kadar ihtilâl olmuş, Romanoflar bir ucundan gene de Rusyanın başında kalmayı becermişlerdi. Halbuki ni- 8 Temmuz 1967