YURTTA OLUP BİTENLER göre gece, "Mahzuni ve Doğan Kılıç gecesi"dir. Olay patlıyor Dr. Mehmet Ocağın, mikrofona çı- karak, Aşıkları dinlemek ( için yazlık Dilek sinemasını dolduran yüzlerce aleviye, "Şimdi, gecemizin hakiki düzenleyicisi, gazeteci Do- gan Kılıç sizlere hitap edecek. Size bir konuşma yapacak!" dediği âna kadar herşey normal cereyan et- miştir. Fakat Doğan Kılıç, mikrofo- nu eline alıp da, kışkırtıcı sözler sarfetmeğe başlayınca, ortalık bir- den karışmıştır. Aşıkları sessiz so- luksuz dinleyen (o Elbistanlılar ara- sından sanki bir karakedi geçmiştir. Meçhul şahıs Doğan Kılıç, çok şeyler söylemiş, Özellikle ale- vilerin, toplanarak, bir siyasi güç meydana getirmeleri (gereğinden bahsetmiştir. Bu arada, havayı da- ha da elektriklemek için, kendi a- na babasının asılmış olduğunu söy- lemeyi de ihmal etmemiştir. Konuş- ma, tepki yaratmakta gecikmemiş, Savcı Nurettin Sepken, mikrofonda açıktan açığa suç işlenmekte oldu- ğunu görünce dayanamamış, dışarı çıkarak, geceyi düzenliyenlerden bi- rini yanına çağırtmış. Doğan Kılıçı kastederek, — Söyleyin bu şahsa, yor. Konuşmasını kessin" demiştir. Sanki böyle bir müdahale bekli- yormuş gibi birdenbire köpüren Doğan Kılıç, kendisini okimsenin sahneden indiremiyeceğini söyle- miş ve, "— Bana Savcı da, Kaymakam da vizgelir, tırıs gideri" diye konuş- muştur suç işli- Bu sırada giriş kapısının önün- de toplanmış olan 50-0 kadar genç- te bir kıpırdanma i olmuş ve arka- sından protesto başlamıştır. Doğan Kılıca, bölücülük yaptığı Ihtar edil- miştir, Ancak, gençlerin bu protes- tosu, Ehlibeyt gecesinin sabote €- dilmek istendiği (oşeklinde yorum- lanmış, bunun üzerinedir ki alevi seyirciler yerlerinden O firlamışlar- dır. Hava iyice elektriklenmiş, si- nirler alabildiğine gerilmiştir. Kul Ahmet adlı âşığın anlattığı, normal zamanlarda gülünüp geçile- cek bir fıkra ise havayı daha da kı- zıştırmış, sandalyelerin kırılarak so- pa haline getirilmesine yol açmıştır. Tam bir meydan kavgasının çıkma- sına ramak kalmışken, alevilerin protestoculara saldıracakları bir sırada ise, giriş kapısı (civarında 14 toplanmış olanlar İstiklâl Marşı söylemeğe başlamışlardır. Jandar- ma Komutanı Üsteğmen Yaşar |- mecinin derhal fırlayıp, 50 kadar jandarmayı iki grup arasına dizme- si, büyük arbedenin kopmasını ön- lemiştir. Nitekim, saat 03.00'te sine- ma boşalırken, etrafta tabancalar patlamağa ve sakin oElbistanı bir dehşet havası sarmağa başlamıştır. Olay, kısa zamanda bütün Elbis- tana yayılmış, yankısı köylere ka- dar ulaşmıştur. Bu arada, alevilerin sözleri,ve davranışları bire bin ka- tılarak kulaktan kulağa anlatılmış, halkın birbirine (odüşmesi için ne lazımsa yapılmıştır. ipler kimlerin elinde? Ehlibeyt gecesindeki olayların çı- karcı ve gizli emelli birtakım ki- şilerce olduğundan fazla büyültü- lüp yayılması, ertesi gün, beklenen sonucu vermiştir. Onbinlerce kişi- nin toplandığı, milyonlarca liralık alış-verişin yapıldığı Elbistan Paza- rında dehşetli bir "insan avı" başla- mıştır. Alevi doktor Mehmet Oca- ğın, Hükümet Konağının önünde, Büyük Yapalak . köylüleri (tarafin- dan dövülmesi üzerine patlak ve- ren olaylar hızla büyümüş ve her yanı sarmıştır. Posbıyıklı vatan- daşlar oyakalanmış ve feci şekilde dövülmüşlerdir. o Alevilere her yer- de, heran saldırılmağa başlanmış- tır. Köyünden yağını ve peynirini Âşık Mahzun! Derisiz başa dert AKİS satmak için Elbistana gelen, her- şeyden habersiz aleviler, gökten ü- zerlerine taş yağarmışcasına, kıya- sıya bir saldırıyla karşıkarşıya kal- mışlardır. e Yakalanan posbıyıklılar, "Salavat getir! Aliyi inkâr et!" diye tehdit edilmişlerdir. 8 dükkan, | o- tel, I eczane, 2 kahvehane, Sünniler tarafından tahrip ve yağma edil- miştir. Demircilik (oOköyünden altmışiki yaşlarındaki Ali Temurun anlattığı- na bakılırsa, Elbistan sanki "Ker- belâ" olmuştur. Elbistan olaylarının üzerinden iki haftadan çok bir zaman geçtikten v kei kısmen yatıştıktan nra akla şu soru gelmektedir: "Bu bölücülükten maksat nedir?" Bu soruya cevap ararken, orta- ya bazı kişiler, gerçek yüzleriyle çıkmaktadırlar. Ancak, olay adalete intikal etmiş olduğundan, teferru- at üzerinde durmağa imkân yoktur. Şurası açıktır ki, Elbistan olay- larından tek kârlı çıkan, Elbistan- da henüz üç ay önce kurulmuş olan bir partidir: BP. Bir yıl önce kuru- lan bu partinin belirli bir zümreye dayandığı ve onların dini inançla- rından yararlanmak amacını güttü- gü, o zamandan bilmiyordu. Nite- kim, bundan üç ay önce Elbistanda da ilçe teşkilâtı kurulan BP, iki aşi- rete bağlı halde yaşıyan 'alevileri çatısının altında toplamak için te likeli yollara (girmiştir. Ehlibeyt adlı gazetenin , çıkışı, sorumlusu Doğan Kalıcın Elbistanda Ehlibeyt gecesi düzenlemesi, bu görüşü doğ- rulamaktadır. Aslında, 1965 seçimleri sırasında Kemali Beyazıtla oanlaşamıyarak CHP'den istifa eden ve serbest ola- rak milletvekili adayı olan Sait Er- doğan, sadece (alevilerin oylarına sırtım dayamış ve yalnız Elbistan- dan 10 binin üstünde oy almıştır. Erdoğan ve benzeri kimselerin gö- rüşüne göre, halkının yüzde 50'si a- levi olan Elbistanda aleviler bir a- maç etrafında birleştirilirse, poli- tik güç haline gelmeleri işten bile değildir. Hükümet doktorluğundan ayrılan ve olaylarda önemli rolü bulunan Dr. Mehmet Ocağın Birlik Partisine girmesindeki amacın da bu olduğu ileri sürülmektedir. Sö- gütlü aşiretinden olduğu bildirilen Eczacı Oğuz Söğütlü, manifaturacı Mithat Dede de bu partinin güçlen- mesi için büyük çaba sarfedenler arasındadırlar. 8 Temmuz 1967