AKİS ne eşini, İçişleri Bakanı ve yâver-i hası Faruk Sükanı, has valisi Celâlet- tin Çoşkunu da alarak dolaşmaya başlamıştır. Bu gezilerde Başbakan Demirelin yapt vaadler "patates fabrikası" ve "Boğaz köprüsü" inci- lerine ilk şeyler olmuş ve yurt- taşların, bunları, şapkaları ellerin- de, gülümseyerek dinledikleri (o gö- rülmüştür. Bu arada Bayan Demi- relin de bazı vaadlerde bulunması Ankara Belediye Başkanlığına onun da aday olacağı şeklinde söylenti- lerin çıkmasına sebep olmuştur. E- lektrikten, sudan, sosyal meskenler- den, müreffeh bir halktan bahseder- ken gecekondu sâkinlerinin patates ve ıspanak fiyatlarından yakınmala- rı ve ilk önce bu işi bir ayarlaması- nı istemeleri Demirelin fena halde canını sıkmış ve İmrahorda Kayse- rili Ahmedin kahvesinde (yapılan son toplantıdan bu yana bir daha gecekondu bölgelerine uğramamış- Ne var ki, kabak yine Belediye yöneticilerinin başına patlamış, Bay ve Bayan Demirelin çeşitli vaadler- de bulundukları vatandaşlar, Beledi- yenin kapısını aşındırmağa başla- mışlardır. Bunlar, Başbakan tara- fından yapılacağı vaadedilen işleri Belediyenin hemen ele almasını is- temektedirler. Ancak, her şeyin bir haddinin ol- ması gerektiğini unutan Demirel, son gezilerinden birisinden dönüşte, masasının üzerinde bir telgraf bul- muştur. ara Belediye Başkanı Halil Sezai Erkut tarafından çeki- len telgrafta, yapılan gezinin arka- sındaki hesaplar açığa vurulduktan sonra, şöyle denilmekteydi: "Ziyaretleriniz sırasında sevgili hemşehrilerime yaptığınız konuşma- larda (yapılacak) ve (yapılmayacak) diyerek vaad buyurduğunuz bazı hususlar, yürürlükteki okanunlar muvacehesinde yapılıp yapılmadığı takdirde Belediyemiz için sorumlu- luğu gerektiren mevaddandır ve ha- len Belediyemizde görev yapan mül- kiye müfettişlerinin sayısını artıra- cak hususlardandır." Nitekim telgraf tesirini (o göster- miş ve Demirel ile eşinin ayaklan şimdilik gecekondulardan kesilmiş- tir. Fakat Demirel, telgrafı hukuk- çulara vererek, incelenmesini | ve suç unsuru varsa bildirmelerini em- retmeyi de ihmal etmemiştir. Bu yüzden, önümüzdeki günlerde Er- 15 Nisan 1967 kut aleyhinde yeni işlem yapılır- sa şaşmamak gereki Başbakanın bu derece ilgi (Ogös- terdiği bir konuda, (Başbakanın muhtarı da gereğini yapmaktan ge- ri kalmamıştır. Ulubey Mahallesinin AP'li muhtarı, derhal beyannameler bastırıp dağıtarak, seçim bölgesine şu müjdeyi vermiştir: "Sayın Baş- bakanımız ve Valimizin himmetle- riyle mahallemizin belediye hizmet- leri görülecektir. Bu arada, evlerine elektrik almak isteyenlerin Muhtar- lığa başvurarak sıraya girmelerini rica ederim." Ayni yolun yolcuları H“ kademeden aktörlerin rol al- dığı bu oyun, neticesi itibariyle iki şekilde sonuçlanacağa benzemek- tedir. Bunlardan ilki, eğer Belediye Başkanı Erkut suçlu görülürse gö- revinden alınacak ve Belediyenin yö- netimi, mahalli seçimlere -17 Eylül 1967- kadar AP'nin has Valisi Celâ- lettin Coşkunun elinde kalacaktır ki bu şıkkın gerçekleşmesi halinde cereyan edecekler şimdiden kestiri- lebilinir: Süratli bir seçim yatırımı- na girişilecek, bunlardan, horozşeke- YURTTA OLUP BİTENLER ri kabilinden olanları üzerinde du- rulacaktır. Bu arada Belediyede CHP'li veya AP'ye karşı görevliler arasında sıkı bir ayıklama yapıla- cak, bunların herbirine bir kulp ta- kılacaktır. İkinci şık, Danıştayın "lüzum-ı muhakeme" kararına Erkut tarafın- dan yapılan itirazın kabul edilmesi ve hesaplanan hukuki yolun kapan- masıyla ortaya çıkacaktır ki bu, el- bette ki kışkırtma, yıpratma ve ka- raçalına şeklinde sahneye konula- caktır. CHP Ankarada, mahalli se- çimlerde Belediye Başkanı (Erkut ve CHP'li Meclis üyelerinin şahsın- da vurulmaya çalışılacaktır. Bugün, Belediyede beş aydanberi devam e- den müfettiş araştırması bir nevi belge toplama hazırlığı olarak da m edilebilir. oyunlar, muhtemelen, önü- m Hi günlerde, CHP'lilerin elle- rindeki diğer büyük (belediyelerde de oynanacak ve, her ne pahasına olursa olsun, seçimlerin kazanılma- sına çalışılacaktır. Bu aslında, vak- tiyle denenmiş ve hiç de iyi sonuç vermemiş bir politikadır. 17