Üzerinde "çok mühimdir" yazıyordu. Radyoevi ilgilileri zarfi itinayla açtıklarında, daha küçük bir başka zarfla, onu da açtıklarında ilk ikisinden daha küçük bir zarfla karşılaştılar. Oyun böylece birkaç defa tekrar edildikten sonra nihayet belki de beşinci zarfın içinden minyatür bir ses bandı çıktı. Bantın üzerinde "çok mühimdir, der- hal kullanılması" yazıyordu. Yöneticiler merakla bakış- tılar ve birbirlerine sordular : "— Acaba önemli bir konu mu?" "—Belki de Kaç Adenauer veya Villiy Brandt ile röportaj yapmıştır. Nihayet Radyoevi yöneticilerinden biri bantı alarak yukarı çıktı, ses makinesinin başına oturarak röportajı dinlemeye koyuldu ve bu arada hiç beklemediği bir sürp- rizle karşılaştı. Gerçi ortada bir röportaj vardı ama, bu- nun Adenauer veya Brandt'la uzak veya yakın hiç bir il- gisi yoktu. Yöneticinin daha birkaç gün önce birlikte kahve içtiği Turizm ve Tanıtma Bakanlığı (Müsteşar Yardımcısı Murat Özgeçle yapılan bir alınmış ve her devirde bu tip incelikleri pek mâhirane becerebilen Kılıç tarafından "acele" kaydıyla Başkent Radyosuna gönderilmişti. Konuşulanlar da pek öyle mü- him şeyler değildi: Kılıç, ilerde himayesinden müstefit olacağı düşüncesiyle, röportajı, "Bu, Almanyaya ilk geli- şiniz mi?" "Almanyayı nasıl buldunuz?" gibi basit so- rularla geçiştirmeğe çalışmış, Özgeci terletmekten müm- kün mertebe kaçınmıştı. Meselenin bir diğer ilgi çekici yönünü de, Özgeçin Almanyaya gidiş sebebi teşkil etmektedir. Bundan bir süre önce Polatlıda öldürülen Reneta ve Petert'i Alman- yaya götürmek için Bakanlıktan kimin görevlendirileceği araştırılmış ve bu işe Murat Özgeç -Özgecin bu ilk Ak manya gezisidir- talip olmuştu. Olay, bizim allahlık tu- rizm ve Tanıtma Bakanlığının çalışma (o sistemini göster- mek bakımından hayli enteresan bir örnektir. Dünyanın hiç bir yerinde bu tip bir iş için Bakanlık müsteşar yar- dımcılarının görevlendirildiği ne görülmüş, ne de işitil- Dünyadan Akisler Batı-Doğu — Hafta içinde Pariste çalışmalarını ta- mamlayan NATO Bakanlar Konseyinin bu kereki toplan- tısı, Doğu ile Batı arasındaki bağıntılara yeni bir hava getirir nitelikte görünüyor. Kennedy'nin ölümünden son- ra Amerikan dış politikasının en kuvvetli adamı olarak beliren Dışişleri Bakanı Dean Rusk, toplantı sırasında, Sovyetler Birliği ile Komünist Çin (o arasındaki görüş ayrı- lıklarına ilk defa açıkça değinmiş ve Batının bu durum- dan faydalanması gerektiğini, Sovyetler Birliği ile bağ- larını düzelterek bir anlaşma zemini aramak zamanının geldiğini söylemiştir. Bu konuşmanın Komünist Çin ile yakın ticari bağlar kurmak peşinde olan İngiltere ve Fransa tarafından pek candan benimsenmediği anlaşın- yor, fakat bunlar bire iki blok arasındaki bağların dü- zeltilmesi konusunda Rusk'a katılmışlardır. İki blok arasında yeni bir devrenin açılmakta oldu- gunu gösteren önemli belirtilerden biri de Doğu Alman hükümetinin, Batı Berlinlilere, yılbaşında Doğu a oturan akraba ve yakınlarını ziyaret etmek müsaadesi vermesidir. Bu olay, Adenauer'in işbaşından line birlikte iki Almanya arasındaki (gerginliğin giderilmesi fırsatının belirdiğini gösteriyor. Şimdi bütün mesele iki tarafın da bunun için ne kadar taviz vermeye hazır ol- duğudur, önümüzdeki günlerde Almanya meselesinin «a önemli milletlerarası mesele olacağına şüphe edilmeme- lidir. AKİS/5