geliyorum. Orada bazı konularda in- celemelerde bulundum. Sana, Türkiye- nin durumunu ve yapmak istedikle ti- mizi anlatayım" dedi. Sonra, milli gelir durumunu; min sebeplerini, o bütçenin vaziyetini, Plânın tatbiki için gerekli iç finansman kaynaklarının neler olduğunu bazı rakamlar söyliyerek Keskine anlattı. Genç milletvekili, itiraz etmeden, dik- katle dinledi ve tatmin edilmiş şekil- de İnönünün elinden kalemi aldı, ye- ni bir hüviyetle kurulacak hükümeti destekliyeceğine dair imzasını, sessiz sedasız attı. Bağımsız milletvekilleri bu konuş- mayı dikkatle dinlemişler ve sonucun- dan memnun kalmışlardı. Hepsi, açık taahhütlerini bildirdiler. İnönü, kendi- lerini uğurlarken Pek memnun görü- nüyordu. Bağımsızların yüzlerindeki ifade ise, durumu açıkca anlatmak- taydı. Ertesi gün bağımsız milletvekilleri, Meclis koridorlarında azimli bir hava içinde, dolaşmaya başladılar. İnönü ka bineyi sadece kendileriyle kursa bile, u işi sonuna kadar destekliyecekle- rini ,ve reformist bir kabinenin Tür- kiyenin pek çok işini kolaylıkla hal- ledebileceğin! belirttiler. (o Üstelik, ku- rulacak hükümete bir de isim buldu- lar: "Reform Kabinesi" Ancak, bunun yanında, o bağımsız- lardan bir ekalliyet tamamiyle tersine hareket etti. Y.T.P.'den ayrılan bir grup. AP'ye yanaşmayı ve arkadaşlarıdır. o Seçim bölgelerindeki kuvwvetlerini muhafaza edebilme gay- retinden doğan bu tutum, bu kişileri A.P'ye doğru kolaylıkla itti. C.K.M.P. ve ötekiler İpönünün önce Bağımsızlarla görüş- mesindeki inceliği C.K.M.P. anlaya- madı. Bunda, o bizatihi şaşkınlıkları kadar kendilerinin Oo kulaklarına fisıl- danan maksatlı tahrikler, de rol oyna- dı.-İnönü, niçin evvelâ Bağımsızlarla YURTTA OLUP BİTENLER anlaşmıştı? Böylece, bir vakitler sahi- den bir şeyler ümit ettiği C.K.M.P. ye göstermek istiyordu ki, kendi 175 kişi- sine katılan 25 bağımsızla Mecliste 200 kişilik bir kuvvet teşkil etmektedir. Bu- na, 25 kişisiyle (o C.K.M.P. katılırsa memleket özlediği Reform Kabinesini bulacaktır. Nitekim İsmet İnönü Hü- kümette ortaklığı sadece Hasan Din- çere teklif etti: Öteki liderlerden, ku- rulacak Reform Kabinesini destekle- yip desteklemeyeceklerini, desteklerler se nasıl destekleyeceklerini sormakla ye tindi. C.H.P. Genel Başkanı bu dav- ranışının sebebini daha sonra, bekle- nilmedik bir tarzda hareket eden Y.T.P. Genel Başkam Ekrem Alicana açık açık söyledi. Y.T.P. den bir ümi- zamanında sorum almak olgunluğunu göstererek geçirdiği o parlak imtihan kendisini teshir etmişti. C.H.P. Genel Başkanı bunda samimiydi, zira kul- Postacı kapıyı bir defa çalar! er memleketin tarihlinde, devrin özel şartları dolayı- sıyla hiç beklenilmedik kimselerin veya bu etiket altında girdikleri ve orada bir kuvvet teş- kil ettikleri olmuştur. Eğer bunlar fırsatı iyi değerlendi - rirlerse politikada kalırlar, şan. şeref ve şöhret yaparlar . memleketlerine hizmet fırsatını bulurlar. Tok. tesadüfen yükseldikleri seviyede kimseler değillerse en kısa zamanda silinirler ve bir daha adlarını dahi hatırlayan kolay ko- lay çıkmam. Bugün Fransa'da, vaktiyle lunduğunu ve Pujadizmin kuvvetli bir sanın siyaset hayâtı üzerinde estiğini kişi vardır ki?. 61 seçimleri bizde bir nevi ö- zel şartlar" içinde yapılmıştır. Bunun neticesi olarak Parlâmentoya bazı kuvwvwetler girmiştir. Bunların, mutla- ka normal şartlar altında (yapılacak önümüzdeki seçimde yerlerini omuha- faza edebileceklerini sanmak için zi- yadesiyle hayalperest olmak lazımdır. Nitekim Mahalli Seçimler ölüm ca- nını çalmıştır. o Unutmamak lâzımdır ki Mahalli Seçimlerde adayların şa- hısları bir rol oynamış, bu sayede bazı küçük partiler, isimlerini duyurmak fır satını bulmuşlardır. Ama, Genel Se- çimlerde böyle bir şans. da mevcut de- ğildir. Şu anda memleket Parlâmentoda- ki bu temsilcilerden yapıcı bir rol oy- namalarını istiyor. Yapıcı bir rol oy- narlarsa Türkiyede bir Üçüncü Kuv- vetin lüzumuna, faydasına, hatta za- ruretine geniş ve iyiniyetli kütleleri Parlamentoya, şu mak, bir Poujade'ın bu- rüzgâr gibi Fran- bilen, düşünen kaç Poujode Bizimkilerin fransız, yaptığı sadece menfi bir rol oynamak, istikrarlı bir hükümetin kurulmasını küçük, basit hesaplarla engellemektir. CKMP eğer CHP ile bir ortak- lığa girerse erirmis! YTP eğer AP li bir koalisyonda yer alırsa kaybolurmuş! Onun için de CKMP bir CHP koa- lisyonunu sabote edecektir. AP nin ortaklık teklifini kabul eder görünecektir. Bir o yana, bir bu yana yalpalar vurulacaktır, memleketin ne zarar göreceği hiç düşünlilmeksizin "AP iktidara gel- inandırmak fırsatını elde edeceklerdir. Halbuki bunların ortalığı karıştır- YTP balon söndürmek için sin ki, yıpransın", "C.H.P. koalisyonu A.P. ile yapsın" tarzında vaziyetler a- lınacaktır. Bu variyetler de, hep iti- bar, kuvvet kazanmak, bir şans elde etmek hayalinin neticesidir. Ne gaflet! Demokratik hayatın bu onsekizinci yılında sanki millet, sanki memleket anlamıyor, notunu vermiyormuş gibi.. Ya fikir, ya prensip, ya yol gösterine, icraat teklif etme? Hayır! sadece, ma- nevra! Millet ve memleket yolunu şaşı rarak Parlâmentoya girmiş bulunan böy le tipleri istihfafla seyrediyor. Bun- lar, bir iyi iş yapmak için ellerinin ucuna gelmiş fırsatı yitirirken bir şeyi unutuyorlar: Postacının kapıyı iki değil, sadece bir defa çaldığını! Kapı şimdi, işte bu sesle sarsılmak- tadır. AKİS/11