YURTTA OLUP BİTENLER İnönü Grup salonunda Genel Sekreter Satır ile "Durum o Muhakemesi" te C.H.P. nin katılmaması gerektiğini düşünen İnönünün ve C.H.P. Grupu ekseriyetinin, Bağımsızlarla böyle bir programı Meclis önüne, ol- mazsa memleket önüne çıkarmakta ke- sin kararlı olduğuydu. C.K.M.P. lilerin bütün hikâyeleri A.P, idarecilerini düşüncelerinin dışı- na çıkaramadı. Sadece Saadettin Bil- iç : "Canım, bunların söylediklerini ben İki gün evvel basın toplantısında açık- ladım" dedi ve A.P. omuz silkip geçti. Bunun üzerine gece, C.K.M.P. liler çılgın halde bir faaliyete giriştiler. Her ne pahasına olursa olsun koalisyonda kalmak istiyorlardı. Bilhassa Bakanlar, puna telefon üstüne telefon ediyorlar, İnönüye şar olarak "CKMP 'nin de alınması" nin koşulmasını temine ça- lışıyorlardı. Durum bir ara gerçekten cıvık hal aldı. Eğer tekrar bir CHP - YTP - CKMP Hükümeti kurulursa bu, milletle alay etmek olmayacaktı da ne olacaktı? Madem ki gene aynı or- taklık işbaşına gelecekti bu memleketi neden haftalardır içinde yaşatmışlardı? Bunun bir ciddi yeti var mıydı ki? Ama İnönü inanılmaz bir hata yap- tı, daha bir kaç gün önce ilân ettiği ve o kadar beğenilen tutumunu unuta- rak "Reform Kabinesi" ni tekrar esti AKİS/10 hamam haline getirecek adımı attı:. Dinçere "Ortaklığa sen de buyur." dedi. O anda da, işin bütün ciddiyeti tabii kaçtı. Açık oyun pe İnönü bir ciddi Reform Hü- kümeti kurma çabasına sarmimiyet- le ve büyük bir realizm ile başladı. Haftanın hemen başındaki gün, Mec- liste Başbakana ayrılan odada İnönü - yü elinde kalem-kâğıt. etrafına aldı- ğı bağımsız milletvekillerine bazı şey- ler anlatırken görenler o Türkiyenin | numaralı devlet adamını dersteki öğ- retmene benzetmekten: kendilerini ata- madılar. Hükümeti kurma görevi kendisine verilen CHP Genel Başkanı o gün par- ti liderlerine randevu vermiş, ancak, daha evvel, bağımsız milletvekilleriy- le görüşmeyi tercih etmiş, görüşme için bir buçuk saatlik bir zaman ayırmış- tı. Hepsinin teker teker fikrini almasa bile, kurulması düşünülen o hükümet fikrine aykırı olanlarla (o konuşacak: durumu izah edecek ve tasvip edip et- mediklerini kendilerinden soracaktı. Nitekim öyle oldu. İnönü, elinde kalem-kâğıt, karşısında oturan 4 se- natör ve 15 milletvekiline : — Fazla vaktimiz yok.. Evvelâ bu işe karşı olanlar fikirlerini açıklasın- lar, niçin karşı olduklarını söylesin- ler" dedi. Bir gün evvel İnönüyle görüşen, A.P. C.H.P. koalisyonunda ısrar eden Kadri Özek cevap verdi": "— Paşam. Gruptaki konuşmanızı inceledim. Böyle bir hükümet kurmak için göstereceğiniz çabada daima size yardımcı olacağız. Ancak, vaadettiğiniz reformlardan geri dönerseniz, karşınız- a bizi bulacaksınız." İnönü gülümsedi ve Özeke kalemi uzatıp, kurulması tasarlanan reformcu bir 'hükümeti'destekliyeceğine dair im- za atmasını işaret etti. Özek imzayı memnuniyetle bastı. enç ve. gerçekten kendisinden böy- le bir hareket ayrıldığı siyasi teşekkül yönünden - umulmayan bir milletveki- li, İnönüyü en fazla terleten bağımsız oldu. MP'den istifa eden Şaban Kes- kin, büyük bir ciddiyetle İnönünün karşısına oturdu ve : "- Peki Paşam, bahsettiğiniz re- formlar- nelerdir? :Vergi reformu di- yorsunuz, meselâ.. Bu. istihlâk madde- lerine yapılacak zamlar mıdır, vergi 'adaletini göz önünde tutan, ger- çekten batılı bir reform hareketi rai olacaktır? Yeni vergileri yine fakir hal- kın sırtına mı yükleyeceksiniz? Büyük zenginlerin devlet gelirine daha fazla iştirak etmelerini mi sağlıyacağız?." diye sordu. İnönü, Keskini ogülümsiyerek ya- nına oturttu. Dosyasından bazı not- lar çıkardı ve : Şimdi Plânlama " Dairesinden İnönü — Gümüşpala Ak ile kara