TARİH ya, Kasım ayında cereyan edenin ak- sine, Spartakistler hakim oldular. Kongrede Hindenburg'un oBaşkomu- tanlıktan uzaklaştırılması, Ordunun dağıtılması, onun yerine subayları e- rat tarafından seçilecek bir sivil si- lâhlı kuvvetin kurulması ve bunun Halk Komiserleri Konseyinin emri altında olması karara bağlandı. Ordu, böyle bir kararı tabii lemedi. Kongreyi de tanımadı. Zaten Ebert de, kararın tatbiki için bir şey yapmadı. Ama 23 Aralıkta, komünist deniz erleri halktan da (bulduktan yardımla Spartakistlerin idaresinde Hükümet mahallesine yürüdü, Başba- kanlığa girdi, telefon hatlarını kesti. Fakat, Ebert'i Karargaha bağla- yan hat çalıştı ve Başbakan Or- dudan yardım istedi. Ordu, Pots- dam'daki birlikleri harekete di. Bu sırada deniz erleri, takistlerin hakim olduğu ratorluk Sarayının ahırlarında kur- dukları kendi karargâhlarına oçekil- mişlerdi. 24 Aralık günü, denizciler muntazam birlikleri hezimete uğrat- tlar. Hükümet, ellerinde fiilen esir- di. Spartakist lider Liebknecht, pro- letaryanın iktidardaki "alçak vatan- sever sosyalistler"i devirmek üzere olduğunu ilân etti. O zaman Ebert, Hindenburg ve Groener'in mutabakatıyla gerekli zec ri tedbirleri aldı. İhtilalin en aman- sız düşmanı olan Sosyal Demokrat Noske Savunma Komiserliğine getiril- di. Noske derhal, silâhlı halk kıta- linde 5 Ocakta ihtilâlcilerin üzerine yürüdü. Berlin, 1919 5 Ocağıyla 12 Ocağı arasında meşhur "Kanlı Haf- ta"sını yaşadı. Noske'nin kuvvetleri ve General von Luettwitz'in komuta sındaki Ordu birlikleri Spartakistleri ezdiler. Liebknecht ve Rosa Luxem- burg feci şekilde katledildiler. Daha sonra Noske'nin kuvvetleri Hamburg- da, Bremende, Düseldorfta ve Bav- yerada da bolşevikleri yendiler ve Al- manyayı temizlediler. Böylece, o Al- manyanın bir ikinci (Rusya olması tehlikesi önlendi. Ama almanlar, ge- çirdikleri tehlikeyi hiç unutmadılar ve hatırasını sâdece hafızalarında de gil, kalplerinde de muhafaza etti- ler. İlk Meclis kuruluyor ükümet Berline hakim olur olmaz. ili Meclis için seçimlere gitti Almanlar 19 Ocak 1919'da oylarını kullandılar. Gerçi en fazla oyu Sos- yal Demokratlar aldılar ama, Mecli- sin ekseriyetini kazanamadılar. 421 milletvekilliğinin (o 185'ini Katolik Merkez Partisi ve Demokrat Parti 168 temsilciyle Meclise girdiler 24 sağladılar. Muhafazakâr bloku teşkil eden Al- man Milli Halk Partisi 44, Halk Partisi, 19 milletvekilini soktu. Bunlar, Meclis Weimar'da çalışmaya başlarbaşlamaz Kayser 11. Wilhelm'in ve harbi idare etmiş generallerin sa- vunucuları olarak ortaya çıktılar, A lalarından biri, Halk Partisinin başı Gustav Stresemann bunların arasın ydı Yeni Meclis, daha anayasanın ha- zırlanmasını bitirmeden bir önemli meseleyle karşılaştı. Almanlar, ken- di iç meselelerine dalmış oldukların- dan sebep oldukları harbi yenik bitir- miş olmanın kaçınılmaz neticelerini pek hesaplamıyorlardı. İşte, Kayseri atmışlardı. Bolşevizmi de bertaraf et- mişlerdi. Şimdi demokratik bir cum- huriyet kuruyorlardı. Ece, galipler el- bette ki anlayış göstereceklerdi. Baş- kan Wilson meşhur "14 Maddesini ilân etmemiş miydi? Bu yüzdendir ki Müttefiklerin Versay andlaşmasının esaslarını al- manlarla istişareye lüzum görmeksi- zin hazırlayıp 7 Mayısta Berlinde ilan ettirmeleri, kelimenin tam mana- sıyla bir bomba tesiri yaptı. Bütün memleket bir anda heyecan içinde dalgalandı. Milletin tamamı ayaklan- dı. Her tarafta halk, mitingler tertip- leyerek bunun aleyhinde vaziyet aldı. Almanya böyle bir andlaşmayı imza- layamazdı. Bu sırada Sosyal Demo- kratların bir lideri, Ebert, Geçici te, şartların kabul edilmez olduğunu ilan ettiler. Ertesi gün de Versaydaki alman heyeti bunları "hiç bir milletin tahammül edemeyeceği" derecede ağır bulduğunu söyledi. Almanyada andlaşma derhal "Diktat" namıyla şöhret buldu. Sağdan sola, kahredici bir alman çoğunluğu "diktat'nın kar- sısında vaziyet alan demokratik cum- huriyet hükümetinin yanında birleşti. O zaman gözler, derhal Orduya çevrildi. Versay andlaşmasını reddet- mek kolaydı. Ama, Müttefikler Batı- dan taarruzlarına devam edeceklerdi. Alman Silâhlı Kuvvetleri buna karsı koyabilecekler miydi ? Ebert, kaçınıl- maz suali Genel Kurmaya sordu. Ha- ziranın 17'sinde Mareşal Hindenburg cevap verdi: "Böyle bir andlaşmayı kabul etmektense ölmek daha iyiy- di.." Filan, falan. "Ama, mukaveme- tin hiç bir şansı yoktu." Müttefikler, oHindenburg'un OE- bert'e yazılı cevabının arefesinde, 16 Haziranda bir ültimatum vermişlerdi. Ya Almanya 24 Hazirana kadar şart- ları kabul edecekti, ya da Müttefik Orduları bunları kabul oettirtmenin yolunu bulacaktı. Ebert, yeniden Or- duya başvurdu. Eğer ufak bir karşı- koyma imkânı varsa Hükümet Versay şartlarını reddedecekti. Yalnız, der- Andlaşmanın imzalandığı Versaydan bir görünüş Güngörmüş şehir