YURTTA OLUP BİTENLER- A. P. Genel İdare Kurulu üyesi Ha- lâk Nurbaki söz aldığında A. P. li- lerin hemen hepsi içlerini odöktüler Ve isteklerini bildirdiler. o Nurbaki meseleyi derleyip toparladı. Günün gerçeklerini, Hükümet sorumlulu- gunu yüklenmiş karşı partinin tem- silcileri (oOönünde söyledi. Genel İda- re Kurulunda zaman zaman esen ha- vayı anlattı ve arkadaşlarına itidal tavsiye etti. Fakat genç milletvekilinin ısrarı fayda vermedi. P. içindeki karşı grup, Gümüşpalanın arkasında saf halindeydi ve 20 yıla kadar mahkü- miyeti olanların Haziran ayı içinde affın ilk kademesi olan listeye alın- masını ısrarla talep ediyordu. A. P. içindeki bu fikir çatışması- nın sebepleri çeşitlidir. (Evvelâ, top- tan af taraftarlarının ailevi durumu- nu göz önüne almak gerekmektedir. Müebbet hapse mahküm olan Sait Bilgicin kardeşi (oSaadettin Bilgicin ısrarı sadece ve sadece bir kardeşlik hissine dayanmaktadır. Bilgiç bu 'hissini, bir fikrin savunucusu rolün- de tatmin arzusundadır. Son günler- de Gümüşpalaya ziyadesiyle tesiri o- lan genç milletvekili oYılmaz Erol Akçalın -İzzet Akçalın en küçük oğ- lu- durumu da böyledir. A. P. Gru- bunda bunları bir nebze olsun haklı görenler, Parlâmentoda diğer parti milletvekillerinden bu kişiler ( için “eh, ne yapalım" diyenler mevcut- tur. Bir başka arzu, bazı Genel İdare Kurulu üyelerini afçı kesilmeğe zor- lamaktadır. Koalisyonun bozulma- sıyla, oyeniden teşkil edilecek (o bir Hükümette sandalya kapma sevdası, genç milletvekillerinden o bazılarının başını döndürmektedir. Kemal Bağ- cıoğlu bunlardan biridir ve kendisi- ne Genel Başkanı tarafından Devlet Bakanlığı vâdedilmiştir. . Gümüşpa- la ise, kulağına fısıldananların haya- line kapılmış, bu vaadlerin sarhoşlu- Şu içindedir. Bunların boş olduğu, kendisine, Genel İdare Kurulu top- lantılarından birinde yarı ciddi, yarı şaka söylendi. Nurbaki, o hararetli bir oturum sırasında verilen aradan istifade ederek Gümüşpalaya: "— Paşam, size vâdedilen Başba- kanlık hikâyelerine inanmayın. Son- ra avucunuzu dahi vala fırsatı kalmayacak" dedi. Afçılar grubunda (o bulunanlardan bazıları da bunu bir namus sözü te- rakki ettiklerinden, odirenmektedir- ler. Vedat Ali Özkan bunlardan bi- risidir. İşte A. P. içindeki muhtelif kol- lardan çeşitli (omaksatların arkasına saklanarak gelen af fikri bu yüzden yoğunbirhalde Hükümetin karşısı- Emin Paksüt Doğru söyliyeni.. na çıkmış bulunmaktadır. Genel İ- dare Kurulunda zayıfladıklarım his- seden Bilgiç ve beraberindekiler, bu defa başka yönden harekete geçtiler. Bir hafta evvel teklifini geri alması- nı söyledikleri arkadaşları Reşat Öz- ardanın af teklifine imzalarını koy- dukları gibi, teklifin kulisini de yap- mağa koyuldular. Özardanın teklifi, A.P. içinde büyük alâka gördü. Hele İl Başkanlarının haftanın başında yaptıkları toplantı- Saadettin Bilgiç Bir o aklıevvel nın sonucu, milletvekillerini teşki- lât korkusu yüzünden bir hayli bo- calattı. Zira İl Başkanları başkente gelir gelmez A. P. nin afçı grubu tarafından yakalanmış ve adamakıl- lı doldurulmuşlardı. Bilgiçin ustalık- la idare ettiği kampanya başarı ka- zandı. Nitekim, Koalisyonu Kurtar- ma Komisyonu çalışmaları sırasında yapılan alâminüt bir toplantıda Bil- giç göğsünü gere gere: ” diyorsunuz? Teşkilât a- Bütün illerden af sesleri ge- dedi. Yaratılan bu hava, Özardanın tek- lifine A. P. li milletvekillerinden bir- çoğunun imza koymasına sebep teş- kil etti C.K.M.P. Genel Başkan Yardımcısı Fuat Arnanın da katıl- yakta! liyor" masıyla, teklifi imzalayanların sa- yısı 163'ü buldu. Teklife imza ko- yan Y. T. P. li milletvekillerinin sa- yısı da bir hayli kabarıktı. Bir başka teklif Özardanın, Kayseridekilerin affıy- la ilgili teklifinin yanında Y. 11 bazı milletvekilleri, oOGenel İdare Kurulunu sıkıştırıyorlardı. Sonunda Y.T. P. daha evvel çıkardığı tebli- ge -ki bu tebliğde, Hükümet getirme- diği takdirde Siyasi Affın Y. T. P. tarafından Meclise getirileceği açık- lanmıştır- , sadık kalmak amacıyla bir kanun teklifi hazırlamayı uygun buldu. Turan Bilgin, Ata Bodur, Ce- vat Önder ve daha sekiz Y. T. P. li milletvekili dişe dokunur bir teklif hazırladılar. Ancak teklif, liderler arasında anlaşma olmadığı, af konu- su tamamen bir yana bırakıldığı sı- rada Meclis Başkanlığına sunulacak- tı. Teklifte kademeli af talep edili- yor ve kademelerin biraz daha geniş tutulması isteniliyordu. oGerekçesin- de Anayasayı İhlâl osuçlularını iki gruba ayıran teklif, ikinci derecedeki suçluların ilk kademede affını oder- piş ediyordu. Böylece, Bakanlar Ku- rulu üyeleri, Cumhurbaşkanı, Tahki- kat Komisyonu üyeleri, Tedbirler Kanununu teklif edenler ve tatbikat- çıları ile, zamanın İstanbul D. P. İl Başkanı Kemal Aygün ve Genel Kur- may Başkanı Rüştü Erdelhünün dı- şındakilerin tahliyesi mümkün olu- yordu, Özardanın teklifine imza konulur- ken Meclis koridorlarında tatlı şaka- lar da yapıldı. Bir A. P. li milletve- kilinin, teklife imzasını okoyduğunu söylediğinde Genel İdare Kurulu ü- yelerinden birinin: "— İyi yaptın, iyi yaptın ya, gün bir Havacı Albay, teklife (Oimza koyan'arın listesini istedi" demesi üzerine, koşarak gidip imzasını geri AKİS, 28 MAYIS 1962