RAD YO Ankara Bir zaferin hikayesi B itirdiğimiz (o haftanın o başlarında salı ogünü, saatler 22,15'i göste- rirken Ankara Radyosu spikerlerin- den Mukaddes Gözaydın. Meclis Sa- atinin sona erdiğini dinleyicilerine bildirdi ve gonga vurdu. Çok kısa bir aradan sonra bir erkek spiker: "— Burası Ankara! Sayın dinle- yiciler, simdi oOAmerikalı (astronot ohn Glenn'in uzay yolculuğu hak- kında bilgi veriyoruz diye söze baş- ladı. Aynı ses bir iki cümle ile Glenn' in uzay yolculuğunun başarıyla so- nuçlandığını, o astronotun Okyanusuna indiğini ve civarda do- laşan destroyerlerden birinin 44 mil uzakta dalgalar arasında çalkalan- makta olan hava gemisine doğru yo- la çıktığını bildirdi. Bu arada Astro- not Glenn'in yolculuğu (hakkında Atlantik Okyanusundaki bir Türk dinleyicilere dinletildi. spikerin konuşması sona sonra spiker Mukaddes Gözaydın bu sefer heyecanlı bir sesle biraz önce alınan bir haberi okudu. Bu habere göre John Glenn kendisini hava ge- ---inden oçıkarmaya gelen destroyer Noa'nın güvertesine alınmıştı Ankara Radyosu, astronot Glenn' in destroyer Noa'nın güvertesine çık masından tam sekiz dakika bu haberi veriyordu. Fakat ne yazık ki, sonra Türkiye Rad- Atlantik. yolarının hepsinin çalışmasında is- tikrar aramak boşunadır. Ankara Radyosu o gece saat 22,15'de diktiği zafer anıtını 80 dakika sonra, 22,45 haber bülteninde yine kendisi yıktı. Saatler 22,45 i gösterirken oku- nan dördüncü haber bülteni Gümrük ve Tekel Bakanı Şevket Buladoğlu ve Basın - Yayın ve Turizm Bakanıma Samsundan dönüşlerini ilk (olarak dinleyicilerine bildirdi. Bu haberi sı- rasiyle, Adalet Komisyonunun ver- diği karar, yine Adalet Komisyonu ile ilgili başka bir haber, Anayasa Komisyonunun bildirisi ve 1111 sayı- lı kanunla ilgili bir haber takip et- ti. Albay Glenn'e ve uzay yolculuğu- na ait haber, bültende ancak altın- cı haber olarak yer aldı. Gerçi mem- lekette siyasi tansiyon en dereceye çıkmak üzereydi. madem ki iç durumumuzla ilgili bir habere 22,45 bülteninde yer o veril- memişti, o halde Amerikalı uzay a- damı hakkındaki bilginin en başta yer alması gerekirdi. Zafer anıtını yıkan sadece bu Oo- lay da değildir. Bu önemli haberin şekli de Türkiye Radyolarının, için- de bulundukları durumu bütün dinle- yicilere gösterecek en güzel örnek- lerden birini teşkil etmektedir. Sa- at 22.15'de verilen haberde önce Al- bay Glenn'in Atlantik Okyanusunda bulunduğu yere bir destroyerin ha- reket ettiği bildirildi sonra da, bir iki dakika önce alınan bir habere göre, Albay Glenn'in kendisini kur- tarmaya gelen destroyerin güverte- sine alındığı ve sıhhatinin yerinde ol- duğu açıklandı. Bu haberin verilme- sinden tam 30 dakika sonra ise An- kara Radyosunun 22,45 haber bülte- ninde bir spiker, Gelnn'in Bahama A- daları açıklarında denize (indiğini bildirdi ve Basın * Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğünde hazırlanmış o- lan elindeki haber bülteninin met- ninden: Amerikan gemileri kendisini denizde almak için hızla, o nokta- ya doğru yol almaktadırlar. Şimdi alınan bir habere göre, kendisinin sağ ve salim olduğu anlaşılmıştır.* diye okudu. ama, o dinleyiciler hangi habere inanacaklardı? İşin iç yüzü A slında, Glenn'le ilgili haberin oo- laydan sekiz dakika sonra Anka- ra Radyosundan bildirilmesinden bir anlayışlı radyo idarecisi ve iki gay- retli şahıs sorumludur. Albay Glenn daha uzaya çıkmadan önce Ankara- daki Amerikan Haberler Merkezinin Radyo ve Film Kısmı Şefi Kemal Tanındı her türlü tedbiri almış ve Cape Canaveral, Washington ve Atlantik Okyanusundaki (o Randolph isimli uçak gemisinden yapılacak radyo yayınım kuvvetli cihazlarla dinlemek ve banda aldırmak üzere hazırlıklarını tamamlamıştı. Bu ara- da Ankara Radyosunun eski ram Müdürü Mahmut öngöreni A- merikan Haberler Merkezine çağır- mış ve kendisinden o akşam "Yaşa- dığımız Günler" programına okon- mak re yolculuğun sonucunu radyo- dan dinleyiciye bildirmek üzere iki program hazırlamasını istemişti. Fa kat asıl iş, Ankara Radyosunun bu iki programı kabul edip etmeyeceği- ne bağlıydı. Çünkü bundan önce bir radyo idarecisinden önemli bir ha- berin radyoda program aralarında verilip verilmeyeceği öğrenilmek is- tendiği zaman, yetkililerin daha yük sektekilerden izin almak için teşeb- büse geçtikleri, herkesin de çok görülmüştür. lerin birbirlerinden çekinmelerinden ve bir radyonun asıl görevlerinden birinin de en kısa zamanda dinleyi- cisini aydınlatmak olduğunun O bi- linmemesinden ötürü Üsküdar Facia, sı, Hacettepe Çocuk Hastahanesi yan- gını, Pendik tren kazası ve Gagari- yosunun dinleyicisinden sakladığı ö- nemli olaylardan bir kaçıdır. Amerikan Haberler Merkezi ve Ankara Radyosu arasında yapılan iş- birliği sayesinde ilk defa bir radyo- nuçlarım, uzaya yükselirken roketin çıkardığı sesi ve Glenn'in uzayda iken yaptığı konuşmalarını dinleyicisine bildirmiş oldu. AKİS, 26 ŞUBAT 1962