İndikten, sonra etrafına bir göz gez- dirdi. O da en az, Kâmuran Evliyaoğ- lu kadar şaşkın ve bitkindi. Ne söy- leyeceğini bilmiyordu. Köşkün İçi Köşkün kapısında bunlar cereyan ederken, içerisi başka bir alemdi. Orada da bir şaşkınlık ve panik var- dı. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Gözleri, İsmet İnönüdeydi. Ama Baş- bakan dalgın ve meşgul görünüyor- du. Bu. hem dostlarının, hem rakip- lerinin hayal sukutuna yol açtı. İsmet Paşa bir kenara oturmuştu, elleri ö- nünde söylenenleri (o dinliyor dinler gibi yapıyordu. C.H.P. Paşalarının bitkinlik sebebini, bir kardeş kavgasının başlamak (o üzere olmasına verdiler. Bütün ömrü bu ne- viden bir hadisenin vuku bulmaması- na çalışmakla geçmiş olan İnönünün, hem de kendi idaresi altında böyle bir durumda kalmış olması her halde kendisini yıkmıştı. Karşı tarafların temsilcileri ise, «Bu mu İnönü? İhti- yarlamış!. İş kalmamış.. diye düşün- mekten kendilerini alamadılar. An- cak, durumun bu çeşit meseleler üze- ninde durmaya fazla takati yoktu. İşte bu sırada, Osman Köksalın Cumhurbaşkanına yaklaştığı görüldü. Gürsele bir şeyler söyledi. Bi dalgası etrafı kapladı. İnönü, ne o- lup bittiğini sordu. Muhafız Alayının Süvari kıtasından subaylar gelip, Ala- yın yeni komutanını tevkif etmişler- di. İnönü «Ne iş, bu» diye çıkıştı. Anlaşılıyordu ki subaylardan bir kıs- mı Süvari birliğinden yana olmuşlar- dı, bir kısmı ise kayıtsız kalmıştı. İsmet Paşa, radyo konuşmaları- nın gidip radyodan verilmesini söyle- di. Muhafız Alayının bu durumu kar- şısında, Köşkte emniyet kalmamıştı. Kurmay Başkanıyla birlikte Radyo- evine gitmek üzere, saat 19 da Çan- kayadan ayrıldılar. Henüz hiç kim- se Başbakanın aklından geçenleri bil- miyordu. İsmet Paşa, dalgın ve dü- şünceli halini muhafaza ediyordu; Radyo ve sonrası Kafile, Radyoevinde fazla kalmadı. Evvelâ Cevdet Sunay sesini tele aldırttı. Gürselinki, Köşkte tamamlan- mıştı. İnönü ve Öteki parti liderleri de konuştular. İsmet Paşa, karargâ- hını Hava Kuvvetlerinde kurma ran verdi. Hava kuvvetleri zaten, O- Peşinde taksitte tenzilat Yeni KARAMÜRSEL 'de AKİS — 105 AKİS, 26 ŞUBAT 1962 YURTTA OLUP BİTENLER A. P. li Bakanlar Radyoevi önünde Müşterek gayret penanın hemen karşısındaydı. Radyo- evinden oraya geçildi. Hava Kuvvet- lerinde, ciddi hazırlık yapıldı. Hava Kuvvetleri Komutam İrfan Tansel, ÇBK Konfor uçağıyla bir sa- atten fâzla zamandır havadaydı o ve durumu oradan idare ediyordu. Tan- sel, ertesi sabah altıya kadar havada kaldı. Bu arada kendisiyle, Hava Kuv- vetlerinin bir odasındaki telefon va- sıtasıyla konuşuluyordu. İnönü ve arkadaşları. Hava Kuvvetlerinin Kur- may Başkam Hüsnü Paşa tarafın- dan karşılandılar. Başbakan, durum hakkında Hüsnü Paşadan bilgi al- dı. Heyet, Ankara Radyosundan İnö- nünün mesajının oyayınlanamadığını orada öğrendi. Radyoevi, havacılar tarafından muhafaza altına alınmış- tı. Hüsnü Paşa İnönüye, Etimesgutta- ki hadiseleri uzun uzun anlattı. E- ger oradaki hava birliklerine bir te- cavüz vuku bulursa, Hava Kuvvetleri derhal müdahale edecekti. Politikacı- lar, Generale sükunet tavsiye ettiler, fakat o hepsini tersledi. Bu arada, ortaya yeni bir durum çıktı. Talât Aydemir, Ekrem Alica- nın hısmıydı. Y. T. P. liderinin gidip kendisiyle görüşmesi fikri ortaya atıl- dı. İnönü, bunda bir mahzur görme- di. Sadece, LE kafasındaki niyeti ilk defa açıkladı: " nuşurken, bilesin diye söy- lüyorum. Sabahleyin, sadece başka TÜRKOFİS Tel: 119022 AKİS — 117