YURTTA OLUP BİTENLER latın tuzla buz olması için değildi. Irkçı ekalliyetin şiddetle savunduğu bu tez, grubu o akşam toplamağa kâfi geldi. Saadettin Bilgicin başkanlık etti- ği grup toplantısı denilebilir ki A. P için tarihi bir toplantı oldu. Toplan- tı başlarken hava sonucun ne olaca- ğını belli ediyor; Gümüşpala ve be- raberindekilerin pek çok O güçlükle karşılaşacağı anlaşılıyordu. Nitekim A. P. Genel Başkanı kürsüye geldi» ğinde mırıltılar yükselmeğe başladı. Arka sıralarda oturan milletvekilleri "yaylaya., oyaylaya.." avazeleriyle gürültüyü arttırdılar. Gümüşpala ihraç edilen beş kişi -Gökhan Evliyaoğlu, Hami Tezkan, Mehmet m M. Ali Aytaç, Tah- y- hakkında ihraç karar- ne müteaddid ihtarlarda bulunuldu- gunu söyledi ve ilave etti: "— Biraz evvel Gürselle yemek yedim.. Apaydın ve Evliyaoğlu adla- rındaki gençlerin huzur bozucu hare- ketler yaptığım söyledi.. liderin bu cümlesi kızılca kıyame- tin kopmasına sebep oldu. Gürültü ayyuka çıktı ve Gümüşpalaya arka sıralardan: aşağı" lı poliikacı sinirlendi. hızla indi, " diye bağırdılar. Yaş- Kürsüden — İstemiyorsanız giderim" diye- rek kapıya doğru yürüdü. Bu sırada ortalarda oturan bir eski D. P. li A- li Bozdoğanoğlu, eliyle silker gibi bir işaret yapara — Aman canım, bırakın gitsin.." diye bağırdı. Gümüşpalayı, Genel İ- Mehmet Ali Aytaç Katı bir adam dare Kurulu üyeleri çevirdiler.. Ha- va adamakıllı elektriklenmiş, hatip- ler ihraçların iptalini istemeğe o baş- lamışlardı. Genel İdare Kurulu ısrar ediyordu. Bu arada Orhan Apaydın Gümüşpala ve — yanındakilere elini sallıyarak, "Allahaısmarladık" nasına gelen bir işaret çaktı ve kapı- dan çıkar çıkmaz da istifasını yaza- rak Grup İdare Kuruluna yolladı. Kuvvet gösterisi Gruptaki çekişmenin biraz serti koridorlara bu sıralarda tikal etti. daha in- Sinirli bir şekilde salonu terkeden müfritlerden Kadri Özak kapıda ba- gırdı: — Biz prensiplerin peşindeyiz, adamların değil." Özak cümlesini tamamladığı sı- rada yanında iki Genel İdare Kurulu üyesinin bitiverdiğini gördü. Gelenler Saki Zorlu ile Rauf Kıraydı. Üstelik bu iki idareci ihraç listelerini oha- zırlamakla suçlandırılıyorlardı. İki Genel İdare Kurulu üyesi Özaka: " — Sen çok heyecanlısın Kadri" dediler. Diğeri: — Aksine, siz çok heyecansızsı- nız" diye cevap verdi. Bu defa Rauf Kıray: '— Nereden hamlediyorsun?" de- yince! Özak: — Biz senin ne haltlar karıştırdı- ğını biliyoruz" odeyiverdi. Tartışma- nın bundan sonrası, basın kanununun yazılmasında suç gördüğü kelimeler- den teşekkül eden cafcaflı cümleler- le devametti ve iki milletvekili | bir- birine girdi. Etraftan yetişenler, ayır- dılar. Ancak, komedinin ikinci kısmı, de- Sişik aktörlerle devam etti. İhraç edi- lenlerden Mehmet Turguta yakın otu- ran Özak sinirli sinirli; "— Ne adamlara çatıyoruz ya- hu" deyince, Turgut cevap verdi: "— Birader sen onları adam diye karşına alıp niye münakaşa ediyor- sun?" Turgutun bu lâfı, kimin adam o- lup olmadığı şeklindeki otartışmaya yol açınca, bir ara Rauf Kıray ye- rinden kalktı ve sağ yumruğunu ya- pıştırmak üzere kaldırdı. Aynı anda Mehmet Turgut, Meclisin canım siga- ra tablalarından -iki avuç büyüklü- gündedir ve adamakıllı ağırdır- biri- ii rakibinin kafasına vurmak üze- eydi. Ancak buna lüzum kalmadı. 185 boylarında pos bıyıklı ve adı Ha san Fehmi Boztepe olan bir A.P. li mil- letvekili yetişti, Özakı boğazından yakaladı ve yerden dört parmak ka- dar havaya kaldırdı. Özak, Boztepenin elinden güçlükle alındı ve iş sözde tatlıya bağlandı. Deveye sormuşlar.. Koridorda (o bunlar olup biterken A. P. Grubu bir karar aldı. İhraç TÜRKOFİS Tel : 119022 AKİS — 120 AKİS, 26 ŞUBAT 1962