KA DIN Çocuk ln kabiliyetler anne ve babalar çocuklarında “istün kaabiliyetler bulunduğuna inanmak isterler ve usanmadan bu kaabiliyetlerin propagandası - nı yapmağa çalışırlar. (Çocuklarına küçük yaşta şiirler ezberletirler, hat- ta şiirler yazdırtır zorla piyano ba- sına oturturlar. Çoğu zaman da bu yönden çeşitli tazyikler yaparak, on- ların çocukluklarını zehirler, bir çok komplekslerin doğmasına sebep olur- lar. Bu tutum gerçekten hatalıdır. A- ma, Tanrının lütfuna uğramış, üstün kabiliyetli çocukların varlığını kabul etmek te lazımdır. Bu konuda tanın- mış bir otorite olan Amerikalı Dr. Willard Abraham'ın çalışmaları söy- varmıştır: o Tanrının uğramış üstün kabili- yetli çocuklar zannedildiğinden çok fazladır ve bunların zamanında keş- fedilmesinde hem toplum için, hem de kendileri için büyük fayda vardır. Meselâ testler, Amerikada üç sınıf- tan birinde üstün kabiliyetli bir ço- cuğun mevcudiyetini meydana çıkar- Üstün çocuğu diğerlerinden ayırd etmeye yarayacak bazı işa- retler vardır. İşte bu işaretleri açık- lıyan Dr. Abraham, en başta iki nok- ta üzerinde durmaktadır. Dikkat edi- lecek iki şey, üstün kabiliyetli bir çocuğun bir harika çocuk olmadığı- dır. Hârika çocuklar çok, ama çok nadiren doğarlar. Mesela, bir nesilde bütün dünyada birkaç tane harika çocuk doğmuştur. İkinci nokta, üs- tün başarılı çocuğun derhal göze çar- pan bir şahsiyete, kendini gösteren çok parlak özelliklere sahip olmayışı- dır. Tanrının lütfuna uğramış olan bir çocuk bazen şişman, bazen sıska olabilir. Arkadaşlarını sürükleyen li- der tipli bir çocuktur veya sessiz ve başkalarını takip eder. Atletik bir bünyesi vardır veya kitap kurdudur» Yapayalnız da yaşayabilir, geniş bir arkadaş çevresine de sahip olabilir. Kendi kaabiliyetlerinden çoğu zaman habersizdir. Bu, bazen onu intibak- sızlığa bile götürür. Çocuk, çevre- KÜÇÜK GÜNEŞ Bayanlar! Bayram için ucuz, bol çeşitli iskarpin ve terlikleri- miz gelmiştir. Adres : Ulus İş hanı alt kat AKİS - 128 28 de ihtiyaçlarını karşılayacak imkan- lar bulamadığı için kendinde diğer çocuklardan değişik birşeyler sezdiği ve bunlara cevap veremediği için basen ruh huzursuzlukları gösterir ve yolunu bulamadığı anda da, nor- mal çocuklardan daha fazla sarsılır, gayesiz olur. Halbuki aynı kabiliyetlerini karşılayacak lara kavuştuğunda çevre için bir ışık, toplum için çok kiymetli bir varlık- tır. Bellibaşlı işaretler Çoçuğunuzu veya çevredeki bir ço- cuğu dikkatle takip ettiğinizde onun üstün kabiliyetli bir müstesna çocuk olup olmadığım derhal kes- meraka dayanır, hakiki tatmin edici cevap bekler. Bulamazsa, o hiddetle- nir. 8) Kolleksiyon meraklısıdır. Her- şeyi toplar. Cam parçalan, pul, taş, artist resmi, spor resimleri biriktirir, Kolleksiyonları oldukça karışıktır. s) Fiziki bakımdan çabuk olgun- laşır. Boyu, kilosu, kalça, omuz te- şekkülü ileridir. Kuvvetli olabilir, ta- hammüllüdür. Bu dördüncü işaret ekseri önemlidir. 5) Karışık oyunları sever. Kendi- ne göre kaideler, bir sistem kurar. Yalnız başına oynayabilir. o Küçük- ken ekseri hayali oyun arkadaşları vardır, onlarla konuşarak kendi ken- dine uzun uzun oynar. 6) Yaratıcıdır. Herşeyde kişiliği- ni gösterir. Oyunda, çalışırken, ko- nuşurken, yeni durumlara intibak du- Çocuğun Dikkat turnenize, bu konuda tam bir karara varmanıza, hattâ meşhur "I.O" test- leriyle bile her zaman imkan yok- tur. Fakat Tanrının lütfuna uğramış üstün kabiliyetli çocuklarda, genel o- larak, bazı müşterek özellikler gö- rülmüştür. Dr. Willard Abraham , 12 işaret üstünde durmaktadır. Bunların 6 tanesinin bir çocukta bulunması, o çocuğun üstün kabiliyetli bir ço- cuk olabileceğine bir işaret sayılma- lı ye çocuk ele alınmalıdır. D Üstün kabiliyetli çocuk çabuk öğrenir, erken yürür, erken konuşur. Zorlama olmadan, bazen okula git- meden okur, bunu kendisi ister. 2) Meraklıdır. Çok değişik ve de- rin ilgileri vardır. Soruları hakiki tanınması ve anlayış rumunda özel davranışları vardır. Yazısında da bu özellik bazen gözü- kür. Sanata, müziğe karşı üstün bir kabiliyeti olabilir ve bu en küçük fır- satta görünür. Renk ve hareket şuu- ru vardır. Fikirlerini renkli şekilde ifade edebilir. AKİS, 26 ŞUBAT 1962