İKTİSADİ VE MALİ SAHADA mama Ümit dağın arı Zayıf nahif, sevimli mai adam, ke- limelerin üzerine basa basa bir meseleyi Da (alışıyordu. o Mese- leyi iyice kavramış insanların ra- hatlığı yi karşısındaki otuza yakın gazet e durumu izah et- mekteydi. Sözlerini tamamladığı za- man salondakiler, izah edileni anla- mış olmanın memnuniyeti' içindeydi- ler. Genç adamın ismi Atilla Karaos- manoğluydu. Yanında, kendisinden bir kaç yaş büyük iki genç adam da- ha oturuyordu. Necati Erker ve Os- man Nuri Torun adlarındaki bu eko- nomistler de mesai arkadaşlarını zevkle dinliyorlardı. Hâdise, geçen haftanın ortaların- da bir gün, Devlet Planlama Dairesi- ne bitişik Ankara Kumandanlığı sa- lonlarından birinde cereyan ediyordu. Devlet Plânlama Dairesi ilgilileri, hazırlanan plân ve program hakkın- da basın mensuplarına bilgi vermek- suali cevaplandırıyordu. Aylardır ça- lışılarak hazırlanan plâna göre Tür- kiyedeki okalkınma hızı 907 olarak hesaplanmıştı. Genç adam şöyle de- di: "— 1950 yıllarında şartlar son derece müsaitti. O şartlar içinde elde edilen kalkınma hızı bir hayli yük- sek oldu. Ancak hız, seneler ilerle- dikçe, plân ve li dolayı- sıyla azaldı. Kalkınmada önemli me- sele, yatırımları iyi kul li ve bunların birbirini tamamlayıcı yata- rımlar olmasını temin etmektir. Şayet tahminlerimiz doğru çıkar, & 7 nisbetinde bir kalkınma hızı te- min edilebilirse, 10 yıl içinde milli ge- lir iki misli artacaktır." Genç ekonomist bu hızın temini için gerekli çalışmaların nüfus artı- şı gözönüne alınarak hesaplandığını belirttikten sonra sözü, yanında otu- ran Necati Erkere bıraktı. Erkerin izah etmek istediği konu, çalışmalar sonunda hazırlanan plânın, gelecek iktidarlar tarafından değiştirilip de- giştiril miyeceğl meselesiydi. Ekono- mik görüşleri birbirinden tamamen ayrı iki İktidarın, 15 yıl için hazırla- nan bu plân üzerinde ne dereceye ka- dar tesiri olabilecekti? Plân, gelecek iktidarları otatbikatta o baglıyabile- cek a Erker, yapılan plânın tatbikinde iktidarların ekonomik görüşlerinin rol oynıyabileceğini ve son sözün ge- ne onlara alt olduğunu belirtti. AKİS, 26 HAZİRAN 1961 İhülain akabinde teşkil edilen Dev- nl Plânlama Dairesi, o günden bu na yaptığı çalışmalar sonunda 15 yıllık bir plan hazırlamış ve plân ge- ride bıraktığımız hafta sonunda umu- mi efkâra açıklanmıştır. Plân yedi kısımdan müteşekkil- dir. İlk kısım Genel Esaslar başlığı- nı taşımakta, planın amacı bu kısım- da izah edilmektedir. Uzun tetkikler sonucu ortaya çıkan plânın gerekçesi iki noktada toplanmıştır: 1) Demok- ratik düzen içinde en yüksek kalkın- ma hızım, toplumun ve ekonomik şartların imkânı nisbetinde temin et- mek, 2) Sosyal adaleti rr cek bir kalkınmayı tem k... Plân, onbes yıllık bi perspektif içinde beşer yıllık dönemler şeklinde düzenlenmiştir. Ancak beşer yıllık kalkınma plânları her yıl, günün de- ğişen şartlarına göre gözden geçiri- Plân, Türk ekonomisinin durumu gözönüne alınarak hazırlanmıştır. Devlet ve özel teşebbüsün yanyana bulunduğu karma ekonomimizin hu- sule getirdiği şartlar düşünülmüştür. retmek gerekmektedir. Bu & 18'in 9 14'ü ie, W 4'ü ise dış kaynaklar- dan elde edilecektir. Nüfus artışındaki & 3 nisbetle, varılmak istenilen 9 7 civarındaki lerin refahını sağlıyabilmeci için ba- zı şartların yerine getirilmesi gerek- mektedir. Bu şartların başında, gelir dağıtımının âdilâne olması çelmek- tedir. Bunun da temini, vergi sistem leriyle mümkün olabilecektir. Bun- dan başka devletin, açık bir ekono- mik politika tatbik etmesi lüzumu ortaya çıkmaktadır. Plânın önemli bir kısmı da, ta- sarruf politikasını izah eden kısmı- dır. Milli gelirimizdeki artışın büyük bir kısmının yatırımlara ayrılması yönünden hareket edilerek tasarruf politikasının tatbiki zaruri ogörül- mektedir. Ancak, tasarrufu arttır- mak amacıyla halkın büyük çoğunlu- gunun geçim seyivesini bugünkü is- tihlâk standartlarının altına düşür- mekten kaçınmak gerekmektedir. Toplumdan, Herdeki refahı için fe- dakârlık isterken, bazı hususları göz Şinasi Orel basın toplantısında konuşuyor Uzun vadeli teşebbüsler Bu şartların sağladığı imkânlardan e letin ekonomik politikasının istikrar- lı ye açık olmasıdır. Kalkınma hızı lanın tatbik devresinde nüfusumu- P zun artışı da gözönünde tutula- rak, 96 7 civarında bir kalkınma hı- zına ulaşılması amaç edinilmiştir. unun temini, için, (gayrisafi milli hasılanın 9? 18'ini yatırımlara has- önünde tutmanın yerinde olacağı plânın bu bölümünde . anlatılmakta- dır. Tasarruf ve “dolayısıyla yatırım - ların arttırılması, zaruri ihtiyaç maddelerinden yapılacak kısıntıdan çok, lüks maddelerin istihlâkindeki artışı önlemekle elde edilecektir. Tasarruf politikasının tatbiki sı- rasında fert başına düşecek ortalama istihlâk miktarı çok az artsa bile, bunun önünü almak âdil bir gelir da- gıtımıyla mümkün olabilecek, böyle- 21