YURTTA OLUP BİTENLER Cemal Gürsel İstanbulda Yağmur yağdı, Merkez Kumandanlığından uzaklaş- tırılması, juntanın, Ordunun ağır bir tazyiki altında bulunduğunu meyda- na çıkarmıştır.' Tercümeyi asık çehre ve dikkat- le dinleyen Madanoğlu: "— Ahmet Yıldız lâf ebesidir. At- mış. İşler patladığında ben Ankara Merkez Kumandanlığından ve M.B. K. den ayrılmıştım. Gizli tutuyor- dum. Sonra bir yerden duyulmuş. Bana. 'Ankara Merkez Kumandanlı- gından ayrılabilirsin, o fakat M.B.K. nden çekilemezsin' dediler. Ben de pa dostça cevap verdim, dedim "Şahsım hakkındaki kararı ben adim veririm. Hepsi yalan kardeşim. Türk Or- dusunda benden şikâyet edecek su- bay yoktur" dedi. Kedilerin çamaşır yıkaması A KİS'çi daha sonra, dünyanın en ciddi gazetelerinden o biri olarak tanınan The New - York Times'dan kestiği bir kupürü türkçeye çevirme- ğe başladı: N bunu da yazan Dana Adama Sehmidt adlı bir muhabir. Si- sin için şunları yazıyor: 'M.B.K., Madanoğlundan Ankara Merkez Ku- mandanlığını terketmesini istemiş- tir. O da cevap olarak, 'Eğer Ankara Merkez Kumandanlığından çekilir- isin, herşeyi bırakıp giderim' de- miştir. Madanoğlu ve M.B.K; ndeki'diğer mutedillere cephe alanlar, genel ola- rak politikacılara itimad. etmiyenler- 14 böyle oldu le, C.H.P. nin tekrar iktidara gelme- sini arzulamıyan sivillerdir. Madan- oğlu C.H.P. li bir partizan olarak bi- linmektedir ve genel seçimlerden sonra tekrar vazifeye döneceğe ben- zemektedir." Cildi güneş banyosundan karar- mağa başlamış Madanoğlu, ciddileş- miş ve asabilesmişti. Oturduğu yer- den iri avuçlarına doldurduğu kumla- rı giyer yüksek sesle: — Benim hiçbir partiyle alâkam yok. Ben bir askerim ve hiçbir siyasi ihtirasım olamaz. Bu dâvaya hasbe- licap girdik. Senatörlük dahil, hiçbir vazife kabul etmiyeceğim. Namusu- muzla, alnımızın akıyla çıkmağa uğ- raşıyoruz" Sinirlerini kontrol altına alabil- mekte harikulade bir maharete sa- hip mart asker, derhal toparlanarak, mütad şakacılığına büründü ve: "— Zaten dün bana, o Le Monde- daki yazıyı Paris Basın Ataşemizin yazdırdığını (o söylediler. o Bayılırım, kedilerin çamaşır oyıkamasına" şek- linde konuşarak kahkahayı bastı. Madanoğlu, tam bir istirahata çe- kilmiş, gününü gün ediyordu. Eşini koluna takıyor, yaz münâsebetiyle serinlesin diye kıllarım (o kırktırdığı sevgili köpeği Cancanın tasmasını e- line alıyor, İstanbul kazan, kendisi kepçe, durmadan dolaşıyordu. Peşini bırakmıyan o gazetecileri ii verdiği her mülakat, son ünlerin hâdiselerine biraz daha. ışık pr du. Geçen haftanın başlarında, «alı günü, bir hanım, bası gazetelere te- lefon ederek bir haber verdi: Madan- oğlu, 16.15 vapuruyla Heybeliadaya, bir dost ziyaretine gidecekti. Durum, mesi dolayısıyla, dikkate değer bu- lundu. Davul ve bayram Madanoğlu, Köprüdeki 4 numaralı Adalar iskelesine (o eşiyle birlikte telâşlı telâşlı geldiği zaman saatler 18.05'i gösteriyordu. Para için gri el- bisesinin ceplerini karıştırarak doğ- ruca bilet gişesine koştu. Kendisini beklemekte olan o gazeteciler önünü kestiler: "— Paşam, maalesef vapuru ka- çırdınız. Saat 16'da kalktı Sonradan anlaşıldı ki, Madanoğ- luna yanlış malümat verilmişti. Mü- teakip vapur, ekspres oseferiydi ve 17.15'teydi. Hürriyetin becerikli mu- habiri İleriye atılarak, nasıl vakit geçireceğini oOkeşfetmek için afa patlatan Madanoğlunu matbaalarını Ziyarete ve bir kahve içmeğe davet etti. Madanoğlu Köprüye döndüğün- de, bu sefer saatler 16.55'i gösteri- yordu. Biletleri daha önceden almış bulunduğundan, doğruca Haliçte ye- ni revizyondan çıkmış Burgaz vapu- runa daldı. Fakat yer bulamadı ve üst güvertenin kıç tarafında karısıy- la ayakta durdu. Burgaz. Marmara- mn lâcivert sularında beyaz köpük- ler saçarak Sarayburnu önlerine gel- diğinde, nazik bir biletçi, Madanoğ- lunun yanma yaklaşarak, Kaptanın kendisini Süvari Köşküne davet etti- ğini söyledi. Etrafına toplananlardan rahatsız oluyorsa, Çarkçıbaşının ka- marasını da açabileceğini ilâvet etti. Madanoğlu ikinci şıkkı kabul etti ve alt güverteye inerek (oÇarkçıbaşının küçük kamarasına yerleşti. Peşini bırakmıyan iki ogazeteciyi de -biri AKİS'çi- içeri aldı ve sandalya getir- terek oturttu. Kalender Madanoğlu- nun bir açıklama yapmağa istekli olduğu seziliyordu. o Olağanüstü bir neşeyle konuşmağa başladı: "— Ben bundan evvel bir defa is- tifa ettim. O da Türkeşiri çekilmesi -Başbakanlık Müsteşarlığından- için. Çekildi ve ben de M.B.K..ne döndüm. Sonra bir - iki defa ikaz mahiyetin: de istifa edeceğimi söyledim. Eğer kendimizi peşin hükümler- den kurtarabilirsek, eğer kadir bağışlıyacak ve unutacak kadar - venebilirsek, bütün güçler kolaylığa döner. İhtilâl (sâdece ( Yassıadadakiler için değil, dirlik düzenlik için yapıl- dı. Anayasa, çifte Meclis ve Anaya- sa Mahkemesiyle hazır Seçim Ka- AKİS, 26 HAZİRAN 1961