26 Haziran 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

26 Haziran 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Meclise aittir. Tıpkı Anayasada oldu- ğu gibi, o oylamada da Komite-Tem- silciler ayrılığı yoktur. İki heyetin bütün üyeleri teker oya sahiptirler ve karar ekseriyetle alınacaktır. Ancak, bitirdiğimiz haftanın or- talarında. Referandum tarihinin ve Kurucu Meclisin Seçim gününü tes- bit maksadıyla 14 Temmuzda tarihi toplantısını yapacağının belli olması üzerine Komite üyeleriyle Temsilci- ler Meclisinin lider takımı arasında fikir teatisi derhal başladı. o Gerek Komitenin, gerekse Temsilciler Mec- lisindeki lider takımının arzusu Se- v in A i urucu Meclis tar ilanıydı. “İlk fikir teatisinde, başlıca ikii görüsün bulunduğu anlaşıldı. emmuz günü Seçim tarihini ilân etmek için, o anda Yassıada du- ruşmalarının seyri hakkında şaşmaz tahmin imkânına sahip olmak gere- kecekti. Zira bir temayül -kuvvetli olanı-; Yassıada işi tamamlandıktan sonra seçimlere gidilmesiydi. İkinci Cumhuriyetin kurulması 29 Skimden sonraya bırakılamayacağına göre, seçim tarihini içine alacak 15 Tem- mus-15 Ekim aran iki aylık bir dev- re kalıyordu. Bu devrenin bir pazar günü, Seçim günü olarak 14 Tem- muzda seçilecekti. Yassıada işinin ket'i neticesi ne zaman alınacaktır bilinmediğinden, bilhassa Komitenin bir ucu Seçimler için bu neticenin beklenmemesi tesi- ni ortaya attı. Bunlar, "bir an önce seçim"! "derhal secini" olarak anlı- yorlar ve normal demokratik düzene hemen dönülmesinde fayda buluyor- lardı Ancak görüş, bir ekseriyet top- amadı. Yassıada işinin muallakta bi- rakılmasının doğuracağı ma ra bir aylık bir gecikmenin yanında "ehvan-i ser" bulundu. Di van elini biraz çabuk tuttuğu takdir- de Eylül sonunda veya en geç Ekip başında Türk milletini sandık başına çağırmak kabil olacağına göre sab- retmek daha doğru olacaktı. Binbaşı konuşuyor Haftanın sonunda, seçim tarihinin tesbiti için üzerinde durulması gereken şart M. B. K. tarafından açık- lanınca mesele biraz daha aydınlığa kavuştu. Haftanın sonlarında, cuma günü saatlerin 10'nu gösterdiği sı- ralarda yeni Meclis binasının D blok'- unda. uzunca bir salonda, seçim ta- rihinin teebitinde en mn rolü oy- nıyacak olay üzerinde . nin karan genç bir ab “tarafından basma bildirildi. Binbaşının yakası, adına konuştuğunu belirttiği M. B. K. üyelerininki gibi kırmızıydı / İr- tibat Bürosu Başkanı bulunan Kur- may Binbaşı Ali Armağanın aşıkla- ması suydu: 2 V Kulağa Küpe 5 Yıldızlı General Bi tatlı adam. Gıpta iği durumları gerçekten yaratamayınca, la ğa endi- sini avutmasını Başbakanlığa ne yem he- vesi olduğu malüm ya.. Ama, böyle bir ihtimal de yarit de- gil! Menderes Park Oteli ter- eder etmez gitti, onun daire- sinde Başbakancılık oynadı. Paşalığı da pek seviyor. Baksanıza, memleketin başına hep kumandanlar geçiyor, hal- buki kendisinin omuzunda yıl- dız yok, Bölükbaşı, bu! Durur mut Şimdi, son turnesinde, fer ji alkın karsısına — Ey, 1946 Demokratları.. Kalkın ayağa, eski kumandanı- nız geldi!" Aman, Allah encamını, V. C. kumandanlarınkinden Jfark- lı kılsın... "Yassıada mahkemelerinin o neti- cesinden evvel Seçime gidilmesi 1 Nu- maralı Geçici Anayasa hükümlerine göre mümkün değildir. | Numaralı Geçici Anayasanın 6. maddesine göre, Yüksek Adalet Divanı hükümlerinin M. B. K. tarafından tasdiki gerekmek- tedir. Seçime Yassıada mahkemele- rinin sonucu alınmadan gidildiği tak- dirde Milli Birlik Komitesinin ohu- huki varlığı sona ereceğinden, mah- keme kararlarının tatbikine yetkili merci kalmamış olacaktır." Armağan bunu kendine has sü- künetiyle ağır ağır izah ettikten son- ra yerinde hafifçe doğruldu," masada bulunan gazetecilere şöyle bir göz gezdirdi ve - Ama Seçimin, 29 Ekim 1961'- den önce yapılacağını tekrara da lüzum görmüyorum" dedi Köylerde vekar Bitirdiğimiz hafta, şehirlerde ve bil- hassa başkentte kendini hissetti- ren bu heyecanlı hava, köylere sükü- net kazanmış olarak intikal etti. A- ma pek çok köyde, şehirlilerin kendi ıralarında ve köylülere anlattıkları "Mr Referandum" hikâyesi kahka- halara Vesile verdi. Hikâyeye göre. kötü maksalıtların propagandaları neticesi köylerde söyle bir inanç mevcuttur: Referandum, bir Ameri- kalıdır. Sandığa "Evet" oyu atılırsa, memleketi o Amerikalı devralacak ve tabii din elden gidecektir. Onun için, 1 itibar etmemek lâzım- “Bitirdiğimiz hafta, kapaktaki Köy- lünün resmini çekmek üzere Ankara civarındaki bir köye giden dört kişi- lik AKİS ekibine köylüler gülerek şu hikâyeyi anlattılar: Bir köylü ile bir şehirli gece vak- ti yolda karşılaşırlar. Köylünün canı istemektedir. a kibriti yoktur. Sigarasını çıkarı, ehirli- den ateş sorar. Şehirli cebindeki elekt- rik fenerini yakarak köylüye uzatır: "— Al hemşerim, yak!" Köylü elektrik fenerinin ışıklı u- cuna sigarasını dayar, nefesinin bü- tün kuvvetiyle çeker. Tabiatıyla si- garası yanmaz. Böylece hem yürür: ler. hem köylü sigarasını yakmağa uğraşır. Nihayet bıkar ve feneri şe- hirliye uzatarak: “— Sağol hemşerim, yakamadım" Bir dönemeçte yolları ayrılır. Şe- hirli, kendi kendine güler: N Yazık! Şu bizim köylümüz çok geri.. Ne söylesen, yutuyor.. He- rif, elektrik fenerinden sigara yaka- cağım diye uğraştı, durdu. Talihsiz memleketiz, talihsiz.. Biz, bu köylüy- le ER İM tai köyüne döner ve hikâyeyi kahkahalar nakleder — Baktım ki herif benimle eğ- leniyor, ben de pilini bitirinceye ka- dar yaktım lambayı.. Şimdi garanti, karanlıkta kalmıştır!" Gerçekten, şu satırların yazıldığı sırada. Anayasayla alâkalı propa- gandanın bir mükemmeliyet örneği Olmamasına rağmen köylerde hâdise- nin önemi anlaşılmamış değildir. Za- ten köyler ve köylülerle alâkalı ola- rak anlatılan hikâyeler hep şehirler- de düzülen hikâyelerdir ve çoğu bir anlık nüktelerin neticesidir. Yoksa, böylesine fantezilere en ücra köyler- de itibar eden yoktur. Bu bakımdan. Referandumda oya iştirak nisbetinin yüksek olması ümkündür. oİdarecilerin, balkonu- nun "Evet" olarak tecelli edeceğin- den korkulan yoktur. Tek çekinilen husus, İştirakin az olmasıdır. Ancak, bunun önüne geçilmesi imkânları mevcuttur. Referandumun o yapılma- sında gerekli işlemlerin kolaylaştı- rılması ve Devletin, imkanlarından faydalanarak bunu temin etmesi ge- rekmektedir. Şayet Devlet imkânla- rım ortaya kor, Referanduma . ilgi gösterilmesini sağlıyabilirse, iştirak nisbetinin ümit edilenin çok üzerin- de olacağı rahatlıkla ifade edilebilir. Sâdece, vatandaşın oy kullanmasını AKİS, 26 HAZİRAN 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: