19 Haziran 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

19 Haziran 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER. tanbul gazetecilerinin pek hoşlan- dıkları- "ültra modern basın sohbet- leri"nden birinde CH.P. li olduğu yo- lundaki söylentileri yalanladı ve hiç bir partiye mensup o bulunmadığını açıkladı. M.B.K. bitirdiğimiz hafta boyun- ca peşpeşe yaptığı toplantılarda bu tefsirleri tebessümle karşıladı. Allah- "tan, büyük ekseriyetiyle Basın -Kuy- ruk Edebiyatı yapanlar bir kenara- böyle e iltifat etmemiş ve bir defa tam vatanseverlik ör- neği aöztersiei hâdiselerin iç yüzü- nü mümkün nisbetinde belirtmeye çalışmıştı. Nitekim Komite, bir teb- liğ ile Basına şükranlarını bildirmek- ten çekinmedi. Komite, Türk Silahlı Kuvvetleri - biri lere göre alan bir heyet olarak bilin- mek istiyordu. Zira, gerçek buydu. Komite, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin arzusuna uygun Olarak memleketi süratle Seçimlere götürmeye çalışı- yordu. Komite üyelerinin eksiksiz hepsi gene Türk Silâhlı Kuvvetleri- nin temayülü gereğince bu vazifeleri- nin sonunda Orduyla bütün alâkala- rım kesecekler ve memlekete sivil hayatta hizmet edeceklerdi. Nitekim bizzat Cemal Gürsel, "Başbakanlıkö- nü Mülakatları"ndan birinde, Yassı- adada idam hükmü verilirse nasıl va- ziyet alınacağı konusundaki bir sua- le kendisinin Komitede bir tek oya oylar eşit olursa (Başkan sıfatıyla İki oya- sahip bulunduğunu bildirdi. Komiteye hükmeden bir Kuvvetli A- dam yoktu ve Türk Silâhlı Kuvvet- leri bundan dikkatle okaçınıyordu. Milli iradenin tecelli ettiği gün, ema- net, sahibine hiç Ur pederşahi dü- şünce taşımaksızın, tam olarak dev- redilecek, demokratik sistemin icabı neyse o olacaktı. Bunun dışında, hiç bir arzu bahis konusu olmayacaktı. Nitekim, bitirdiğimiz hafta için- de, Komite toplantılarından biri are- fesinde Sezai Okan bir AKİS muha- birine bu durumu şöyle anlattı: — Komitenin içinde büyük fırtı- nalar koptuğuna inanmamak, hele aykırılık olduğuna hiç “itibar etme- mek gerekir. Zira, biz 23 kişi birbiri- mize ilk günden daha sıkı bağlanmı- şladır. Aramızda fikir ayrılıkları o- labilir. Ama iş, çoğunluk meselesidir. Çoğunluğun kabul ettiği fikri hepi- miz destekleriz. Öyle ki, kendi fikri- mize aykırı olsa dahi dışarıya karşı bunu kendi fikrimizmiş gibi savunu- Tuz 9 - 16 Temmuz Hik geçen hafta, M.B.K. için- de türlü meseleler üzerinde türlü çatışmalar oldu. 23 üyenin, muhtelif, meselelerde çeşitli fikirleri mevcuttu. Yapılan sert tartışmalarda bir nok- ta her türlü münakaşanın üstünde kaldı: Süratle seçimlere gitmek! Bu bakımdan işi biraz sıkı tutmak, seç- men kütüklerinin yetiştirilmesi için Yüksek Seçim Kurulunu biraz sıkış- tırmak gerekiyordu. Kurulun başka- nından bilgi edinilmek istendi. Recai Seçkin, haftanın ortasında akdedilen bir toplantıya çağırıldı. Gerçi çağırı- lış biraz emrivaki şeklinde olmuştu. Bazı üyelerin bundan haberi yoktu. Üstelik Seçkinin gelişinin de laf ko- nusu olacağından korkuluyordu. A- ma çoğunluğun fikri galebe çaldı ve bir sızıltıya meydan verilmeden is- tenilen bilgi alındı. Seçkin, seçmen kütüklerinin Temmuzun sonuna doğ- ru tamamlanabileceği (o kanısındaydı. Bu haber üyelerin birçoğunun hoşu- na gitmedi. Çare aradılar. Nihayet işi plânlamak için birkaç kurmayı vazifelendirmeyi Oo uygun Oo buldular. Gerekirse vardiya usülü, geceli gün- düzlü çalışılacak ve işin Temmuz ba- şında tamamlanmasına gayret edile- cekti. Yapılan hesaplar -sadece he- saptır- (oReferandumun 9 temmuza yetişebileceği merkezinde oldu. Tarih belki bir hafta geriye kayabilecektir. çe, kontrol vazifesi de M.B. n bir kurmaya verildi. Kadri i. " Yüksek m Kuruluyla teş- rik-i mesai edecekti. B.K., Yüksek Seçim Kurulusun emrine uçak dahil, çeşitli askeri va- A. P. Gölge Kabine kurmak istiyor (Gazeteler) sıta verdi. İş, Kurulum kolları iyi sı- vamasına kalıyordu. o Tıpkı, Yassıa- dadaki Divan gibi... Bitirdiğimiz ohaftanın sonunda başkentte, bir M.B.K. üyesi, kendi- siyle görüşen bir AKİS muhabirine şöyle diyordu: — Bugün, kim ne söylerse söy- lesin.. Yarın Tarih, bizim, ihtilâlciler olarak Yassıadada Adalete, Yüksek Seçim Kurulunda Seçimlere bir tek defa ve bir tek vesileyle karıştığımızı yazacaktır: (Bunların, bir an önce gerçekleşmesi için!." Nitekim haftanın ortalarında M. B.K. tarafından Hükümete, eldeki iş- lerin iki aya kadar sureti katiyede bitirilmesi direktifi verildi. Kurmay- lar, yen. İktidara bir hediye bıraka- rak çekilmek istiyorlardı: 50 milyon dolarlık bir altın ve döviz stoku! Bu, yeni İktidarın ilk adımlarım kolay- laştıracaktı. Madanoğlu ve peşindekiler yp ai gözler Sunay ve Komite üzerinde toplanırken, İstanbulda deniz mevsimini açanlar başka bir Generali sık sık görmeğe başladılar. Dinlenmeğe İstanbula giden General Madanoğlu plaj plaj dolaşıyor, köpe- ği Cancanla denizin tadım çıkarıyor- du. İşte, geçen haftanın ortalarında, çarşamba günü Kilyosa gidenler, 41 derece hararet altında ayaklarım u- zatarak oturmuş ve bacaklarının a- rasındaki kumu elleriyle deşerek çu- kur açmakta olan kahverengi şortlu bir adamın birdenbire ciddileşip, da- vudi sesini biraz yükselterek: Küçük hesaplardan kurtul- gerile, ihtirastan kurtulmak" dediğini duydular. Kahverengi şortlu adam memle- kette huzurun şartlarını söylüyordu. —Peki, genel vi er? O da huzur getirmez mi Paşam — Tabi, tabii" Ellisini çoktan aşmış olmasına rağmen vücudu tenasüp ve çevikliği- ni kaybetmemiş olan kahverengi şort lu adam, etrafım çeviren gazetecile- rin heyecanla kalemlerine sarılmala- "GÖLGE ETME!" AKİS, 19 HAZİRAN 1961

Bu sayıdan diğer sayfalar: