DÜNYADA OLUP BİTENLER Tarafsızlar Tarafsızlar klübü Maresal Tito ile Başkan Nasırın on görüşmelerinde pişirdikleri fikir nihayet ilk meyvasını verdi. Ta- rafsız memleketler devlet ve hükü- met Başkanları arasında bir zirve Bu "tarafsız" kavramı üzerinde durmak yerinde olur. Çünkü bu kav- ram gerek terim gerek anlam olarak, onu benimseyenlerin siyasi tutumla- rını takiben, kısa zaman içinde çok değişmiştir. İkinci Dünya Harbi ev- velinin "tarafsızlık"'ından "hayırhah tarafsızlık"a, oOOoradan "nötralizm'"e i. Bir aralık "faal nötralizm" komünist bloka -siyasetini diğer bir devletin siyase- tine göre ayarlamış olmamak- tâbiri kullanılıyor. Bunun yanısıra da "non - engagement" .taahhüde girmemiş ol- mak- tâbiri vardır ki son Kahire konferansına katılanların unvanı bu- dur Bununla beraber obizim hasmı- mızda nötralist tâbiri bir dereceye kadar tutunmuş ise de, son şekiller hemen daima "tarafsız" o tabiriyle karşılanmakta bulunmuştur. Nehrunun endişesi Tarafsızlar arasında bir zirve kon- feransı toplamaktan maksat ne idi? Büyük devletlerin ve blokların önemli dünya meselelerini halletmek- te gösterdikleri aciz karşısında ta- rafsızların sesini duyurmak, görüşü- i Hindistan Başbaka- nı Nehrunun bu fikre uzun zaman mukavemet ettiği bilinmektedir. Zi- ra bu teşebbüsle tarafsızlar aleyhtar olduklarım ilan ettikleri blok siyase- tine bizzat girmiş ve bir blok teşkil etmiş olacaklardı. Bundan başka, böyle bir konferansta görüş birliğin- den çok, görüş ayrılıklarının ortaya çakmasından korkuluyordu. Hem, ta- rafsız kime derlerdi? Meselâ Liberya Birleşik Amerikaya, Küba Sovyet Rusyaya, tarafsız sayılamıyacak ka- dar yakın değiller omiydi? Hazırlık konferansına Tunus niçin katılma- mış, Lübnan niçin davet edilmemiş ve Meksika ne sebeple davet edildiği halde reddetmişti? Demek ki müşte- rek bir "tarafsız" sıfatı dışında bazı 24 meseleler vardı ki, bunlar konferans üzerinde müessir oluyorlardı. Bütün bu meselelerin, oturumları gizli cereyan eden konferansta uzun uzadıya tartışıldığı (osızan haberler- den, bazı beyanlardan ve nihayet ta- rafsızlığın tarifi hakkında konferan- sın yayınladığı beş maddeden anla- şıldı. Bu beş maddede hulasaten şöy- le deniliyordu: Tarafsız memleket 1) Sulh içinde beraber yaşama ilkesine dayanarak müstakil bir siyaset yü- rüten veya bu hedefe yönelmiş olan, 2) Bütün kurtuluş hareketlerini des- tekleyen, 3) Batı ile Doğu arasındaki ihtilâflara karışmasına sebep olabi- lecek askeri paktlara mensup olma- yan, 4) Aynı neticeleri doğuracak mahiyette iki ve çok taraflı savun- ma paktlarına jirmemiş olan, 5) miş olduğu ve bu kere Fasın da ilti- hak ettiği savunma ittifakıdır. Moskovanın tutumu Gerek tarafsızlar otoplantısının ha- zırlığı devam ettiği müddetçe, ge- rekse bu toplantının ve Arap savun- ma konseyinin devamı boyunca Mos- kova Birleşik Arap oOCumhuriyetine karşı kaşlarım çattı. Biri Mısırlı, di- geri Lübnanlı iki komünist liderin, Riyaz el Türk ile Farcallah Halunun Suriye zindanlarında işkence ile öl- dürüldüğünü açıklayan Sovyet Rad- yo ve gazetelerine karşı Kahire aynı vasıtalarla mukabelede bulunduktan başka, diplomatik Oo teşebbüslere de geçti. Bu arada Lübnanlı komünistler Halu meselesini protesto etmek su- retile hükümeti müşkül duruma dü- şürdüler ve Lübnanın tarafsızlar top- Abdünnâsır ve Tito İki baş bir el içindir Topraklarında yabancı üsler bulun- mayan memlekettir. Görülüyor ki tarif hayli esnektir. Fakat bu esnek tarif karşısında bile bir takım "tarafsız'ların durumu yi- ne de sakat kalmaktadır. Hazırlık konferansına (o katılanlar ve gelecek Eylül Yugoslavyada (o yapılması ka- rarlaştırılan zirve toplantısına işti- rak edecek olanlar arasında, kapıla- rını. Sovyet blokuna ardına kadar açmış olanlardan başka, toprakla- rında yabancı memleket üssü bulu- nan, savunma paktlarına üye olan memleketler de yok değildir. Nite- kim Kahirede "tarafsız"lann konfe- ransı bitmeden diğer bir konferans daha toplanmıştır: Araplar arası sa- vunma konseyi... Bunun çekirdeği ise 6 Arap memleketinin 1950 de akdet- lantısına davet edilmemesine kısmen sebep oldular. Moskova diyeceğini dedikten son- yardımları, başa kakarcasına, sayıp oOdökmekle yetinmeye başladı. Bu ise Kahirede- ki toplantılara kısa zamanda anti- komünist bir manzara vermekte ge- ile Sovyet Rusya arasında iki yıldan beri devam eden ideolojik mütareke üyelerini de rahatsız ediyordu. Pekinin sesi mi? Mpskovanın ideolojik yoldan Arap memleketlerinin iç işlerine mü- AKİS. 19 HAZİRAN 1961