TARİHE IŞIK Otomobilin içindeki vw Adalet Divanı huzurunda, dönüsü bir otomobil içinde dise hakkında pek az şey evvelâ Sultanahmetteki o ahşap C.H.P. bitirdiğimiz haftanın sonunda, İsmet İnönü Uşak Topkapıdan geçerken otomobilin dışında cereyan eden hâdiseler bütün tafsilatıyla açığa vuruldu. Zaten, suikast teşebbüsünden bu yana hâ- söylenmedi, pek az şey yazılmadı, pek az şey çizilmedi. Bi- linmeyen, sâdece otomobilin içinde esen havadır. İnönüyü ava Alanından alarak il merkezine, oradan da Taşlıktaki evine gö- türen 1956 modeli bej Chrysler'in pencere camlan arkasında neler olup bitiyordu t 1952'denberi C.H.P. İstanbul N İdare Kurulunun Ii sandalyesinden birini devam- lı olarak işgal eden 50 yaşındaki iknaz armatör Ali Sohtorik, Yeşilköy Hava Alanına geldiğinde otomobiliyle Jnönüyü İzmirden almakla görevlendirilmişti. Aynı zamanda İnönünün dünürü olan Sohtorik, kendi arabasındaki arıza dolayısıyla Istanbul C.H.P. eski tü Başkam avukat Muhlis Sırmalının otomobilini rica etmişti. A- şağıda, bir AKİS muhabirinin suallerine cevap veren Rizeli armatör, bilhassa Top- kapıda çapulcu bir D.P. li güruh tarafından muhasara altına alındıkları o meşum 3-44 dakikada dahil olmak üzere, Chrysler markalı tafsilatıyla anlatmaktadır. mekte olan havayı bütün “Uçağın varış zamanından 2.5 saat evvel, Sulta- nahmetteki İl Merkezinin önünden Muhlis Sırmalı, Mümtaz Özarar ve ben, otomobille Yeşilköy Hava Ala- nına hareket ettik. "Yol boyunca gördüklerimiz, - olağanüstü bir ha- lin işaretleriydi. Polisler güzergahta, sok sayıda askeri birlikler de cadde kenarlarından derinliğine doğru mev- ki almışlardı. “Londra Asfaltındaki kavşak noktasından sapmak istediğimiz zaman, emniyet kuvvetleri otomobilimizin önünü keserek Yeşilköy Hava Alanına gitmenin yasak olduğunu söylediler. Israr ettikse de, ancak Valinin mü- saadesiyle bunun mümkün olabileceğini ifade eyledi- ler. Uşaktan İtibaren devam edegelen maksatlı tertip- leri düşünerek, behemahal Yeşilköy Hava Alanına git- menin lüzumuna kaniydik. Evvelâ telefonla müsaade istihsaline teşebbüs edecek, mümkün olmazsa, zorla gitmeği deniyecektik. Yeşilköy Hava Alanının Bakır- köy tarafındaki Polis Karakolundan önce Nahiye Mü- dürüne, bilâhare de Kaymakama telefon edildiyse de, netice çıkmadı. Müsaadenin ancak Vali tarafından ve- rilebileceğini ifade ettiler. Vilâyete yapılan telefon ne- ticesinde, yalnız C.H.P. İstanbul İl İdare Heyetine izin verildi. İl İdare Heyeti azalan olmamız hasebiyle, önümüzde ve arkamızda birer polis jeep'i, Yeşilköy Ha- va Alanına girdik.' Orada, muhtelif şehirler için uçak bileti alıp kendilerini yolcu imiş gibi gösteren ve ancak böyle bir oyunla Yeşilköy Hava Alanına girebilen ar- kadaşlarımızla karşılaştık. Terminale girişimizden, uçağın varışına kadar aldığımız haberlerden, D.P. nin ellerinde darpa ve cerhe yarıyan muhtelif âletler bulu- nan takriben 3 bin kişilik bir güruhu, Topkapıya yığ- dığını öğrendik. Ayrıca, trafiğin Topkapıda her iki is- tikamete de kapatıldığını bildirdiler. 1956 modeli bej otomobilin içinde es- "Maksat ve tertip meydana çıkmıştı. Yetkili ar- kadaşlarla yapılan istişarede şöyle bir karar alındı: Sayın İnönü Bekleme Salonunda on dakika istirahat ettirilecek ve böylece Yeşilköy Hava Alam ve civarın- da bulunan vasıtalı C.H.P. lilerin bizden önce Topkapı- ya varmaları sağlanacaktı. "Uçağın inişinden on dakika sonra, önde, sağve solumuzda birer otomobil olmak üzere hareket ettik. Londra Asfaltına çıkıp İstanbul cihetine doğru yol al- dıkça, güzergâhın kenarlarında alıkonan otomobiller kafilemizi uzun Ur konvoy haline getiriyorlardı. Mak- sat ve tertiplerden bihaber CEP. li ve taraftarlar ile türlü otomobiller, Sayın İnönüye sevgi ve bağlılık te- zahüratı yapabilmek için sağımıza veya solumuza yak- laşmağa, hattâ önümüze geçmeğe başladılar. Bidayette plânlaştırdığımız seyir şekli bozuldu. Bu suretle Top- kapı geçinde sıkışarak maksatlı tertipçilerin işlerini kolaylaştıracaktık. Dönüşte otomobile nasıl girdiğini bir türlü hatırlıyamadığım Sayın Kasım Güleğin tek- lifi üzerine, süratle uzun konvoyun önüne geçilerek yo- la edevam edildi. Otomobilde, önde şoförün yanında Sır- malı vardı. Arkada Paşa ortada, Sayın Gülek sağda, ben de soldaydım. "Topkapıya varmak üzereyken manzara şuydu: Sol ilerimizde, otomobillinizin geçeceği yol üzerinde, ellerinde muhtelif cisimler ve dövizler taşıyan takriben S bin kişilik bir kalabalık at nalı şeklinde dizilmişti. Vaziyeti gören Gülek bir teklif daha yaptı. Topkapıdan geçmekten vazgeçerek Bakırköy cihetinden dolaşma- mızı istedi ve böylece maksatlı tertipleri boşa çıkarmış olacağımızı söyledi. Ben itiraz ettim. Hân edilen prog- ramdan cayarsak, D.P. lilerin korktuğumuzu zannede- ceklerini ve hâdiseyi istismar ederek propogandaya başlıyacaklarını ileri sürdüm. Neticede görüşüm kabul edildi ve ilerledik. Bize saldıran kalabalık yarılıp ge- çilmek üzere idi ki, Trafik Müdürlüğüne aid bir araba AKİS, 5 ARALIK 1960