YURTTA OLUP BİTENLER "— Vallahi, bir şeyler söylemek yerinde olur mu bilmem? Zaten ta- mamen istişari mahiyette konuştuk. Üstelik bu o kadar serbest oldu ki, izah etmek güç ve belki de mahzurla dur" dedi Sonra bu konuda gazetecilerin pi- ri sayılan Burhan Feleki salık verdi. Ne var ki Burhan Felek de âdeti hi- lâfına bu defa az konuşmakta fayda görüyordu. İçeriye girmişler, otur- muşlar, sohbet etmişlerdi, başka bir şey yoktu. Basın omensupları o başlarını iki yana sallıyarak talihsizliklerine yan- dılar. Fakat nasıl olsa eri mü- zakeresi devam edecek Basın temsilcileri ii 15'de B. M.M. ne geldiler. Ankaradan Bülent Ecevit, Altan Öymen; İstanbuldan Burhan Felek, Mustafa Yücel, Kadri Kayabal, Hayri Alpar ve Şemsi Ku- seyri, Temsilciler heyetini teşkil edi- yordu. Hep birlikte dönerkapıdan girdiler ve Önce sabık Başbakanın Meclis müzakerelerini takip ettiği salona alındılar. Salon Louis XV sti- linde tefriş edilmişti. Koltuklar etra- fa gelişigüzel serpiştirilmişti. Zaten salonda, göz Iduran tek eşya da bu nadide koltuklardı. Salonun tam ortasında, gene koltuklar stilinde bir orta masası bulunuyordu. Basın temsilcileri hemen Oo koltuklara gö- müldüler ve beklemeğe (koyuldular. Koltuklar bir hayli rahattı. Bu ra- hatlık Burhan Felekin hoşuna git- miş olmalı ki merak ettiği bir şeyi arkadaşlarına sordu: "— Acaba Başbakan hangi koltukta otururdu? Muzip arkadaşları ocevabı yapış- tırdılar "— Sizi n oturduğunuz Burhan Bey" dediler. Bu cevap Felekin, netameli kol- tuktan bir anda ayağa fırlamasına sebep oldu. Anlaşılan bu koltuk Yas- sıadaya giden e başındaki ilk dinlenme mahalli i a bekleri pek uzun Sürmedi. Bir müddet sonra kabul sa- lonuna alındılar, Burada da hemen hemen aynı mobilya vardı. Bu salo- nun diğer salondan tek farkı, intizamlı oluşuydu. Ortadaki iki mermer masanın etrafına koltuklar yerleştirilmişti. o Masalardan birinin tam karşıya isabet eden uç kısmında Sezai O'Kan bulunuyordu. o Sağında Osman Köksal vardı. Onun yanında Milli Birlik Komitesinin güleç üyesi Suphi Gürsoytrak yer almıştı. Daha sağda ise Kadri Kaplan ve Yediler Komisyonunun diğer üyeleri oturu- yorlardı. Yediler, basın temsilcilerini ayakta ve çok samimi bir şekilde karşıladılar. Hatır sorma faslım mü- 22 Menderes koltukta teakip masaların etrafına geçildi ve önce havadan sudan konuşulmağa başlandı. Bu arada basın mensupları- na içi likörlü nefis fondanlar ikram edildi. Ağızlar tatlanınca esas me- seleye geçildi. Basın mensuplarının temsilcileri koltuklarında odoğruldu- lar ve pembe karton kaplı tasarıyı önlerine aşarak müzakerelere başla- dılar. Müzakereler evvelâ Kurucu Meclis tasarısı üzerinde cereyan et- ti. Daha sonra iş, basının meselele- rine intikal etti. Basın mensuplarının temsilcileri meseleleri büyük bir ra- hatlık içinde ortaya koydular ve ya- ralara neşter vurdular. Yediler Ko- misyonu, sâdece dinlemekle iktifa etti Toplantının gazeteciler seviyesin- deki kısmı iki saate yakın bir zaman aldı. Basın mensuplarının temsilcile- ri BM.M. ni terk ederlerken, huzur Geride kalanlar da bu pek faydalı içindeydiler. istişari toplantılardan notlar almışlardı. Bu notlan siyasi parti temsilcilerinin notlarıyla bir- leştirecekler ve tasarının üzerine bir kere daha fakat daha vukufla eğile- ceklerdi. Asıl olan, Kurucu Meclis öntasarısının memleket o gerçekleri- ne uygun revizyondan geçtikten son- ra süratle kanunlaşması ve Meclisin faaliyete geçmesiydi. M.B.K. bu işin hata kaldırır tarafı (obulunmadığına inanıyor, onun için ince eleyip sık dokuyordu. Sohbetseverler Basın mensuplarını, mukarrer kur- mayca plân mucibince Üniversite öğretim üyelerinin temsilcileri takip ettiler. Ne var ki onların Meclis bi- nası içindeki misafirlikleri pek kısa sürdü. Saatlerin 15.551 gösterdiği sıralarda içeriye giren Oo Üniversite Üniversite temsilcileri B.M.M. önünde Sohbetsever ilim adamları AKİS, 5 ARALIK 1960