YASSTADA DURUŞMALARI arkadaşları vasıtasıyla âllâme İkti- sat Vekilinin kulağını büktürmüştü: Her halde Repercussion demek is- tiyordu, bari doğrusunu söylemeliy- di! Düşük Cumhurbaşkanı sorgusu- nun daha sonraki faslında da reali- teyi, inisyatifi ağzından düşürmedi. a dinleyicileri asıl neşeye gar- keden, "şişman Valiye söylediğini bil dirdiği söz oldu. Demişti ki: "Siz ve ben devleti temsil ediyoruz. Bu, bir parti meselesidir. Benim karışmam ln m Partiler ne isterlerse yaps Siz, hükümet olarak ted- birinizi lirsınız." Seneler senesi elin- haber uçurulmuştu, oV.C. ne şekilde derlenmiş ve Topkapıya (o sevkedilmişti.. o Şişman Vali ne yapacağını büyüklerinden öğrenmiş ve o gün İstanbulda Garni- zon Komutanlığı vazifesi gören Me- -it Tokcana gerekli talimatı da ver- mişti: D.P. liler yakalarında rozet- ler taşıyacaklardı ve askerler rozet- lilere dokunmayacaklardı! Ama, bitirdiğimiz haftanın son- larındaki o gün, "rozetliler"in bili- nen mahiyetinin bütün çıplaklığıyla bütün gözler önünde o belirmesi du- ruşmaların en alâka çekici safhasını re nasıl birlikleri arka arkaya son sürat sıralıyor, ara- da nefes bile almıyordu. Halbuki Se- lâmi Oğuz adı, D.P. ri hiç de küçümsenecek bir isim deği di. Bir defa, o gün Topkapıda er ve nazır olmuştu. Sonra, 28 Nisan hâdiseleri oOüzerine düşük (efendiye bir cafcaflı telgraf çekmişti, tki bin silâhlıyla emrine oamadeydi! Fakat sonradan, gazetelere bakılırsa, evin- de yapılan sâdece iki yüz silah NN adadaki du- ruşma salonunda D.P. denilen teşki- lâtın içyüzü açıklandığında iki yüzü İki bin diye göstermenin eski bir D Topkapı önlerinde atlı polis faaliyette Cana kastediliyor de bir D.P. bastonuyla dolaşmaktan ne çekinen, ne de utanan adamın bu lâfları ciddi ciddi o telâffuzu herkesi pek şaşırttı. Demek ki Yassıadanın, temiz havadan gayrı bir MW terbiye edici fazileti vardı. r -bir za- manlar, muhalifleri ayağının altında gibi ezeceğini (o söylemişti- Cumhurbaşkanlığının tarafsız- lığını nihayet anlamıştı! Tabii, biraz geç kalarak.. D.P. nin içyüzü Kararname, hâdiseyi anlatarak de- ediyordu. Şişman Vali ne, yap- mıştı, D.P. il başkanlığından ilçele- 10 teşkil etti. Dört ilçe başkam mikro- fon başına geldiler ve açıklamalarda bulundular Bir defa, anlattıklarından önce, aralarından birinin hali ve konuşma tarzı herkesi hayretler içinde bırak- tı. Bu, Kartal İlçe Başkanı ve Mal- tepe Belediye Başkanıydı. Adı, Se- lâmi Oğuzdu. Makineli tüfek gibi konuşuyor ve bütün ihtarlara rağ- men bunun önüne geçemiyordu. Baş- kan en nihayet dayanamadı, koltu- Şuna yaslanıp adamın sözlerini bitir- mesini bekledi, Nasıl, ipe sapa gel- mez sözler söylüyordu.. Kelimeleri P. usülü olduğu anlaşıldı. Efendim, bu V.C. birlikleri var ya.. Onlara mensup kahramanlara beş lira yevmiye verilmekteydi. Her ocak ve bucak sevkettiği o birliklere ait listeler hazırlamakta, bunları ile göndermekte, parayı oradan tahsil etmekteydi. Ancak, fazla para ko- parmak için ocak ve bucak baş- kanları mükemmel bir yol bul- muşlardı. "Milletin içten gelen sev- gisini veya "memleketin samimi ademi tasvibi"ni bildirmek üzere toplantı mahalline 500 kişi mi gön- dermişlerdi? 2 bin kişilik o listeler AKİS, 6 ARALIK 1960