YURTTA OLUP BİTENLER temsilciler heyeti bir müddet sonra dışarı çıktı. Esbâb-ı mucibe, henüz tasarıyı (o lâyıkiyle tetkik etmemiş olmalarıydı. sararken, paltola- rının yakalarını kaldırmış ilim adam ları Meclisten ayrıldılar ve hemen karşıda bulunan Ankara Palasa gir- diler. Ankara Palasın son devrin si- yasi hâdiselerine şahit olmuş emek- tar salonu bu defa ilim adamlarını kabul ediyordu. Üyeler, salonda sol kısımdaki koltuklara yerleştiler ve sohbete daldılar. Tabii konu Kurucu Meclisti. Fakat bu sohbet pek kısa sürdü. Zira Meclis önünde nöbet tu- heyetin etrafı kuşatıldı. Temsilci he- yet Fikret Narter, Sait Kuran, Va- hit Turhan ve Fehim Fırattan müte- şekkildi. Basın mensupları. Üniver- sitenin başlarım karşılarında bulun- ca, Kurucu Meclis meselesini bir ke- nara bıraktılar ve meşhur 147ler hi- kâyesine temas ettiler. Fakat ilim adamları pek temkinliydiler. Sualle- ri büyük bir ustalıkla, suya sabuna dokundurmadan cevaplandırmasını biliyorlardı. Fakat basın mensupları bu inat karşısında yılmadılar. İlk su- al AKİS muhabirinden geldi. Gazete- ci Üniversitedeki son tasfiye hareke- tini bahis konusu ediyor ve: — Kararın tashihinden ümitvar mısınız?" diyordu. Sual Nartere tevcih edilmiş ol- vap gazetecilerin hoşuna gitmiş ol- malı ki sualler biribirini kovaladı: "— Sıddık Sami ile aynı görüşte olmadığınıza in , kendisi herhalde ümitsiz deme — Hayır, vu gayri sıhhi bir ha- ber. Kendisiyle hiç bir fikir ihtilâfım yoktur". "— Sıddık Sami muhbirler için alçaklar.demiştir. Bugün için bu şa- hıslar Üniversite içinde bulundukla- rına göre.. Sözün tam burasında Vahit Tur- han gayet heyecanlı bir şekilde mü- dahale etti: "— Üniversite bu mevzuun tah- kikini yapamaz Anlaşılan eazeieğinik suali Vahit Turhan sinirlendirmişti. kim muhabirler de öyle yaptılar. Bir gazeteci, konuyu değiştirmek için Fikret kirin koltuğunun arkasın- dan doğru "— Te eşekkül edecek Kurucu Mec lis halkın itimadım kazanabilecek mi?" dedi. 24 Ekrem Alican Dikenli yolun başında Fikret Narter mütebessim bir eda ile arkasına hafifçe meyletti ve: — O, yapacağı işlere bağlı. Fa- kat itimat kazanması elzemdir" şek- linde cevap verdi. Gazeteciler bundan sonra Nar- ter! sıkıştırmağa başladılar. İçeride neler konuşulmuştu? o Üniversitenin tasarı karşısında tutumu ne idi? Bü- tün bu sualleri Narter cevaplandıra- madı. Zira henüz tasarıyı lâyıkiyle tetkik etmemişti. Muhabirler cevabı mâkul buldular ve hocaları rahat bı- raktılar. Ertesi gün, Profesörler işe yor- gun başladılar. Zira akşam tasarıyı tetkik (ettikleri ve (o müşaverelerde bulundukları için tam manasıyla uy- ku uyuyamamışlardı. Sabah ta er- kenden kalktılar ve Meclisin yolunu tuttular. Meclisin dönerkapısından içeriye girdiklerinde saat 10'du. Ü- niversite temsilcileri diğer misafir- lere gösterilen İkrama mazhar oldu- lar. Onlar da aynı salonlara alındılar. Bir müddet dinlendiler, sonra isti- şare salonuna davet edilerek müza- meğe başladılar. İçlerinde en neşeli- si Fikret Narterdi. Fakat burada da rahat edemediler.. Zira gene gazete- ciler haberi almış ve temsilcileri ye- mekte bastırmışlardı. Gene aynı min val üzere suallere başlandı. Tabii su- allerin hepsi Kurucu Meclisle alâka- lıydı. Fakat bütün suallere Narter kibar haliyle aynı cevabı verdi. Bu cevap şuydu: — Konuştuklarımızı yiz. Sâdece hasbıhal etti Anlaşılan onlar da diğer temsil- ciler gibi prensip kararma riayet e- diyorlardı. Bu arada Narter AKİS'- iyi. gazeteciler arasından seçti ve: eçen sayınızda ( sırtımdaki paltoyu ince yazmışsınız. Halbuki kaimdi" seklinde takıldı. Yemek neşeli bir hava içinde ni- hayete ererken, neşeli Narter kavu- nunun üzerine seker ekmekle meş- guldü. Üyeler o aksam İstanbula ha- reket ediyorlardı. Yılbaşı hediyesi Haftanın sonundaki gün, basın mensuplarının B.M.M kapıları- na müteveccihin alâkası mükâfatım gördü: Saatlerin 18'i gösterdiği sı- ralarda, B.M.M. nin dönerkapısı ha- fif hafif döndü ve gazetecilerin ya- landan tanıdıkları bir albay dışarı çıktı. Albay, Sezai O'Kandı. Gazete- ciler albayın etrafım aldılar. Sezai O'Kan basın mensuplarım kısaca süzdü ve pek girizgâha lüzum görmeden izahata girişti. Çalışmalar bu hafta başında ikmal edilecek ve önümüzdeki pazartesi M.B.K ne ge- tirilip süratle kanunlaşacak ve mu- karrer müddet olan 22 gün sonra Kurucu Meclis teşekkül edecekti. Al- bay izahatım gülerek şöyle tamam- ladı: söyleyeme- — Biz millete bir yılbaşı hediye- si hazırlıyoruz. Bu, cakta faali- yete başlıyacak olan Kurucu Mec- listin. Demokrasi Ocakbaşı sohbetleri (Kapaktaki Politikacı) ysivert elbiseli adam lüks ye ra- hat Bakan koltuğuna biraz daha a sonra cevap verdi: ahi, simdi tam olarak bi- m ama, bu düşünce İhtilâlden hemen birkaç gün sonra revaç' bul- AKİS, 5 ARALIK 1960