5 Haziran 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

YURTTA OLUP BİTENLER S. Yırcalı Treni muş olması Bayarın ve Menderesin muhafızlarını daha fazla dikkate sevketmiştir. Sabık o Cumhurbaşka- nının böyle bir harekete tevessül et mesi ihtimali pek uzaktır Kravatıy- la boğazını Bıkarak kendisini öldür mek istediği yolundaki haberlerin as lı yoktur. Buna mukabil, kendisini görenlerde hiç de normal bir insan tesiri bırakmayan Adnan Menderes daha fazla ihtiyata lüzum hissettir- mektedir ve bu ihtiyat kendisinden esirgenmemektedir. Nitekim O sabık Başbakan eşine yazdığı bir pusulada "Burada emniyet' içinde bulunduğun mu anladım" demiştir. Zaten gerek Bayarın, gerekse Menderesin yanın- da bir buhran anında hayatlarına kıy- malarını kabil hale getirecek hiç bir şey bırakılmamaktadır. Sabık. Başbakan, yanına nöbetçi olarak subaylar girerse .onlara uzun uzun nutuklar çekmekte, kendi Gru- bunu daima kandırabilmiş olmanın verdiği ümitle onlar, üzerinde de şan- sını denemektedir. Fakat Menderesin o meşhur belagatanin ancak üstad üzerinde Başbakanlık hırkasını ta- şıdığı müddetçe tesirli olduğu görül- mektedir. Zira muhafızları yanından daima, dudaklarında istihfafla çık- maktadırlar. Menderes hâlâ Kalkın- madan,. barajlardan, yollardan., bah- setmektedir. o Bahsetmediği, (Fatin di sürdüğü şahane hayatın neyle sağ landığıdır. Menderes, Ahmet Salih Korurun cebinde taşıdığı üç. cüzda- nın neyle doldurulduğu (o hususunda- da- -Menderese ait masrafları Korur görürdü- sükütu omuhafaza etmeyi daha uygun bulmaktadır. Adnan Menderee Harbiyedekl ika meti esnasında zayıflamış, sararmış 8 Ş. Ergin kaçıranlar ve- solmuştur. Büyük ıstırabının ar- tık buyuramama ıstırabı olduğa an- laşılmaktadır , Bilhassa ilk günler eski Başbakan odasına kim girse a- yağa kalkmış; son derece hürmetkar tavır takınmıştır; Hâlbuki tevkifin- den sadece bir gece evvel, Eskişehir de kafayı çektiğinde gençlerinde, pro fesorlerinin de -onlar' için (o "cübbeli kuklalar" 'diyordu- sonuna kadar ta- kip edeceğini, hepsinin tozunu çıka- racağını elini masaya vura vura hay- kırdığını hatırlamak insana acı gel- mektedir. - "Fil Hamdi" Harbiye de, sadece Baylar ile Men- deres hususi bir dikkatle muhafa- za edilmekte komutanlık dairesinde tutulmaktadır Koraltan, Kurucula- rın üçüncüsü olduğu (halde üçüncü' kattaki güruh arasındadır. Hiç kim- se ona fazla bir alaka göstermemek- tedir Gerçi subaylar, eski Genel Kur- may Baskanına olduğu gibi ona da tek kişilik- oda vermişlerdir ama Koraltanı mühimseyen kimse yoktur. Bakanlar üç ila yedi kişilik odalarda yatmaktadırlar. Gedikin intiharı üze- rine bu *odaların hepsinin pencerele- rine demir parmaklık, takılmıştır. Milletvekilleriyle diğer azılı Demok- ratlar koğuşlarda (o yatmaktadırlar. Bunlar gene üçüncü kattaki öğret- menler Gazinosunda bir araya gel- mekte, içki içmekte, iskambil oyna- maktadırlar. Herkes talebeye çıkan ve hakikaten nefis olan yemeği ye- mektedir. Arzu eden .kantinden iste- diğini temin edebilmektedir. e Dışar- dan yemek getirtilmesine (omüsaade verilmemektedir. Sadece ilâç mahi- yetindeki Oomaddeler alınmaktadır. Her halde rejimin bugünkü mesulle- ri son derece insani" muamele gör- mekete, hareketlerinin hesabını yere- cekleri günü böyle madeni bir içinde beklemektedirler Doğrusu istenilirse bu rahat biyenin genç o talebelerini omen etmemektedir. İhtilâl hareketini nefesinde devrin cakalı Genel may Başkanı Rüştü Erdelhun baylarla yaptığı konuşmasının tafsilâtı artık bilinmektedir. Bu toplantısı sırasında İstanbuldaki ton otelinin bahçesine helikop inerek bütün yabancıları kendini güldüren Erdelhun davet ettiği bayları azarlamış, onlara; hükmü sadakat göstermeye oçağarmış. lerin üzerine ateş açılması için vermiş en sonda işi yerine getirmezseniz, Amerikadan. subay getirtirimi meye kadar götürmüştür Şimdi zatın tek kişilik bir odada bütün tirahatitemin edilmiş halde ve he yetiiçinde oturması (Harbiye teşli talebelerini çileden çıkarmış dır. Ama okulun olgun subay gençlere Türk.Ordusunun ana ni hatırlamakta onlara insafa mamayı telkin etmektedirler Garip olan şudur: En Yüksek kilerden. bugünkü hallerine düş olan kimselere kârşı âmma vic da bir merhâmet hissinin uyanma dân ve bu his sayesinde bunların tahak oldukları cezayı az nisbet çekmelerinden korkulurdu. Hal böyle bir his hiç kimsede uya maz bilâkis onların çektikleri çektirdikleri yanında hiç mesele de kaldığı hususunda herkes ki etmiştir Nitekim" Namık 'Gedikli tiharı hadisesi karşısında umuyo rum-"Hesap vermeden 'gitti" dedi ret olmuştur; Bu, milleti tam yanların mukadder âkibetinden başkaşeydeğildir. Mehmedin ekmeği ümit Harbiyenin sakinleri, öğretmen Gazinosunda biiraraya gelmele rinde mütemadiyen istikballerin şünmektedirler. Gerçi bazı milletve killerinin ve Bakanların, oağız bıçak açmamaktadır. Ama geri lanlar üç ay sonra gidilecek seç tin kendileriile ne derece alâkalı cağını münakaşa etmektedirler tanın. ortasında Gazinonun bir ma sası başında Başbakan Yardım ve Menderese en yakın.Bakan deni Berkin etrafındâ toplanmış olanlar da bu mevzuu, görüşüyor Harbiye sakinlerine adaylık tanınacak mıdır, tanınmayacak dır?:Bu Oo seçimde D.P nin sana dir? Tıpkı hapishanelerde mahkümların, gece gündüz aftan konuşmaları gibi Harbiyenin katında, da bir punduna getirip AKİS 5 HAZİRAN