tım, intihar ediyorum" yazılı bir kâ- gıdı imzalatmağa uğraşmıştı. e Aynı usulü polis müdürü Faruk Oktay da denemişti. Piliç, bu kâğıdı işkencey- le imzalamak zorunda kalmıştı. Bun- dan sonra kendisinden devamlı para sızdırılmıştı. Şimdi Piliçin istediği çok bir şey değildi : Sadece Mendere- sin ipini çekmek istiyordu! Piliç Osman neler obilmekteydi, neler.. Adamcağız adetâ bir teypti. Kendisini en ziyade üzenler D.P. bü- yüklerine yakın hanımlar olmuştu. Hepsinin ayrı ayrı kaprisini çekmiş, arzularını yerine getirmiş, ne dedi- lerse yapmıştı. Gerçi bu sayede kaz- ancı oldukça yerindeydi. Öyle ki bir senede Hiltona 280 bin lira gibi bir meblağ ödeyebilecek adamdı. Gelgelelim gene de yaranamamış ve sadece bildiklerinden ötürü gazaba uğramıştı. Şimdi hürriyet geri gel- mişti. Memlekette alabildiğine ser- bestlik vardı. Bu adamların, memle- keti soyup soğana çeviren bu adam- ların elbette foyaları meydana çıka- . Piliç Osmana göre, hırsızlığın büyüğünü Menderes (o yapmaktaydı. Temin edilen dış kredinin büyük bir kısmı Menderes adına yabancı ban- kalara yatırılmaktaydı. Şahane Klu- bün sahibi bütün bunları anlatırken son derece rahat konuşuyordu. Hele Ferit Sözenden -Türk Saganı Suzan Sözenin kocası ve Emniyet Müdür Muavinidir- çektiğini kimseden çek- memişti! Şahane Klübün kapatılarak hırsızlar tarafından soyulduğu ko- medyasının iç yüzünü Piliç açıkladı. Çalınan bütün gümüş takımlar şim- di Polis Müdürünün ve Müdür Mua- vininin evini süslemekteydi! Piliç Osmanın dayanamadığı bir şey daha vardı. Bu adamlar ahlâk kaidelerini hiçe saymaktaydılar! Ni- ce nice güzel kadınlar İktidar zoruy- la Kalafatın, Ağaoğlunun, Ahmet Salih Korurun kucaklarına atılmış- tı! Şahane Kulübün sahibi, sabık Cumhurbaşkanının başından geçen- leri de öylesine ballandıra ballandı- ra anlatmaktaydı ki, sabık Devlet Başkanı söylenenleri (oduysa, kendi hesabına sonsuz bir sevince kapılır- dı. Hele Piliç Osman bildiklerinin en önemlisi olduğunu belirttiği yere gelince adetâ coştu. Dedi ki: ” zamanı gelince oparala- Avrupanın nerelerine, nasıl gön- derildiğini açıklar, diğer (o ahlâksız- lıkların ve gayrımeşru oc nasıl yapıldığını da söylerim — Ben Lüks konuşuyor Pilis Osman eski devrin perde ar- kasında kalmış -daha doğrusu ya- tak örtüsü altında kalmış- eğlenceli AKİS, 5 HAZİRAN 1960 taraflarını açıklayan tek mütehassıs olmadı. Bu haftanın içinde belki da- ha da selâhiyetli bir başka ses Piliç Osmanın itiraflarına eklendi. Lüks Nermin de konuştu ! Adını geçmiş devrin en kudretli adamına veren meşhur rendevucu hiç beklemediği sırada eski iktidardan yediği darbe- nin şimdiye kadar açıklayamadığı sebebini alenen anlattı. Lüks, itiraf- larına bir randevucu olduğunu ve bu- nu herkesin o bildiğini (söylemekle başladı. Saklayacak bir şeyi yoktu. Eski devrin Büyükleri ,de bunu pek âlâ biliyorlar, kendisinden hizmet is- tiyorlardı. Lüks, bu hizmetlerden bir kısmını anlattı. Kadıncağız o sabık- lara saçını süpürge etmiş, bir dedik- lerini iki etmemişti. Yabancı misafir- ler gelmiş, Lüks bulunmuş, "Aman" denmişti. "Ne olursa senden olur. Yüzümüzü kara çıkarma. Bak mi- safirler eğlenmek, hoşça vakit geçir- mek istiyorlar." Lüks Nermin gık dememiş, hiç bir karşılık bekleme- den -sadece biraz müsamaha ve alı- nan haraçlardan tenzilât- istenilen- leri yerime getirmişti. Ama bir gün, olacak bu ya, Lüks Nermin istenilen AKİSin bu sayısı 158.294 adet olarak basılmıştır. YURTTA OLUP BİTENLER evsafta mal bulamamıştı. Kötü mal kullanmayı bunca senelik meslek hayatına yediremediğinden istenilen lere düşürmüşlerdi ki, nin başına vermesindi. buçuk milyon liranın üzerinde vergi ödetmişler ve kadıncağızı bir anda fıkara edivermişlerdi. Ya Oha- pishanelerde geçirdiği günler? oOn- lar da cabasıydı. İşte bu yüzden Lüks Nermin eski iyi müşteri ve velinimetlerinin bütün foyalarını ortaya koyuyordu. Artık Lüks sabık Başbakanın son derece çirkin bir erkek olduğunu o söyliye- cek kadar ateşli bir muarızdı. Ma- mafih anlattıkları alâka uyandırıcı şeylerdi. Bir defa Dr. Namık Gedi- kin polislerinin Lüks Nerminin tica- rethanesinden son derece külliyetli miktarda haraç aldıkları anlaşılıyor- du. Sonra daha büyüklerin de hisse- lerini ayırmak vardı. Lüks Nermin bu yüzden neredeyse boğaz tokluğu- na çalışmak mecburiyetinde (o kala- caktı. Çirkin Menderes faydalı Bütün bunlar bir bakıma oldu. Bu haftanın sonunda Men- deresin nasıl mülevves bir idare kur- duğu, devlet adamlarının nelerle meşgul oldukları, kimlerle arkadaş- lık ettikleri ve bütün bayağı taraf- ları herkes tarafından adeta ezbere biliniyordu. Başbakanın, bir Cumhurbaşkanının böyle ahbaplıklar kurabileceği, böyle hayat sürebilece- gi bundan on sene evvel Türkiyede hiç kimse tarafından düşünülemezdi. Halbuki on senelik D.P. iktidarı iş- te bu çeşit bir mazi bırakarak Türk siyasi hayatından kayboluyordu. El- bette ki onun bütün tesirlerini izale etmek kolay olmayacaktı ve bugün- kü muvakkat idare de, seçimle iş başına gelecek normal idare de Men- deresin ta memlekete yaptığı büyük fenalığın izlerini ni için çok ça- lışacaktı. enderes, sistemini ahlak lina üzerine bina etmişti. Tatlısu kahramanları pakat 27 Mayıs harekâtına ibret verici levhası bundan ibaret kal- madı. Her hâdisede mutlaka kendi taraflarına yontulacak bir taraf a- rıyan politikacılar da hele ilk, gün- ler birinci plânı sanki kendileri iş- gal ediyorlarmış gibi bir hevese ka- pıldılar. Bunların başında tabii Ka-