H.P. li Mehmet Bozkurt karakolda a- lıkonulmuş ve az sonra da feryatları dışardan duyulmaya başlanmıştı. Fer- yatları işitenler mağduru kurtarma- ya koşunca D. P. Başkanı, "Mesuli- yet benimdir" diyerek halka ateş aç- tırmış, hattâ ateşe D. P. li Belediye azası Halil Mehmetoğlu da aşka ge- lerek katılmıştı. Ateş karşısında üç vatandaş ağır surette yaralanmışlar- dı. Yılacak göz yok slında hareket, mahalli bir hâdi- Aseydi. Ama böyle vak'alarla yur- du yayılmak istenilen hava, Demok- ratlarla başa çıkılmasına imkân ol- madığı — havasıydı. Nitekim hâdise Ankarada duyulur duyulmaz C.H.P. Genel Merkezi üzerinde durdu ve işin pek de Demokratların sandığı kadar kolay olmadığını göstermeyi elzem buldu. Kabadayılığın sökmiyeceğini, bir takım idare mensupları D. P başkanlarından emir almayı kabul etse de hiç kimsenin böyle şeylere pabuç bırakmıyacağının fiilen ispatı gerekiyordu. Satır, Feyzioğlu ve A- kan vatandaş hukukunun partizan idareden daha — kuvvetli olduğunu göstermek maksadıyla yola çıktılar. Hâdise bir anda, yurt çapında ehemmiyet aldı. ÜUstelik, Kayserinin hususiyeti vardı. Kayseride Demok- ratların "Kuğunun Şarkısı"nı söyle- dikleri hiç kimsenin meçhulü değildi. Önümüzdeki seçimlerde bütün şans C. H. P. nindi. Nitekim Kayserinin ev- lâdı olan ve generalliğin eşiğindeyken Ordudan ayrılarak C H. P. safların- da çalışmaya koşan pırıl pırıl bir İsmail Rüştü Aksal Yol göründü Saflar Alınıyor Grulmemış Kalkınmamızın müteahhidi olup mahallelere onbeşer on- beşer taksim edilmiş İstanbul milyonerlerinin büyük bir kısmını si- nesinde toplayan İstanbul Ticaret Odası Meclisi adına bu Kalkınmanın mimarı Adnan Menderese şu telgraf çekilmiştir: Memleketin İktisadi, Sınat ve Malt mevzularını mahallinde hakiki iş ve meslek adamları arasında incelemek ve ihtiyaçlarımıza çare bulmak hususunda samimit olduğu kadar pek büyük manâ taşıyan ve eşine Oda- nın tarihinde rastlanmayan şerefli ziyaretlerinizin ve bu meyanda biz- lerden esirgemediğiniz sevgi ve muhabbetlerinizin dinmek bilmeyen zevk ve süruru içinde bugünkü normal ve aylık toplantımızı aktederken mec- lisimiz müttefiken bu ziyaretinizin hâtırasının teyidini ve bundan duy- duğu şükran hislerinin yüksek huzurunuza iblâğını ittifakla karar al- tına almıştır. Bu şükran hislerini zatı devletlerine iblâğ ederken bu kıymetli ala- kanın sık sık tekerrürünü da ayrıca rica eder, derin hürmetlerimizi Sunarız. Bu telgraf ütün nimetleri, Talebe Birliği adına Menderese şu telgraf çekilmiştir: Radyoda e tıpkı tehditler gibi üniversitelilerin büyük bir kısmını sinesinde Cumhuriyet Hükümetinin İstanbul Ticaret Odası Meclisi eisi Emir SENCER okundu ellerinin tersiyle itiveren genç toplayan Milli Türk Başkanı olan Adnan Biz M.T.T.B. idarecileri memleketimize daha iyi hizmet edebilmek için, daima siyaset dışında kalmayı şiar edindik. Bundan böyle D.P. Bürolarının taleplerini kabul etmediğimiz için, bize yardım yapılmadı. Üç aydır, binasız kalmamıza rağmen ardım yerine, baskı gördüğümüzden veya yardım dağıtmaya par- tizan bir görüşün hâkim olmasından şikâyetçi olarak durumu yüksek ıttılaınıza arzederiz. Aziz memleketimizin yükselmesi yönünden üzerinde hassasiyetle titrediğimiz gençliğin, memleket meseleleriyle müsbet mânada bile il- gilenmesinin toleransla karşılanmaması bizleri üzmektedir. Millet paralarının gençliği siyasi oyunların karanlık girdaplarına sürüklemek suretiyle dejenere etmek i, çin seferber edilmesini idealizm ile bağdaştıramadığımızdan tehlikeli bulduğumuz bu davranışlara ma- ni olmanız için gerekenlere emir vermenizi derin ederiz. Bu telgraf Radyoda okunmadı. genç Kurmay Albay, Bahri Yazır bir hafta evvel Kayseriye gelişinde muh- teşem merasimle karşılanmış, bütün Kayseri yerinden oynamış, C. H. P. kuvvetli bir puan almıştı. Aynı Kay- seri 2 Nisanda İsmet Inox'ıuyu kar- şılamaya hazırlanıyordu. İnönünün seyahat programı ilân olunduğun- dan karşılamanın göz kamaştırıcı olacağından hiç kimsenin zerrece şüphesi yoktu. Kayseri şimdiden he- içindeydi ve şimdiden idari makamlar ile D. P. nasıl bir hareket tarzı tutacaklarını kara kara düşün- mekteydiler. Yeşilhisar hâdisesi kar- şısında C. H. P. nin gösterdiği has- sasiyet, la sesini verdi. Dr. Namık Gedik en ufak Zzaafın iplik söküğü gibi gideceğinden emindi ve hâlâ "En iyi politika sertliktir" diyordu. Gerçi bu politika D. P. yi bugünkü saygılarımızla rica M.T.TB. 2. Başkanı Beşir HAMİIDİ haline getirip bırakmıştı ama, as- lında artık yapacak başka bir şey de yoktu. Bu yüzdendir ki İnönünün Kayse- riye seyahati bu haftanın sonunda son derece mühim bir mahiyet aldı. C. H. P. Genel Başkanı 2 Nisan sa- bahı Ankaradan Motorlu Trenle ay- rılacak, öğleden sonra Kayseriye va- racaktı. D. P. Genel Başkanının se- yahatlerinde alkışlayıcı toplayan ida- re makamlarının halkın İnönüye his- lerini göstermesine bütün gayretiyle mani olmaya çalışacağından herkes emindi. Ama bir yandan bu hislerin haşmeti, diğer taraftan kullanıla- cak kuvvetlerin hareket tarzı nasıl bir netice verecekti, 2 Nisan günü belli olacaktı Ayrıca, Kayseride İnö- nünün karşılaşacağı muamele Men- deresin bundan sonra yapacağı se- AKİS, 29 MART 1960