30 Mart 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

KADIN Moda Hürriyete doğru Moda yaratıcıları, 1960 yılında, dün- ya kadınlarını bütün sıkıcı ka- yıtlardan kurtarmayı düşünmüş ola- caklar ki, Füze modasını yaratmak zaruretini duymuşlardı. Bu zaruret, biraz da modacıların insafından ileri geliyor olmalıydı. Her, mevsim deği- kadınları en çok ilgilen- n “Bu mevsim olan merakla cevap aramak olduğu mu- hakkaktı. 1960 yılının Füze modası yalnız getirdiği rahatlık, sağladığı hareket — serbestliği ile de bir özellik taşıyordu. Füze modası öyle bir modaydı ki, geçen yılların modaları, Caravelle'in yanında per- vaneli,uçaklar gibi kalıyordu. Artık bütün kadınlar istedikleri kaçlar geniş adımlarla yürüyebilecek, koşabilecek, — sıçrayabilecekti. — Her- halde, moda yaratıcıları "Füze Mo- dası" nı ortaya çıkarırken büyük şehirlerin taşıt derdini de düşünmüş- lerdi. Düşünmüşlerdi ki, mevcut mo- da şartları kadınların, meselâ otobüs- lere rahatça binip inmelerine engel- dir. Bir ihtimal daha akla gelebilirdi. Aslında bu ihtimal olmaktan çok bir gerçeği görmenin açık bir delili de sayılabilirdi. Meselâ, 1960 yılının "Füze Modası" nı yaratanlar, pek- âlâ dünyâyı hayran bırakan bir kal- kınma ve imar hamlesi içinde bulu- nan Türkiyenin, bilhassa — İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerin- de yaşıyan Türk kadınlarının, mevcut moda şartları dolayısıyla çektikleri büyük zorlukları sezmiş, takdir et- miş olabilirlerdi Artık, "Füze Modası" ile, imar adına açılmış, bir türlü kapanmak bilmeyen, caddeleri, — sokakları sıra sıra doldurmuş çukurlardan atlamak, yol kıyılarındaki — gölcükleri aşmak, cadde veya sokaklarla yaya kaldırım- ları Aarasındaki sırat köprülerini, mümkün olduğu kadar emniyet, se- lâmet ye sağlıkla aşmak - mümkün olabilecekti. Bugün için dünyanın hemen hiç bir yerınde bizdeki hızda ve ölçüde görülmemiş bir imar hareketine rast- lanmıyacağına rastlanması mümkün olmadığına göre, moda yaratıcıları- nın, "Füze Modası ile bilhassa Türk kadınlarını düşünmüş olmaları, yal- nız bir tahmin sayılmazdı. 26 Böylece; bütün dünya kadınları "Füze Modası" ile, 1960 yılında hür- riyete yelken açmış sayılırlardı. “Füze" nin özellikleri üze Modası" adımları frenliyen bütün hatları kaldırıyordu. Kü- çük elbiseler de moda yaratıcıları tarafından sürgün edilmişti. 1960 ka- dını kostüm giyecekti. Bu kostüm, elbette erkeklerin giydiklerinden ta- mamen ayrı tarzdaydı. Kadınlığı göl- gelendirmeyecek — şekilde son derece değişikti. Yerine göre dö - piyes, rob - süeter, kostüm - marinier, gündüz tayyörü, gece tayyörü oluyordu. Bun- lar için her çeşit kumaş kullanılabi- lirdi. Yünlü surah, ipekli, lame, gi- pur gibi. Fakat yapılacak olan dai- ma kostümdü ve iki parçadan mey- dana geliyordu: Etektbolero, etek * marinier, etek * tünik, etek * bluz, etektkısa ceket, furo * kısa ceket. Füze hatlarıyla 1960 modası, ka- dınların her türlü giyim — arzularını yerine getirmektedir. Bu modanın en büyük özelliklerinden biri, eteklerin, uçlara doğru genişlemesiydi. Fakat dar etekler, bu modada tamamen kaldırılmış da değildir. Hattâ etekle- rin Uzamamasına rağmen, buna bir hazırlık gibi görünen etek kıvrımla- rının biraz üstünce çepçevre el işle- ri, pasmanteri mevcuttur. Bunları, moda yaratıcıları kadın bacakları- nın esprisi olsun diye yapmışlardır. Bu yıl pek gözde olan plise bütün çeşitleriyle hemen n her cins elbisede kullanılacaktır. Otoriteler, plisenin kadınların bacaklarını daha cazip —gösterdiği — kanaatindedirler. Galiba geçen yıl takılan kolların da bu yaz çıkartılması gerekecekti. Zi- ra bütün elbiseler hemen hemen kol- suzdu. 1960 yılının en büyük özellik- lerinden biri de, ağır kumaşların ga- yet sade dikilmesiydi. — Beller, gene yer değiştirmiş, kalçaların üstüne in- mişti. Aksi halde, kemerler bellerin üstünde gayet bol bir şekilde bağ- lanmaktaydı. Habille elbiselerde ge- ne neler dikkati çekiyor ve çoğu za- man ortalarında ya bir iğne veya bir gül bulunuyordu. Mantolar. Mantolara gelince; Mantolar kış modasını takip etmektedir. Yal- elbisenin kumaşından eşarp koymak- AKİS, 29 MART 1960