30 Haziran 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

30 Haziran 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

H alep civarında toplanan Yıldırım kıtaları içinde « Üçüncü Kolordu kumandanı olarak hazırlıktay- ken, Sina cephesine tâyin olunmuştum. Ordu kuman- danımız Mustafa Kemal Paşa General Von Falken- hayn'dan ayrılmıştı Filistin — cephesindeki — haberler Bağdatı geri almak üzere teşkil olunan Yıldırım kıta- larını Filistine çevirmişti. Biz, ilk olarak kumanda ka- rargahı ile cepheye gittik, "Şeria denilen bu muharebe hattı Gazze Birossebi arasındaydı ve Birussebi büyük cepheden geniş me feyle ayrılmış, münferit bır durumdaydı. sebi'de kumandayı aldım. Burada üçüncü süvari fıir- kası ve bir piyade fırkası uçuncu kolordu emrine girdi. Üçüncü süvari fırkası galiba 2 alaydı ye piyade fırka- sı, büyük miktar ile Suriye efradından teşekkül ediyor- du. Ordu kumandanı Kress Faşa beni düşman, hazırlı- ğı üzerinde aydınlattı. Düşman Gazze güneyindeki or- dugâhta çok takviye kıtaatı almıştı. Büyük bir süva- Tİ kuvvetı karşımızdaydı. Düşman taarruzu bekleniyor- d uzun sahil mıntıkasından, — çıkarmalarla karışık olarak yapılacağı tahmin edılıyordu. Birussebi son iki seneden beri menzil binaları ve su kuyuları ile teçhiz edilmişti. Düşmanın süvari kuvvetleriyle yapa- cağı nümayiş veya taarruzların Birüssebi'de karşılan- ması düşünülmüştü. Endişe verici bir nokta Suriyeli kıtaların muharebe kabiliyetleri ürerinde tereddüt bu- lunmağıydı. Bir aralık bu tümenin kaldırılması bile dü- şünülmüş ancak ihtiyacın şiddeti buna imkân verme- mişti. Tereddüt lngılızlerın Araplar arasında tahrikle- rinin ilerlemesinden doğmuştu Umumi hatlarını bu su- retle hatırladığım ilk temastan sonra Birüssebi'de ça- lışmağa başladık. "1917 senesinin Ekim ayı ortalarında, Birussebi'- de çalışmağa başladıgımızın ertesi gununden itibaren büyük İngiliz süvari kolları ordugâhlarından hareket ederek, Birussebi güneyinden doğuya geçtiler. Akşa- ma doğru bu süvariler tekrar uzun bir yürüyüşle ordu- gahlarına döndüler. Her iki kanadı açık bulunan Bi- russebi mevzilerinin çevirmeye maruz kalacağı görü- lüyordu. Mevziler oldukça hazırlanmıştı. Teçhizat ve beslenme şartları artık .bütün cephelerde aynıydı, yani mahdut ve çok idareliydi. Birussebi karşısında düşman piyade kıtaatı toplanmağa başladı. Güçlükle yapılan tayyare keşifleri malümat veriyordu ve bilgiler mutad olduğu veçhile daima bir tarafından eksikti. İngiliz tay- yareleri sayıca daha çok' olmakla beraber Alman tay- yareleri keşif -yapabiliyorlardı. Düşman piyade kıtaatı bizim karşımızda çoğalıyordu ve süvari kıtaatı ise her gün Birussebi doğusuna kadar cevelânlarını yapmakta devam ediyordu. Bizim süvarilerle onların süvarilerini takip etmeğe başladık. Müsademeler oluyor ve iyi ne- ticeler almıyordu. “Bizim ordu karargâhı bu keşif kolları baskınları- nın birinde, ben cepheye gelmeden önce, düşman zabit- lerinin evrakını ele geçirmişti. Bu evrakta gelecek ta- arruzun İcra plânını gösteren işaretler — bulmuşlardı. Ordu kumandanı bizi yanıltmak için mahsus bu evra- kın elimize düşürüldüğünü ihtimal olarak söylüyordu. Fakat ele geçen plân ordunun tahmin ettiği en makul ihtimale uygun görünüyordu, yani taarruz sahil mın- takasından olacaktı. "Tayyare keşifleri Ekimin son günlerinde Birusse- bi karşısında piyade fırkasından fazla — kuvvetlerden; İstibdattan Demokrasiye Tekrar bahsettiler, ayın 31 inci günü şafakla beraber düşman taarruz etti. Düşman süvari kıtası bütün kuvvetiyle Birussebi doğusuna geçmiş, hem kuzeye hem dogruca Birussebi üzerine teveccüh etmişti. Düşman süvari kuv- veti, 2 alayımıza mukabil, iki fırkadan ibaretti. Kuv- vetler mukayesesinde en mühim nokta, birliklerin sa- yısından ziyade, mevcutlarının arasındaki büyük fark- ta görünüyordu. Kısa müddet zarfında — Birussebi'ye doğru gelecek süvari taarruzuna karşı makineli tüfek- lerle gizli maniler kurulmuştu. Muharebe 31 Ekim 1917 de bütün cephede birden büyük şiddetle başladı. Ordunun diğer cephelerinde ehemmiyetli muharebe ce- reyan etmiyordu. Tabii büyük taarruz daha inkişaf et- memiş zannolunuyordu. Cephede öğleye kadar düşman mevzilere girdi. Düşman süvarisinin bazı aksamı Bi- russebi'ye kadar ilerlediler ve kasabada muharebeye tutuştular. Bizim süvari kuvvetimiz onların — tesirini tahdit etmeğe tabiatıyla kifayet etmiyordu. Bu şart- lar altında Birussebi'deki kıtaatı geriye çekmeğe mec- buriyet hasıl oldu- Ertesi sabah büyük zayiata uğra- tmış kıtaatımızı Şeria cephesinin sol cenahında topla- dık. Kuzeye geçerek Kudüs yolunu kapamak vazifesi- ni aldık. "İngiliz taarruzu Birüssebi'de büyük bir kuvvetle başlamıştı. Taarruzdan evvelki günlerde düşman kuv- vetinin üstünlüğü meydana çıkmıştı. Bizim taraftaki sabit fikirler ne olursa olsun esas dert düşman hare- ketini karşılıyacak ihtiyat kuvvetlerin bulunmamasıy- dı. Halepte toplanmış olan ordu, parça parça sevkolu- nuyordu ve yetişmek için çok geç. kalmıştı. Bununla beraber gene harb sahasına yakın bir zamanda vara- bilecek kuvvetler bulunuyordu. Biraz vakit geçtikten ve arazi kaybedildikten sonra düşmanı durdurmak mümkün olabilecekti. İzzet Paşa - Von Kress - Cemal Paşa Gazze siperlerinde tahrip edilmiş bir tankın altında AKİS, 30 HAZİRAN 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: