gösterilen ıhmallerle alakalıydı Ge- ne ası gili — biraderi" Albay Arif, mahkeme tarafından Ö- lüme mahküm edildiği halde hâlâ i- olunmamıştı. Komünistler, Arap milliyetçiliğinin ve rcılığın en araretli taraftarlarıyla bırlıkte bu genç ihtilâlcinin de ortadan kaldırıl- masını sabırsızlıkla — beklemekteydi- ler. Dört başı mamur — manifestonun son talebı de hükümet mekanizmasın- da esaslı bir temizleme yapılmasını icabettiriyordu. 14 Temmuzdan beri sık sık tevkifler yapıldığı hâlde, yi- ne de devlet dairelerinde komunızm düşmanı memurların — çalışmalarına müsaade olunmaktaydı. Irak Komü- nist Partisi, tıpkı sahtekârlar, hırsız- lar ve ruşvetçıler irin yapıldıgı gıbı komünizm aleyhtarları için de kö bir temizlik hareketine gırışmenın doğru olacağına inanmaktaydı. Nuri Saidin sözde demirden idare- sinin Irakta ektiği tohumlar işte bun- lardı. Hâlen bütün mesele. General Kasımın bu gidişe dur — diyebilecek kudrette olup olmadığıydı. A B.D. Hırçın diplomat ayan Clare Boothe Luce'un Bre- zilya — Büyükelçiliğine — tâyiniyle başlayan hâdiseler serisi geçen hafta sonunda. Beyaz Saraydan yayınlanan bir istifa kararıyla —nihayet buldu. Başkan Eisenhower, bu tanınmış ka- dın diplomatla yaptığı bir saatlik bir konuşmadan sonra, istifa kararını ü- züntüyle kabul etmek zorunda kal- dığım bildirdi. Bayan Luce da, Baş- kana hitaben yazdığı mektupta "ba- na verdiğiniz vazifeyi yerine getire- bilmem artık imkansızlaşmıştır" de- mekteydi. Meşhur Life ve Time mec- mualarının sahibi Mr. Henry Luce'un karısı olan bayan elçi, aleyhinde ya- pılan çirkin isnatlardan ve vazifeyi başarabilme kabiliyetine karşı göste- rilen itimatsızlıktan şikâyetçiydi. Bayan Luce, şikâyet ve istifa mek- tubunu yazdıgı 'tarihten henüz iki gün önce. Senato'nun tasvibini Amerikan anayasasına göre, nın yapacağı diplomatik tâyinlerin bir de Senato tarafından tasdik edilmesi gerekmektedir. Kır saçlı büyükelçi bu Senato tasvibim 11 aleyhte oya karşı 79 oyla kazanmıştı: Fakat, istifasına yolaçan hâdiseler de yine bu zaferin kazanıldığı gün Senato'da cereyan Bazı senatörler, Bayan Luce'un ar- tık elçilik edebilecek hâlde olmadığı- nı ileri sürmekteydiler. Daha önce Amerikanın İtalya Büyükelçiliğini yapmış olan diplomat kadın, iddia- lara göre. hayli muvazenesiz bir mi- zan sahibiydi. Bazan müthiş hırçın- laşıyor ve diplomasi kaidelerini hiçe sayarak karşısındakilere âdeta haka- ret ediyordu. Sonra, Henry Luce'un karısı olması da meseleydi biraz da- ha güçleştiriyordu. Life ve Time ga- AKİS, 7 MAYIS 1959 Cl_are Boothe Luce İstenmeyen — Sefire zetelerinin Güney Amerikadaki itibar- ları pek yüksek değildi. Hele Time mecmuasının gecen ay Bolivyada se- --p oldugu hâdiselerden sonra, Bayan uce'un oraya bitişik bir memlekete elçi tâyin edilmesi pek doğru olma- Bolivyadaki — hâdiseler, Time mecmuasında yayınlanan bir maka- leden çıkmış, Amerika ile bazı gü- neyli komşuları arasındaki münase- betlerdeki soğukluğu biraz daha art- tırmıştı. Time'a göre, Bolivyayı bu- gün içinde bulundugu çıkmazdan kur., tarmanın tek çaresi, memleketin top— raklarını -dertleriyle birlikte. komşu- ları arasında paylaştırmaktan ibaret- y Amerikalıların gururlarını kırıcı boyle bir makaleyi mecmuasın- da yazdıran adamın karısını o taraf- lara elci göndermek bazı senatörlere muazzam bir diplomatik gaf olarak gozukmekteydı Fakat, bütün bunla- ra rağmen, Bayan Luce un tayini u- mulduğundan çok fazla bir ekseri- yetle tasdik edildi. Tâyin kararına itiraz eden onbir senatörden biri de Oregon'lu Demok- rat Senatör Wayne Morse'du. Bu mü- cadeleci adam aynı zamanda Lâtin Amerika işlerine bakan bir tali komi- tenin de başkanlığını yapmaktaydı. ayan Luce'un ruhi mizacı bakımın- dan artık bu gibi nazik işlerde kul- lanılmasının memleketi derde sokaca- ğını, Güney Amerika memleketleri ile kurulan — münasebetlerin tekrar tehlikeye gırebılecegını söyleyen Se- natör Wayne orse etrafına ekseri- yet toplamağa — çalıştı ama, muvaf- fak olamadı. DÜNYADA OLUP BİTENLER Onun başaramadıgı ışı bizzat Ba- yan Luce başardı. kendi aley- hinde söylenen şeylere çok kızmıştı. Gazetecilerle konuşurken — Senatör ayne Morse dan acı acı şıkayet etti Ve "asıl deli odur" dedi. Bayan Luce, beyanatı sırasında nerdeyse argoya kaçacak kadar kuvvetli kelimeler kul- landı ve kendisine atılan "çamurları" aynen sahiplerine iade ettiğini de ga- zeteler vasıtasıyla Senatoya bildirdi. Tabii, elçiliğe tâyin edilen bir kadı- nın bu şekilde konuşması Senato âza- ları arasında muazzam infial uyan- dırdı. İki gün önce kendi 1lehine oy kullanmış olanlar "Hakikaten bu ka- dar ölçüsüz bir kadın olduğunu bil- seydik tasvip etmezdik" demeğe baş- ladılar. Meselenin memlekete yayıl- ması karşısında, Bay Luce'a düşen şey, yeni tâyin edıldıgı elçilikten- 1s— tifa etmekti; o da bunu yapma gecikmedi. Almanya Buhranın başlangıcı <<A lman Basın Aja_n ı'nın — (De- sche — Presse Agentur) 57. yaşındakı müdürü Dr. Fritz Saen ger'in pek yakında bu vazifeden ay- rılacağı haberi Almanya'da halk ef- kârım çok yakından meşgul etmek- tedir. Dr. Saenger sosyal demokrat üyesidir. Saenger'in 31 mayısta va- zifesinden Aayrılmasına karar veren Al yeden meydana gelmektedir. Dr. Saenger bundan on yıl önce, üç batılı işgal bölgesindeki — Alman ajanslarının birleştirilmesinden beri devamlı olarak bu vazifede bulunu- yordu. Kendısını işbaşından uzaklaş- tırmak için girişilen teşebbüsler 1952 de başlamıştı. Dr. Saenger'in mua- rızları, artık nöbet değiştirme vak- tinin geldıgını ileri — sürmektedirler. Belki de haklıdırlar, ama Saenger'in vazifeden ayrılış şekli bunların da- ha çok siyasi gayelerle hareket et- tikleri şüphesini yemden canlandır- mıştır. Sosyal demokratların iddiası- na göre. hıristiyan — demokratlar 1961 deki genel seçimlerden — önce Alman Basın Ajansının başına ken- dilerine yakın bir kimseyi getirmek istemektedirler. Alman Gaazeteciler Federasyonu" da nisanda yayın- ladıgı bir karar suretınde Dr. Sa- enger'in vazifeden ayrılmasını sa- ran esrarengiz havaya işaret etmek- te, bu esrar perdesi dagılmadıkça “Alman Basın Ajansı"nın bağımsız durumunun siyasi ve sınai menfaat- ler tarafından tehlikeye düşürülece- ği endışesının haklı olacagını ileri sürmektedir. "Die Welt" — adındaki bakımsız gazete, Dr. Saenger'in, va- zifesini hiçbir sızıltıya meydan ver- miyecek bir tarafsızlıkla yaptığını belırttıkten sonra," resmi Alman a- jansı "Deutsche Nachrichtanbüro"- nun "Nazi hükümetinin sözcüsünden başka birşey olmadığı zamanları 23