7 Mayıs 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

7 Mayıs 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Özgiderin İzmir Taksi 20417 siyah Chevrolet'sine bindi. İ- bütün köyler- Inonu Seyfi sayılı nönüye güzergâhtaki de büyük tezahürat yapıldı. sık sık otomobilden inip, hal nuşmasa mecbur oluyordu. Bılhassa Parsa bucağında, köylüler demokrat- lârın hazırladığı tertibi boşa çıka- rarak İnönüye büyük sevgi tezahü- ründe bulundular. Kemalpaşada ka- dınlı erkekli bir topluluk ana cadde yunca iki taraflı dizilerek bütün kafîleyı dakikalarca alkışladılar. Seyahatin bu son — merhalesinin tek hâdisesi tarihi Belkahvede cere- yan etti. İnönü Belkahvede otomo- bilden inerek tepe üstündeki kitabe- yi okudu. Sonra gazetecileri etrafı- na toplıyarak intibalarıni — kısa bi konuşmayla açıkladı. İnönü nün oto- mobili hareket eder etmez jandarma ve polis kuvvetleri yolu kestiler. Yol esme emrini veren Bornova kay- makamı Ali Uslu ile gazeteciler ara- sında bir münakaşa koptu. Gazete- ciler kaymakamdan vazıfe görmeleri rine mâni olmamasını rica ediyorlar ve bu şekilde hareket etmesinin hem kanunlara, ham de Birleşmiş Millet- ler beyannamesindeki haberleşme hürriyetine aykırı olduğunu hatırla- tıyorlardı. Kafilenin kesildiğini far- keden milletvekilleri de hadise ma- halline dönmüşlerdi. Turhan Feyzi- oğlu. Bornova kaymakamına ne hak- la milletvekillerinin ve gazetecilerin seyahatine mâni olduğunu sordu. Kaymakamın cevabı "Rica ederim, vazifeme müdahele etmeyin. Ben böyle emir aldım" dan ibaretti. Fey- zioğlu kaymakama bu emri kimin yerdiğini sordu ve kanunsuz emre eşenin itaata mecbur olmadığını hatırlattı. Dr. Kemali Beyazıt ve Nihat Sargınalp da kaymakama A- nayasayı ayaklar altına aldıgını ve unun mesuliyetinin büyüklüğünü hatırlattılar. kaymakamı "Milletvekili iseniz, Meclise dersi verdi! Hâdise mahallinde bulu- nan halk. "Hürriyet isteriz! Adalet isteriz! Eşit muamele isteriz!" diye bağırmağa başlayınca Kaymakamın hareketlerindeki şiddet arttı ve "Jan- darma! Gel buraya ve bu adamları yakala" diye emir verdi. Eliyle Tur- han Feyzioğlu ile Kemali — Beyazıtı gösteriyordu. emali Beyazıt, der- hal jandarmalara döndü: "Gel evlâ- dım! Gel jandarma! Bir mılletvekı— li, bir eski hakan olan beni yakala' dedi. Jandarma, "Estağfurullah, e- fendim" diye cevap verince itidalini kaybeden kaymakam "Bu otomobil- ler buradan geçemez" diye bağıra- rak elini arka cebindeki tabancası- na attı. İbrahim Saffet Omay hemen fırlayıp Kaymakamın bileğini tuttu ve sukünele: "Ne yapıyorsun oğlum? Sana yakışır mı?" dedi Kaymakam ruhi bir paniğe kapılmış görünüyor- du. Koşar adımlarla tepeyi tırman- dı ve ağaçların arasında kayboldu. Yol bundan sonra acıklı ve kafile hareket etti. İzmire girerken ordu birlikleri 10 tarafından sıkı emniyet alındığı ve yolların baglan ığı gö- rülüyordu. Buna' rağ C. H P. İl binasının önünde toplanan halk ortalık iyice kararana kadar İnönü lehinde tezahüratta bulunda. Ancak bu defa, büyük bir fark gözden kaç- artık Ismet Paşa diye değil, "Hürriyet, " diye bağırıyor ve C. H. P. ye bagladıgı ümidin ne olduğunu ilk defa açıkça ifade ediyordu. Izmır hâdiseleri tedbirleri dığ I nönü, İzmir teşkilâtı — tarafından şerefine verilen ziyafet dolayısile Fuardaki Ada gazinosunda bulunur- ken gece şehirde hakkında neşir ya- konan müessif hâdiseler cere- Zıyafetten İzmir — Palastaki 314 numaralı dairesine dönen İnönü geç İnönü Karşıyakada Zübeyde —hanıma saygı vakte kadar çalıştı. Hâdiseleri duyar duymaz İzmire gelen erken yatma şampiyonu Genel Sekreter Gülek u- yurken İnönü, beraberindekilerle u- zun müzakereler yaptıktan sonra ge- ce yarısı saat 1'e doğru kendisiyle görüşmek için sabır ve merakla bek- liyen gazetecileri kabul etti ve bir beyanat verdi. İnönü, İçişleri Baka- nının memleket asayiş ve emniyetini sarsan tecavüzleri tertip — edenlerin C. H. P. liler olduğunu bildiren be- yanatına cevap veriyor ve halk ef- kârına Uşaktaki tertipli tecavüzler- le canına kastedildiğini açıklıyordu. Gazetecilerle görüştükten uykuya yatan İnönü. Pazar günü de öğleye kadar otelde istirahat etti ve muhtelif heyetleri kabul etti. Saat 12.30 da otomobille Cezaevine uğ- radı, Akis yazı işler müdüründen Tarık Haluluya bir kart bıraktı ve Demokrat İzmir matbaasını — gezdi. Buradan Karşıyakaya geçerek Ata- türkün annesi Zübeyde hanımın kab- rini ziyaret etti ve öğle — yemeğini Karşıyakada Dr. Lebit Yurdoğlunun evinde yedi. İnönüye, bütün sokak başları askeri G. . C. kamyonla- rıyla tıkanan Karşıyakada halk bü- yük tezahürat yaptı. Hurrıyet hür- riyet” avazeleri yeri göğü çınlattı. Öğle yemeğinden sonra Karşıya- ka C. H. P: İlce merkezinde bir ba- sın toplantısı yapan C. enel Başkanı son hâdiselerin bir tahlilini yaparak neşir yasakları ve sebeple- rine de temas etti. Bilâhare sorulan sualleri cevaplandırarak D. P. nin zorla iktidarda kalmaya gücü yetmi- yeceğini ve yi kapamasına imkân Olmadıgını soyled .- H. P. Karşıyaka Ilçesınden Münir Birselin evine giden nönü, İzmire vapurla döndü ve akşam ye- meğini otelde davetlisi. Demokrat İzmir gazetesi sahibi Adnan Düven- ciyle birlikte yedikten sonra istira- hate çekildi Seyahatin meyvaları azartesi günkü gazetelerde İnö- ünün basın toplantısı haberinin e yeni yer alıyordu. İçişleri Bakanı, yanatında « P l Başkanı— nın seyahatini "Roma Üüzerine rüyüş"'e benzetiyor ve faşistlikten dem vuruyor, nihayet bu meselenin toptan halledeceğini açıklıyordu. tabirinin al- arasında bir münasebet derece müşküldü . H. kadar, bütün faalıyetınde kanun ve nizamların muhafazası prensibini te- olarak gözetmiş bır teşek- "toptan nun dışı bir tasavvuru i- fade ediyorsa, bundan en fazla za— rar görecek olan şüphesiz D. P. Zira, keskin sirkenin en fazla kupu— ne dokunduğu Türkiyede çok tekrar- lanan bir atasözüdür. İşte Ege seyahati, gözlerin önün- de taptaze bir misaldi. Egede en şiddetli şiddet kanununun temin e- Ama demiyeceği tedbirler alınmıştı. netice tam manasıyla D. P. nin a- leyhine olmuştu. Aklı başında bir çok demokrat hâlen bu taptaze misal üzerinde dü- şünüyorlar ve müeessif uçak kaza- sının yarattığı bahar havasının, 1li- derlerin miyopluğu yüzünden ha edilmesine hayıflanıyordu. D. ha- vayı — yumuşatmamakla buyuk bir gaf yapmıştı, şimdi bu gafın fiya- tını Ödüyorlardı Çok iyi biliyorlardı ki : liderler hatada ısrar edecekler, "ille de şid- det tedbirleri" diyeceklerdi. — Basın suçlularının affı ve ara — seçimler: projeleri artık Olmuştu Ama bu pro- jeler toprağa verilirken, yarını gö- ren demokratları toplıyan ve öldü zannedilen "yayla" hareketi yeniden doğuyordu. AKİS, 7 MAYIS 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: