yaşıyan Ürdünün ayakta durabilme artırıyordu. Bu bakımdan aslında — durumdan dat Paktı uyelerınden belki de fark— li görüşlere sahip Dostlar arasında diğer farklı bir görüş, Bağdat Paktı mevzuunda or- taya çıktı. Komşularından tecrit e- diİmiş vaziyette yaşıyan Ürdünün Bağdat Paktına ismi Ankara olmak üzeredir, girmesi en normal bir ne- ticeydi. 'Ama iki saatlik Şale köşkü toplantısından çıkan genç Kralın Hususi Kalem Müdürü Behçet Tal- huninin izahatı, ü i i i ortadan kaldırdı pakta katılniak nıyetınde deg ldi" Yeşil köydeki toplantı S ale köşkü toplantılarının maba- dı pazar günü Yeşilköy hava meydanında Şeref salonunda cere- Şahsi meseleler yüzünden İsviçreye gitmekte olan İran Şahı Yesilköyde Türk devlet adamlarıyla Orta Doğu meselelerini görüştüler. İran Şahı Yesilköyde merasimle kar- şılandı. Transit gecen bir devlet baş- kanına ilk defa olarak uçağa iniş ve binişinde askeri merasim yapıldı. n uçağı saat 11.30 da Yeşil- köy Üüzerine gelmişti. — Celâl Bayar meydandaydı. Fakat Başbakan Men- deres gecikmişti. Bu yüzden Şahın uçağı 20 dakika Yeşilköy üzerinde turattı. Bu arada Mende da Kemal Aygün o dana yetişti ve uçak inebildi. üzerinde hava mareşali üniforması vardı. Türk ve İran bayrakları ta- şıyan ihtiram kıtasını dikkatle tef- tiş etti. Şah neşesizdi. Ancak ken- disine caşkun tezahürat yapan İran- li boksörlere tebessüm etti. — Yeşil- köyde toplanan Şehir Tiyatrosu ka- dın artistlerine, hosteslere ve diğer bir sürü kadın. hayranının — farkına bile varmadı. Celâl Bayar ve Men- deres de neşesiz görünüyorlardı. Şah için meydandan beş kilomet- re uzaktaki Çınar otelinde 60 kişi- lik mükellef bir zıyafet hazırlanmış— ayrılm istemedi. Geçen yıl da Çınar otelm— deki ziyafet ayni şekilde akim kal- mıştı. Bunun üzerine, otelden mey- dana ördövler, pastalar taşındı. Şe- ref salonunda viski, şampanya esa- sen mevcuttu Şeref sa alonundaki viskili şampan- yalı toplantı 2 saat 15 dakika sürdü. Celâl Bayar, Fransızcayı ana dili gibi konuşan Sah ile tercüman vası- tasıyla görüştü. Başbakan Menderes, mutadın hilâfına rahat bir Fransız- cayla ve nisbet verircesine Şahla u- zun uzun konuştu. Konuşmanın mev- zuu bir hayli vakit alan nezaket cüm- leleri dışında Orta Doğu ve bilhassa Irak meseleleriydi. Irak, — Rusyanın da tahrikiyle İran için ciddi bir teh- like teşkil ediyordu. İran — kürtleri arasında İrak ihtilâlinin aksiseda bulması ayrı bir endişe mevzuuydu. AKİS, 7 MAYIS 1959 Kürt meselesi bütün Orta Doğuda en büyük bir tehlike haline — gelmeye namzetti. Ama mevzular derinleşti- rilmedi, bir daldan bir dala atlana- rak 2 saat 15 dakika bu suretle dol- duruldu. Yeşilköy toplantısı iyi bir hava içinde geçti. Toplantının huzurunu sadece, İnönünün Yeşilköye inmek uzere olduğu haberi biraz bozar gibi oldu. Derhal uçakla temasa geçildi ve İnönünün uçakta bulunun bulun- madığı tahkik edildi. İnönü uçakta oktu. Bununla da yetinilmedi, tel- sizle İzmirden İnönünün ne zaman geleceği soruldu. İnönü pazartesi gü- 12.30 da Yeşilköye inecekti. tekrar ihtiram kıtasını tef- tiş ettikten sonra havalandı. Dönüş- te Menderes Celâl Bayan arabasına Zorlu da strapontene oturdu ve aldı. PN Karamanlis Batının — Doğusundan şehre hareket edildi. Bu suretle ye- niden iç politikaya dönülmüş oldu. Unutulan ziyaretçi I ç polıtıka heyecanı evvel gelen cisi bir zıyaretçının oldu. Bu ziyaretçi, Reis muavini Franz lediye Başkanı Brandt gibi, muavi- ni de Hür Berlin dâvasını yaymak birkaç gün r Dünyanın temsil- kabulüne mâni Berlin Belediye Amrehn idi. Be- için dünya turuna çıkmıştı. Dün- ya başşehirlerini dolaşıyor, hükümet anla- başkanlarına Berlin dâvasını tıyordu. diye —kadar her gittiği yerde hükümet — başkanları tarafın- dan hararetle karşılanmış, Berlin dâvasında onların maddi manevi des- teğini kazanmıştı. Berlın Belediye — Reis muavini, anz Amrehn, Hür Dünyanın kar- esı Türkiyede de aSm şekilde karşı- YURTTA OLUP BİTENLER lanacağını, Başbakan — Menderes ve Dışişleri Bakanı Zorlu ile, uzun uzun onuşma fırsatını bulacağını umu— yordu. Bu ümidi gerçekleşmedi. Menderes, ne Dışışlerı Rüştü — Zorlu, Hür temsilcisi Be ledıye Reis muavinini kabule imkân bulabildi. Ama Ankaradayken dışarıdan gelen D. P. heyetlerini görmeye İstanbul- dayken Şarktan gelen Devlet baş- kanlarını karşılamaya, — ziyaretlere ve bir çok D. P. li dostla sohbete Başbakan Menderes bir hayli vakit ayırabildi. Hür Berlinin temsilcisine Türki- yede gösterilen bu muamelenin dışa- rıda duyulmaması ve üzüntü yarat- maması ımkansızdı Nitekim ecnebı ajanslar, "Berlin Belediye Reis. m avinini Franz Amrehn'in Başbakan Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu tarafından kabul edilmesi hususundaki arzusunun ta- hakkukuna imkân — verilmediğini" bildirmişlerdir. Haber doğruydu, ama doğru ha- beri yalanlamak vazifesi Zafere düş- tü. 3 Mayıs tarihli Zafer "Amrehn' in Başbakanla görüştürülmediği ha- beri doğru değil" başlığı altında bu vazifeyi ifa etti. Gazetenin "se lahı— yetli çevrelerden öğrendiğine göre" Başbakan ve Dişişleri Bakanının Hur Berlın temsilcisini — kabul ede- memeleri "kendilerinin İstanbulda. bulunmalarından — doğan maddî bir imkânsızlıktan neş'et etmiştir." Mes'ul şahısların yılın 300 gunu— nü Istanbulda geçırdıklerı düşünü lürse bu "maddi imkânsızlıklar” sık sık tekerrur edecek demektir. Karamanlisin ziyareti T ürkiye bu haftanın ortasında, En- donezya Cumhurbaşkanı Soekar- no'dan sonra, Yunan hükümet baş- Karamanlisi karşılamağa ha- zırlanmaktadır. Karananlisin devlet let başkanı sıfatını taşynaması ve misafirin şarktan gelmemiş — olması dolayısıyla ziyaret, geçen haftaki şaşaalı geçmeyecektir. — Yalnız gibi Türk ve Yunan dostluğunun yeniden ihya edildiğini göstermek için, Ka- ramanlisin ziyaretine hususi bir e- hemmiyet verilecektir. Seyahatin ga- yesi esasen budur. Bu suretle gerek ürk ve Yunan halk efkârına, gerek Kıbrıstaki Rum ve Türk cemaatla- rına yeni bir devrin başladığı, iki mleket arasında işbirliğinin esas oldugu anlatılmak istenmektedir. B ilk jesti. Menderesin Atinayı ziyare- ti muhtemelen iki hükümet başka- nının birlikte Kıbrısa gitmesi takip edecektir. ada tabii ki iki memleket arasındaki meseleler de görüşülecek- tir. Bilhassa iktisadi münasebetlerin artırılması konuşulacak, muhtemel bir Akdeniz Paktı üzerine görüş te- atisi yapılacaktır. —Yeni — dostluğu daha doğarken gölgelendirmemek i- çin Doğu Trakya Türklerinin du- rumu: Üzerinde her halde pek durul- mayacaktır. 17