S İ Filmler "Alageyik" üney Anadolunun bir halk hikâ- yesı yeni bir yerli filmin -"Ala- geyik"- mevzuu olmuştur. Film ge- yik, avına tutku derecesinde — bağlı bir delikanlının macerasını anlatır yor. Halil -Yılmaz Güney-, geyik a- vına düşkün hatta bu yüzden -ölen bir adaman oğludur. Anası ve kız- kardeşıyle yaşıyan delikanlı, köyün ze kızlarından biri, olan Zey- le -Pervin Par —nışanlıdır Ama nişanlısına olan bütün sevgisine rağ- men, ona verdiği sözü birkaç, kere bozup geyık avına çıkmaktan ken- dini alam elikanlının av için köyden uzaklaştıgı bir sırada, kom- şu köyün ağası Karaca Ali -Talât Gözbak- adamlarıyla, gelip — Halilin hemşireleri ne bir gözdağı verir. Dö- nüşte Zeynepe — rastlar, -âşık olur. Köyüne döner dönmez Zeynepi ken- dine almak için faaliyete geçer. Ha- lilin köyündeki sözü geçer ihtiyar- lardan birine adam yollar. Hapiste- ki oğlunu Karaca Alinin kurtarma- sını bekliyen ihtiyar yardımını esir- gemez; iki köy arasındaki düşman- lığın kalkacağını soylıyerek köyün ihtiyar heyetini bu işe razı eder. Bu arada Karaca Alinin bir pususun- dan kurtulan Halili köye çağırmak için iki arkadaşı dağa giderler. Av- geyiklerle birliktte köye doğ- ru yola çıkan Halil, dönüşünü bildir- mek için büyük bir ateş yakarsa da mukabele görmez. Köye girdiği va- kit de kimse kendisiyle konuşmağa yanaşmaz, hattâ nişanlısı Zeynep bi- le. Fakat sonradan durumu öğrenen Halil, köylülleri başına toplıyarak Karaca Alinin köyüne gider ve ni- şanı bozar. Karaca Ali, Halili- or- tadan kaldırmak üzere tekrar bir pusu kurar, ihtiyarın hapisten çıkan oğlu, geyık avı bahanesiyle — Halili bu tuzağa çeker, fakat yanlışlıkla kendi Vurulur. Halilin pusuya'düşü- rulecegını .sezen Zeynep — yaralanır. Karac ile adamları bunları ku- şatırken Halilin arkadaşları — gelip kendilerini kurtarırlar. Ağır surette yaralanmasına ragmen iyileşen Zey- nep, Halil ile evlenir. Fakat tam gerdeğe girecekleri gece ,Karaca A- li ile adamları köyün etrafını sara- rak borularla geyik sesini taklit e- dince Halil karısının ısrarlarına rağ- men dayanamıyarak gene ava çıkar. Bununla beraber kendisini — pusuya düşürenleri öldürerek sağ salim ka- rısına kavuşur ve bir daha ava çık- mağa tövbe eder. Geyiksiz — "Alageyik" lageyik" te başlıca iki tema Aolması gerek:Hâlilin geyik sevgisi . Hikâyenin esasi, delikanlı- nın bu iki tutku arasındakibocala- masına dayanacaktır. Ama — filmde ne Halilin geyik avına düşkünlüğü AKİS, 21 ŞUBAT 1959 N E M A ve nişanlısına olan sevgisi iyice be- lirtiliriiş. Zaten "Alageyik" te bir ayanın ardından görünen bir çift boynuzdan başka geyikle ilgili bir- şey de yok. Aslında bu, önemli bir nokta değil.' Geyiğin kendi hiç gö- rünmeden varlığı devamlı — olarak duyurulabilir. Halilin geyik avı tut- kusu verilebilirdi- Ama olmamış. Bir aptan Ahab'ın "Moby Dick" i ele geçirmece olan tutkusunu değilse bi- e, Hemingway'in ihtiyar balıkçısının 1natç1 ve ümitli bekleyişini andırır bir duruma olsun rastlanmıyor. Bu- nun yerine, hemen bütün köy film- lerimizde olduğu gibi iki "fakir â- şık" ile araya girmeğe çalışan zen- gin köy ağası — üçlüsü ele alınmış. Tabii bunda, yazdığı — senaryoların hemen 'hepsinde ufak" tefek değişik- Yılmaz Güney ile Pervin Par " Ağanın lerle aynı hikâyeleri ileri süren Ya- şar Kemalin payı da büyük. Böyle- ce, iki tutku arasında bocâlıyan de- likanlının hikâyesi olmaktan çıttan "Alageyik" te, iki saatlik — filmi a- yakta tutabilmek irin çok kere ay- na sahneler tekrarlanıp duruyor: De- likanlı verdiği sözü bozup — birkaç kere ava çıkıyor, köy ağası birkaç kere pusu kuruyor, pusu birkaç ke- re boşa çıkıyor, birkaç kere Zeyne- pi istemek için adam gonderılıyor genç kız birkaç kere üzüntü içinde sevgilisini - bekliyo Bu monotonluk arasında "Alage- yik"in dikkate değer birkaç sahne- sini meydana getirenler, Atıf Yılma- zın Öbür birçok filmlerinde olduğu gibi, daha çok senaryo dışı bulun- muş, rejisörün seçimine kalmış un- surları taşıyan bölüklerdir; Fitoia ettiklerini çe vrilmesi için seçilen Antalya köyü, çalışma ekibiyle "Gelinin muradı dakinden daha sıkı işbirliği yapan öylüler, bir düğün hazırlığı , bir dü- ğün alayı... Aceleye gelen film tıif Yılmaz "içeri" de çalıştığı za- man, hele vakti de bol olursa, anlattıgı şeyden çok nasıl ahlataca- ğına ehemmiyet veren bir rejisördür. Böyle bir durumda bütün dikkatini dekorlara, kostümlere aksesuvarâ, teferruat kabilinden şeylere der, plân düzenlemelerine Seyırcılerını de anlatılandan — çok, dikkati çeken bu teferruat ile oya- lar "Alag yik" hem tamamiyle “dışarı" da çevrilmiş bır film, üste- lik aceleye geldiği de belli. Bu yüz- den Atıf Yılmazın öbür — filmlerine göre değişik bir yapısı, çalışma tar- zının da rejisör üzerine -iyi ve kötü tesirleri var. Çekimin aceleye gelişi Alağâylk"te geyik — etmiyor!. bir yandan rejisörün öbür filmlerin- deki, üzerinde durulmuş fakat çok kere yapmacık havadan ayrılmasına yol açıyor. Hatta rejisörün, çok va- kit bölümlere, bir detaydan plana geçerek başlamak "tik" inden kurtulduğu da görülüyor. Rahat çalışıldığı, hattâ filmin bazı bölümlerini köy halkı ile — çalışma birliğinin eğlenerek meydana getir- dikleri de görülüyor. Bununla bera- ber “"Alageyik'in senaryosu, — Atif Yılmazın öbür filmlerinde formaliz- me varan gayretinden acılan — yeri dolduracak sağlamlıkta olmadığı i- çin, 'bu aceleye geliş; yapmacıksız ve rahat havanın yanı sıra ortaya çı- kan aksaklıkları açığa vuruyor. Fil- min hemen baştan sona temiz çekil- miş fotoğrafları dışında kalan un- surların başarılı olmadıkları göze 29