AKİS'in Yazı Musabakası "Milletlerin İktisadi Niçin Hürriyet içinde E ski ekonomik devirlere doğru gidildikçe bugünkü hürriyet şe- kıllerının de değiştiğini, daraldıgı- ve hattâ kalktığını görüyoruz. B tarihi goruş, iktisadi çalışmalar ile hürriyet ve hak savaşı arasın- daki sıkı bagları bize açıkça gös- teriyor. Sosyal ilerleme bir bütün- dür. Kolaylıkla olabilmesi, — ilerle- menin bütün alanlarda birden ol- ması ile mümkündür. — Hürriyetin kısıldığı bir sosyal rejim: , 1 konomik değildir. İspat edilmiştir ki; çalışanlar, haklarının çiğnenmediğini anladıkları ve hur olduklarım hissettikleri zaman tara randıman verebilirler 2— Âdil degıldır İnsan hak- larının onun yanında değeri yok- 3 — Toplum teşkılatsızdır. Eko- nomik faaliyetlere yön verecek in- sanların dağınık olmaları, İstikrar- h bir iktisadi duzeu, kurulmasına lek engel olur. Memleket — ekonomisi bir kaç kişinin elinde oyuncak olur. 4 Toplumun kont olü yok- tur. Basın susturulmuştur. Yaban- cı devletler veya şirketlerle — gizli anlaşmalar yapabilirler. Artık bu gibi olaylar, iktidardakilerin iyi niyetine ve insaflarına bırakılmış- 5 — Psikolojileri değişik İnsan- lar' yaratır. Emir almağa alışmış AKİS, 21 ŞUBAT 1959 - XIT - ve makinalaşmış adamlarda, ınsaıı- lığın en kıymetli mirası . "Hür! ruhu" arıtık ölmüştür. Ekonomik çalışmalar hiç bir se- kildi kişisel bir iş değildir. Doğ- rudan doğruya toplumu ilgilendi- ren' faaliyetlerdir. Ve her devir- de, kendi özel Çıkarlarına göre bu çalışmalara yön vermeyi gelenek haline getirmiş gruplar, bulunagel— miştir. Bu müdahaleler ekon: minin gelişimine, zarar verdıgı ıd— dia edilir. Fakat bu. böyle olmasa da; meselâ bir bölge, bir sınıf e- konomisine fayda sağlamış olsa da, daima hürriyete zarar verdiği bir gerçektir. Zaman zaman işitilen "Önce iktisadi kalkınma, sonra hürriyet" parolaları, bu demagojik prensibin ifadesinden başka bir şey değildir. Olaylar, halka refah vaadeden buna benzer prensiplerin kontrol- süz tatbik edildiklerinde, geniş küt- leleri sıkıntıya sokarak, bir azınlı- ğın kesesini şişirmeye yaradığını göstermiştir. Bu sebeple, kütleler- de bu çeşit söz ve tedbirlere iti- matsızlık genel bir hal — almıştır. Alınan kararlara ses çıkarmasa, çektıgı sıkıntıya katlansa bıle, bu- "Mi irlik" sayeleri için de- gıl"zor karşısında kaldığı için yapar. Kalkınması Olmalıdır" Alevtan ALTAN Hürriyet meselesini incelerken yazar, çoğunlukla onun ahlâki ve idealist ' taraflarından — tutturur. Halbuki bu yanlıştır. Hürriyetin iktisadi cephesi açıklanmazsa, hiç bir şey —söylenmemiş demektir. Hürriyetin iktisadi tarafı, onun menfaatlere dayanmasıdır. Tarih göstermektedir ki; hürriyetsizlik diye bir şey olduğunu kabul etm yenler iktidar ve para sahıplerıdır unun tersine; hürriyet rejimi için çarpışanlar mevcut düzen — içinde menfaatleri baltalanan topluluklar- r. Bundan başka, sınıf haline gel- miş bu toplulukların birbirlerinin hürriyetinden bir şey anlamadıkla- rı da bir gerçektir. Hürriyetin, ay- nı şeyleri hatırlatmadığı bu iki tip geçici olarak birlesşeler bile, daima bir birlerine şunu hatırlatırlar:" Be- nim hurrıyetım, senin — hürriyetin demek değildir' ün, her sınıftan insanı az tatmine muktedir — genel bir; hürriyet şeklı gözlerde pek o ka- dar teressüm edemiyor. Sunu açık- ça söylemek lâzım ki; son seçim- de bir partinin halka — vaadettiği "Türkiyeye genel hürriyet havası diyebileceğimiz durumun, biran ünce tahakkuk etmesi şart- tır.. Yalnız burada akla şu sual ge- liyor: . Milletvekilli adayın vaadle- rini tutacak mıdır?