C E Mİ Y E T uhterem — Başvekilimiz Adnan Menderes son senelerde belediye işlerine gösterdiği çok yakın alâka- ma semeresini şahsen de almağa ve bu tabadaki meselelerle ilgili müraca- atlsra gittikçe daha sık hedef olma- - Bu hafta İstanbul Lokan- Başkanı Yusuf in- cegüzel kendisine bir telgraf çekerek' derde derman istedi. Bay İncegüzelin derdi: Son alınan kararlar neticesin- de lokantacı, kebapçı ve köfteciler etsiz kalmışlardır. T ıp sahasında beynelmilel çapta bir muvaffakiyet kazandık. — Guraba Hastahanesine yemek borusu mide- si yerine akciğerlerine bağlı bir yeni doğmuş bebek getirildi; Dr. Ali Uras mükemmel bir ameliyatla bebeğin yernek borusunu akciğerlerinden ayı- rıp midesine bağladı. Bu görülmemiş hâdiseyle alâkalı Traporlar harice gönderilecektir. Lâkin, cerrahi tek- niği bakımından ameliyat ne kadar başarılı olursa otsun, Darwin'in "çev- reye uyma" nazariyesi . bakımından hatâ edilmiş bulunması ihtimali var- dır ve şu husüs araştırılmalıdır: A- caba İstanbuldaki gıda durumu yü- zünden bu şehir bebekleri havayla yaŞğmak üzere mi doğmağa başladı- lar? * ski ayları yıldız yapmakta büyük maharet sahibi D. P. nin son se- çimlerde kazanamayan bazı adayla— rıyla sabık milletvekillerinden birka- çına iş bulundu. Eski Manisa mebusu Muhlis Tümay Beyoğlu 2. Noterliği- ne, eski Erzurum mebusu Zeki Ça- Vuşoglu Beyoğlu 6. Noterliğine, eski Samsun mebusu Rahmi Gümüşoğlu Noterliğine, Rıza Özker Noterliğine, Avnl Safter Kadıköy Noterliğine, Hilmi Kıratlı da Fatih Noterliğine tâyin edildiler. ür. P. si Gençlik Fikir Ocakları- nın kongresinde konuşan İstan- bul İl Başkam Orhan Köprülü mem- leket çapında bir "Manevi Kalkınma' Kongresi" toplanmasını teklif etti. Fikir Vatandaşlar arasında büyük bir telâş ve endişe yarattı: bu teşebbüs maddi kalkınmamızın akıbetine uğ- radığı takdirde namus, fazilet, ahlâk, haysiyet, gurur vesaire gibi met tala- rın da piyasadan büsbütün çekilme- sinden korkulmaktadır. ondra nın Daily Mirror gazetesi- nin meşhur yazarı Gassandra İs- tafünilu ziyaret ettikten sonra yazdır ği bir yazıda bu şehrı hiç beğenme- dıgınden bahisle "bir çöplükten iba- ret" deyince İstanbul gazeteleri bir- bırlerıne girdiler. Önce Hurrıyet ga- zetesi "İt ürür, kervanı yürür" baş- lığı altında yazının tercümesini ve- rerek Cassandra' ya "bos kafalı, uşak ruhlu" diye hücum etti. Ertesı gün Cumhurıyette Cevat üsamahasızlığımız" yazıyla buna cevap vererek Cassand- AKİS, 8 ŞUBAT 1958 ra'yı şöyle müdafaa etti: "Canım e- fendim, Londra'dan kalkıp gelen e- beğenmeğe — mecbur lin herifi bizi mu?” * I zmirde doğup askerliğini Mersinde yaptıktan sonra Fransaya giden ve bugün Avrupanın en sevilmiş şar- kıcısı odan sabık musevi vatandaşı- mız Darlo Moreno bizde de azınlık- larla çoğunluk arasında (azınlıkların kendini bizden sayması şartıyla) ne ahenkli münasebetler olabileceğini göstermesi bakımından ilgi çekecek derecede hareretli tezahüratla karşı- landıgı Yeşilköy Hava Alanmda "Va— tanıma geldiğime nunum" dedi. Sırf 31 Ocaktaki basın balosun- da birkaç şarkı söylemesi için davet edilen Dario Moreno bu baloda uzun uzun alkışlandı. İ stanbul Simitçi, Yufkacı, Börekçi ve Kadayıfçüar Dernegı toplantı- sında Patrikhaneye ait dernek bina- sıyla alâkalı bir ihtilâfı şahsen hal- leden Patrik Atheuagoras'a teşekkur hususunda karar alındı. Aynı müna- sebetle belirtildiğine göre patrık bir simitçi ailesine mensuptur. Lâkin bu ailenin paskalya çöreğiyle beraber kandil simidi de satıp satmadığı a- çıklanmadı. * Mühendis ve Mimar Odaları kong- resinde konuşan Yüksek Atom Mühendisi Muammer Çetinçelik Tür- kiyede suni peyk mevzuunda çalış- malar yapıldığını açıkladı. Bay Çetin, çelikten ricamız: Acaba bu çalışma- lara hasredilen enerjiyle memleketi- mizdeki suni gübre darlığı hafifleti- lemez * Halifax'tan bildirildiğine göre No* va Scotia'nın Sağlık Bakan yar- dımcısı Dr. obertson Türkiye- ye verilen mayın tarayıcılarını almak üzere oraya gelen Türk gemicilerin- den beş veya altısının verem tedavi- si, altına alındığını açıklamıştır. Ka- nada ile askeri temaslarımızın tak- tik ve stratejik bakımdan faydası ne olursa olsun, sıhhi bakımdan personelimize iyi geleceği aşikârdır; sıklaşması temennı olunur Bu hafta Istanbulda cereyan eden iki hâdise., cemiyetimizde erkeğin yerinin nasıl gittikçe küçüldüğünü açıkça göstererek kazaklık meraklı- larını üzdü. Hasan adında bir vatan- daş savcılığa — başvurarak karısının kendisini fena halde dövüp kovdu- ğunu bildirdi ve evine donebılmek veya yatacak başka biryer bulmak için polisten yardım — istedi. Şişlide bir apartımanın üçüncü katında bu- lunan; bir randevu evi basılınca daha da vahim bir iş oldu: Polislerin ken- disini yalnız bulmasını isteyen bir kadın odadaki zatı pencereden attı, ağır yaralanan, vatandaşımız hasta- haneye kaldırıldı. Okuyucu mektupları hakkında D ün "şerbetçi — olmayınız" di yen bir profesör “görülen lüzum üzerine" mesleğinden edil- Ustelık akabinde Üniversite olan bazı hocalarımızdan da olmuştuk. Bu gün de "görülen Jlüzum" esbabı mucibesi ile bir profesörün nasıl harcanmaya doğru gidildiği- ni görüyoruz ve bu isin safahatını heyecan ve helecanla takip ediyo- rTuz. Ancak nedendir bilinmez, bir tektiniz dahi çıkıp da lüzum gören beyefendiye "Ouo Vadis" diye ses- lenemiyoruz. e ne zamana kadar devam edecek? Nuri İmamoglu - İstanbul Üniversite Demokrasi — hakkında ta okuduğum mecmua- nızdan yaymlânan yazıların çoğunda, tabil iç 'siyasete dair o- lanlarda, sayın — Başvekilin, vekil- lerin, kısaca büyüklerin su gibi vis- burasında demokrasi var, olur a! Fakat beri yandan adamın biri u- zun samandır Calcium Sandoz bu- lamamanın ıstırabı İçindedir. Vis- ki ve ilâç İthali konusunda bir tanzim" isi gerek diyeceğim a- ma, bilmem ki bu, bizdeki idare şeklinin gerçekten — demokrasi mi, yoksa aristokrasi mi? oldugunu gosterecektır . Orhan Argun - İzmit Mecmua hakkında ç - dört haftadan beri AKİS'- in son kapağının beyaz çıktı- ğını görüyoruz. Bunun sebebi ilân verılmeyışı olsa — gerektir. Gerçi kapağın beyaz kalışı bugünkü zıhnıyetın eseri ise de su kâğıt kıtlığında bos sahife bırakılması- na Allah da kulları da razı olmaz- lar. Mecmuanın ilk kapağına haf- tasın adamının resmini koyuyor— sunuz. Son kapağa ise, hiç değilse Demokrasi mücadelesinin yılmayan ve onu tahakkuk ettirmek için ge- cesini gündüzüne katanların, hür- riyet mücahitlerinin, fotograüarı— nı koyun da bu beyazlıktan kurtu- lalım. Hasan Kirte - Mihalıççık zun zamandan beri artık A- KİS'in kitaplar sayfalarını 0- kuyamıyoruz. Bu kısım, — edebiyat sevenlerin zevkle — okudukları sü- tunla idi. gayet bu — yazılara yer vermemeniz bu ftalarda — yazı- lanların fazlalığından ileri geliyor- sa, ilerde AKİS'de tekrar bu mev- zuu görmek benim gibi daha bir çok okuyucuyu memnun edecektir. İhsan Ay - Bebek 29