K A D Sosyal Hayat Vazifeye davet I tina ile giyinmiş son derece şık bir kaç hanım, Lozan meydanının ya- randaki sokağa sapıp Adil Hana gir- diler. Etraflarına bakınıp mütereddit adımlarla bir kat merdiven çıktılar, tekrar, takındılar ve Türk Kadınlar Birliği tabelâsını görünce sağ taraf- taki kapıya vurdular: Kapı derhal a- ıildi ve mütebessim birkaç hanım misafirleri karşıladı. Bunlar Ev E- konomisi Klübünün üyeleri idi. Bir yandan yeni gelen üyeleri karşılıyor- lar -çünkü klübe ayak atan derhal klübün tabii üyesi oluyordu, bir yan- dan bitişik odada limonata ve çay- lar hasırlıyor, bisküvitleri tabaklara yerleştiriyorlardı. Bir seneden beri faaliyette bulunan Ev —Ekonomisi Klübü, o gün büyük kararların arife- sindeydi. Klüp idarecileri teşkilâtı genişletmek, Ankaranın civar kaza- rından işe başlıyarak ev ekonomisi klüplerini bütün Anadoluda kurmak istiyorlardı. Türk Kadınlar Birliğin- de o gün ümitleri kuvvetlendirecek bir hava vardı. Salon saat dörtten i- tibaren dolmaya — başlamıştı, beşe doğru oturacak yer kalmadı. Kadın faalıyetlerıne daima büyük ehemmi- yet vermiş olan Aliye Coşkun, man- zarayı görünce sevincini saklamadı. Kadınlar birşeyler apmak istiyor- lardı, birşeyler yapacaklardı.. Şimdi hem gramofondaki tatlı müziği dinli- yorlar, hem' vitrinlerdeki el işlerini seyrediyorlardı. Hem de tanışıp anla- şıyorlardı. Saat beş olunca klüp baş- kanı Süeda Tulga, sonra da Ev Eko- nomisi Klübünün kurucusu olan Mu- alla Akarca söz aldılar. Gaye ev ka- Aliye Çoşkun Birşeyler — yapmak uğruna 24 | N dınını hergün degışen ilerliyen şart- lara ve imkânlara göre yetiştirmek, v kadınının bılgısını her sahada ge- nişletmekti Türk kadını bu sahada gerek tecrübesi, gerek fedakârlığı ile tanınmıştı. Ancak bugün ev kadınlığı birçok mevzularda ilme dayanacak kadar ehemmiyet kazanmıştı. Mese- lâ bir çocuk yetiştirme, çocuk büyüt- me proplemi ile anne; bir memleketin istikbalini elinde tutuyor, çarşıdaki, mutfaktaki tutumu ile memleket ik- tisadiyatında mühim rol oynuyor- du. Aılenın sağlığı, huzuru, ailenin saadeti çoğu zaman onun üşünüş ve davranışına bağlanıyordu. Bir büt- çe tanzimi, bir ev ekonomisi mesele- si vardı ki, ev kadım bu mevzularda edınecegı bılgılerle yalnız evine değil, bulunduğu cemiyete ve — memlekete da faydalı olabıhrdı Klüp üyeleri is- tedikleri — gruplar, ayrılacaklardı. Grup liderleri onları muayyen mevzu, larda aydınlatacaklardı. Liderler ih- tisas sahibi kimseler olabilirdi ama asıl gaye ev kadınlarından yeni 1li- derler yetiştirmekti. Yetişen her li- der yeni bir grubun başına geçecek Ve yeni liderler yetiştirecekti.. Klüp yrıca broşürler bastırarak ev kadın- lıgına ait bilgileri çok daha geniş bir muhite yaymak fırsatım da kollıya- caktı. Lıderler klübün mutehassıs üyeleri tarafından — yetiştirilecekti. Bütçe tanziminde, ev idaresi bahsin- de, çocuk terbıyesı ve aile münase- betlerinde, giyimde, sağlık mevzuun- da Türk ve Amerikalı mütehassıslar, profesorler ve hocalar umumi veya hususi dersler vererek bilginin yayıl- masına, pratik ve istifade edilir şek- le sokulmasına çalışacaklardı. Bir senedir bu yolda gayretler sarf edil- miş ve yeni liderler yetiştirilmişti.. Her muhit kendi İhtiyaçlarına göre mevzular seçecekti. Bu, bazan ucuz bir yemek İlistesi tanzimi, bazan ço- cuk terbiyesi, azan yama yapma dersleri olabilirdi. Şehirlerden kasa- balara gittikçe, elbette ki ihtiyaçlar değişecekti. onbeş günde bir defa toplanacaklar eglenerek çayla- rını içerek lideri dınlıyeceklerdı Li- erin o günkü hakkındaki hasbihali yarim saatı geçmiyecek, ancak dikiş gibi pratik — dersler da- ha uzun sürecekti. Ekonomisi Klübünün bir gayesı de hanımların mutad Zıyaretlerını faydalı bir şek- le sokmaktı. Meselâ her zaman top- lanmayı âdet edinmiş olan hanımlar, aralarında anlaşıp Ev Ekonomisi Klü- müracaat ettikleri takdirde Klüp onlara istedikleri mevzuda ko- nuşan- bir lider gönderecek ve onla- ra yardım edecekti. Ev Ekonomisi Klüpleri meselâ Amerikanın — sosyal tarihinde mühim bir rol oynamıştı. u bir memleket meselesi idi ve Ev Ekonomısı Klübü bütün ev kadınla- rını vazifeye davet ediyordu.. Vazife saati gelince, yeni üyeler bunun hiç te zor bir vazife olmadığını gördüler. O günkü mevzu dekorasyon mevzuu Muallâ Akarca Kurucu idi. Lider, Ankaradaki dernek faali- yetleri ile olduğu kadar zevki ile ta- nınmış bir ev hanımı , Sevim Önendi. Gayet sade, gayet tatlı bir şekilde ev dekorasyonu hakkında konuştu, re simler gösterdi. Konuşması bıttıgı zaman üyeler daha konuşsun diye beklıyorlardı ama çaylar hazırdı ve asbıhal" bundan sonra hususi su- rette gruplarda devam edecek, her- kes konuşmak -merak ettiği şeyleri ogrenmek fırsatını bulacaktı. Moda Rağbet gören "çuval" Yenı mevsime girerken ortaya atı- lan çuval biçimi elbiselerin tutu- nacağına doğrusu pek az insan ina- nıyordu. Hattâ ihtiyatı seven birçok büyük terziler, koleksiyonlarında düz bir geceliğe benzeyen "şömiz" elbise- ler yanında beli gösteren, kalçaları nispeten meydana çıkaran "“mutedil" biçimlere de yer vermişlerdi. Fakat bir iki ay geçti ve moda, mecmualar- dan Paris sokaklarına indi.. Kadınlar şekillerini ancak hareketle gösteren dümdüz, gecelik elbiselerden hoşlan- mışlardı. Bilhassa bu — elbiseleri süs- leyen çeşitli kolyeler, iğneler bu el- biselerin taşıdığı yumuşaklık, kadın- lık havası onları cezbetmişti.. Hal- büki birkaç sene evvel Dior bu çuval elbise modasını bir kere daha H mo- dası ile denemek istemiş ve bunda muvaffak olamamıştı. O zamanın sarışın bombası Mârilyn Monroe müteveffa moda kralına meydan o0- kumuş çımını çuvalın içine, gizliyemiyeceğini” ılan etmişti. 1957 de" iş tamamile değişti. Amerikanın yeni bombası Jane Mansfîeld şöhreti- " ni medyun olduğu "hat"larını çuvala AKİS, 30 KASIM 1957