YURTTA OLUP BİTENLER. Ankaradaki Gima mağazalarındah i)iuiniç_i Hadi büyük şehirleri böyle çek devamlı ucuzluğa kavuşmamış- O zaman da Muhalefet yalnız şıddet tedbırlerı ile iktisadi aksak- lıkların giderilemiyeceğini, — iktisadi aksaklıkların iktisadi tedbirlerle ön- lenebılecegını soylemıştı Buna kar- ni Meclis kürsüsünde söz alan İkti- dar hatipleri ve Zafer gazetesi ayni bugün olduğu gibi, Muhalefeti u- cuzluk 1stememekle, pahalılığı kö- rüklemekle suçlandırmışlardı. ilâ Korunma Kanununun çıktığı ılk beş on gün, suni bir ucuzluk gö- rülmüş, muayyen bazı — maddelerin fiatları düşmüştü. Ama bunun kaç gün sürdüğünü sormak lâzımdı. O Milli Korunma kanunu değil miydi ki piyasada o günden bu yana pey- nir bulunmamasına, et bulunmama- sına, en hayati gıda — maddelerinin zaman zaman kaybolmasına — sebep olmuştu? Bugün de aynı yolda de- -il miydik? İktidar hâlâ boş bir hayal peşin- ledir. Piyasadaki darlık ve yokluk- ları yalnızca karaborsacıların, yal- nızca muhaliflerin sırtına yuklemek- teve alman tedbirlerle ortalığın bir anda güllük gülistanlık — oluverece- ğini sanmaktadır. Degıl' Durum hiç te sanıldığı kadar' toz pembe de- --dir. İstihsal ile istihlâk arasında bir ayarsızlık vardır. Bu ayarsızlık halledilmedikçe, polis tedbirleri ye- -ine iktisadi tedbirler alınmadıkça urum duzeltılemıyecektır Zira, n evvel, tutulan fiat tesbıtı polıtıkası sakattır yanlıştır. Tepe- -en inme emırlerle fiat — tesbit edile— mez. Tesbit edilecek fiat, müstahsile denecek fiat olmalıdır. Kontrol ise müstahsilin elınden çıkan malın fiatı zerinde yapılmalıdır. Malın komis- yoncuya, tüccardan tüccara devredi- 12 idare ettik, ya küçükleri ?.. lerek pahalılaşması önlenmelidir. Tok sa, ben fiatları yukardan bastırarak dondurayım, alt taraftakiler buna gö- re kendı paylarım ayarlasınlar denirse ugün denen budur- bu iş yürümez. Pıyasad an mal, kaçar gider. Belki mandalina, belki limon ve elma çü- riyecekleri, saklanamıyacakları için mecburen piyasaya çıkarılır ama, bunların piyasaya çıkartılması ile çı- kartılmaması arasında dar gelirli va- tandaş bakımından pek fark yoktur. Zira onun aradığı ekstra ekstra de- ğil, çorbasına koyacağı yağ, pılavım yapacağı pirinçtir. Bunlar ise müs- tahsil arzetmedikçe piyasada pek de kolaylıkla temin edilebilecek madde- ler değildir. Tek tip fiat Eski bir Ekonomi ve Ticaret okulu hocası olan Ticaret Bakanının, fi- atların tek tip olması arzusu karşı— sında sesini yukseltmemesı de cidden gariptir. Bandırmada çıkan zeytinya- ğının, Bandırmada da, Karsta da ay- nı fiata satılması acaba Türkiyeden başka hangi memlekette — görülmüş- tür? Yok eğer, maliyet Üüzerine bi- ne_n.nakliye, anbalaj vs. masrafları Milli Korunma fonundan karşılana- cak denirse, bu fonun yuklendıgı ta- ahhutlerın ağırlığı göz önüne alın- mış mıdır? Nasıl olur da Dörtyolda oturan bir vatandaş Şemdinlide otu- ranın verdiği 15 kuruşu vererek por- takal, yer? Buna akıl yatar mı? Akıl yatsa iktisad ilmi müsade eder mi? Büyük şehirlerde Gima gibi, Mig- ros gibi bazı yarı resmi teşekküller- le halkın ihtiyaçlarını nisbeten de ol- sa karşılamayı düşünen İktidar, aca- ba küçük şehirlerde ne yapacaktır" Oralarda da mı birer Olma şubesi a- çacak, onlara da mı birer Migros a- raba yollıyacaktır" Yol imkânları dolayısı ile, şu ya bu sebeple pek az bir yer edecegını veya hiç kâr et- miyeceğinii gören bir tüccar, meselâ zeytinyağını, — meselâ pirinci alıp da bilmem hangi kasabaya, bilmem han- gi nahiyeye götürüp satar mı? Niye satsın? Niye riski göz alsın? Türki- yenin ise yalnızca Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük şehırlerden mür ek— kep olmadığı malümdur. Hal böyle olunca bu işin neticesi neye varacak- Beklenen program ek başına polis tedbirleri, hiç bir fayda vermiyecektir. — Bu bakım- dan bu hafta içinde bütün iktisadi çev- relerin gözleri yeni kurulmuş olan Menderes V hükümetinin programı- na dikilmişti. Acaba bu programda polis tedbirlerinin yanı başında ikti- sadi tedbirler de getirilecek miydi? Yoksa, gene eski hamam eski tas, hiç bir değişiklik olmıyacak da aynı teraneler tekrarlanarak ucuzluğun gökten zenbille inmesi mi beklene- cekti? Piyasa, bütün dikkatini top- lamış, programın okunmasını bekli- yordu. Muhalefet, programın okun- masını bekliyordu ve nihayet vatan- daş programın okunmasını bekliyor- u. Menderesin programı, dağın ar- dındaki son ümitti. Millet bu ümide bağlanmıştı. Eğer bu ümit te gerçek- leşmezse o zaman görülecekti millet- teki feryat figan. Ama bunun, bir de başka cıhetı varitti.' Menderes V, tıp- kı Menderes IV gibi programına A- merikalı 1ktısad müşahitlerini dahi hayran bırakan vaatler koyabilir ve sonra gene tıpkı Menderes IV ün yaptığı gibi programı rafa kaldırır- dı. O zaman ilk seçimlerde,. bugün Zeytinyağı satılışından pahalı Alınışı AKİS, 30 KASIM 1957