YURTTA OLUP BİTENLER Fatin Ruştu zorlu Beyefendinin D.P. Bir suçlu aranıyor Geçen haftanın sonunda bir öğle- ye doğru Ankarada Başbakanlık binasının mermer merdivenlerinden inen adamın hiç de mesut bir hâli yoktu. Orta boylu, siyah saçlı, bı- yıklı bir gençti. Omuzları çökmüştü. Zaten Başbakanliğa — çağırıldığında, bunun altından hayırlı bir şeyin çık- mayacağını anlamıştı. Ankaranın se- vilmeyen Belediye Başkanı Orhan E- ren bir kaç günden beri merak ve endişe içindeydi. D. P. Genel Başkan- lığı Ankara il İdare kuruluna işten el çektirtmişti. Sıranın — kendisine 8 ideal arkadaşlarından cın bulunmayacağını tahmin Emin Kalafat ikisi gelmesi son derece muhtemeldi. Par- tinin Ankaradakı hezimetine sebep aranıyordu. Sebep bulunmuştu da: Liste. —Listeyi yapan ise İl İ- dare — Kuruluyla — Belediye Başka- nıydı. Birinciye işten el çektirttikten iki gün sonra Adnan Menderes Orhan Erene istirahat tavsiye etti. Hakikaten Ankara listesi, bir me- sele olmuştu. D. P. Genel Merkezi evvelâ bu işi Atıf Benderlioğluna ha- vale etmıştı Benderlioğlu kendi ka- fasına göre bir liste yapacak ve se- çimlere oyle gırılecektı Fakat bu lis- tede meselâ Ramiz Erenin, meselâ Selâmi Birgenin, meselâ Necmı İnan- etmek için kabin olmaya asla lüzum yoktu. Ankaradaki D. P. teşkilâtı daima i- ki hizip halinde birbirine — girmişti. Hiziplerden biri Benderlioğlu—Çiçek— dağ hizbiydi ki bu, karşı tarafı "afe- rist” olmakla suçlandıramıştı. Yani hizipler arasında, demokratik rejim bakımından zerrece ihtilaf yoktu. Her iki taraf da bugünkü — sistemi mükemmel buluyordu! Mesele şahsi ithamlardan ibaretti. Hizipler par- tinin menfaatini karşı hizbi temizle- mekte görüyorlardı. İşte bu yüzdendir ki Ankara İis- tesinin Benderlioğlu tarafından hazır- lanacağı duyulur duyulmaz — Eren- Birgen cenahı heyecana gelmiş ve Genel Başkana müracaat ederek yok- lama yapılmasını istemişti. Selâmi Birgen il başkanıydı ve yoklamaya katılacak delegeler Eren Birgen hizbine dahildi. Adnan Menderes bir tereddut geçirmişti. Fakat "Teşki- ısrar etmişlerdi. Açıkça i- fade ettiklerine göre Ankarada yok- lama yapılmadığı takdirde seçimler mutlaka kaybedılırdı Genel Merkez sormuştu: "Peki, yoklama yapılırsa kazanılır mı"" Cevap şu olmuştu: "Yüzde yüz". Şimdi, bu teminatı ve- renler cezalarını goruyorlardı. Zira Ankaranın kaybı D. P. için altından kalkılmaz bir darbe olmuştu. kent aleyhteydi. O başkent ki, yet D. P. nin büyükleri 1kamete mec- burdular. Genel Merkeze aksettirildi- ğine göre, bizzat D. P. militanları E- renli, Birgenli listeye rey — vermeyi reddetmışlerdı Meselâ bir sandık a- çılmış ve iştirak miktarının 316, C. . nin aldığı oy adedinin — de 316 olduğu görülmüştü. Bu, D. P. bü- yüklerine arzedildiğinde D. P. büyük- leri aşırı bir sinirlilikle "Peki, san- dık başında bizim muşahıdımız yok muydu?" demişlerdi. Kendilerine ce- Vap verilmişti: "Vardı efendim". Bü- yükler devam etmışlerdı "O halde, neden rey vermedi',. Cevap verılmış— ti: "Verdi efendim". Bu sual ve bu cevap Birgen Eren çiftinin başını yemişti. Böylece bir İl ve bir Belediye baş- kanına ihtiyaç hasıl oluyordu. Mutavassıt aranıyor ren - Birgen hizbinin hezimete uğraması Benderlioğlu hizbine ü- mit vermişti. Ancak bu haftanın or- tasında görüldü ki Adnan Menderes hiziplerin üstünde şahsiyetler iste- mektedir. Elde Mümtaz Tarhan var- ı. Sabık Çalışma Bakanının seçim- lerde kaybetmesi başta işçiler, mil- yonlarca vatandaşı pek keyiflendir- mişti ama böyle bir kıymetin açıkta kalması D. P. Merkezini kederlere boğmuştu. Ankara Kolejinin Yurttaş- tık Bilgisi hocalığından başka sıfa- tı kalmayan Mümtaz Tarhan idin evvelâ Belediye Başkanlığı düşünül- ü. Sonra, il başkanlığı daha müna- sip goruldu Belediye — başkanlığına Vali Kemal Aygün vekâlet edecekti. Gerçi bakanlıkta kaldığı son güne ka- AKİS, 9 KASIM 1957