YURTTA OLUP BİTENLER ti. Genç hukuk mezununun adı Faik Ahmet idi ve mağlübiyetin bütün a- cısını kalbinde duyuyor, memleketin işgal altına girmesini bir türlü haz- medemiyordu. Aklı imtihanları ile meşgulken, diğer taraftan memleke- ti Trabzondan gelen haberler genç ihtiyat zabitinin gönlünü derhal ha- rekete geçip bır şeyler yapmak ihti- yacı ile dolduruyordu. Imtıhanları_nı bitirdiği gün vapu- ra atladı ve İstanbuldan ayrılarak Trabzona gitti. O sırada Rumlara karşı vaziyet almak lüzumunu du- yan Trabzonlular, şehrin bütün ileri gelenlerının 1şt1rak1 ile "Trabzon Mu- hafaz. Hukuk-u Milliye" — adında bir teşkılat kurmuşlardı. Faik Ahmet tereddüt etmeden bu milli teşkilâta katıldı. Bir taraftan da İstikbâl adın- da bir gazete çıkararak — kalemiyle mücadeleye girişti. Bu, Faik Ahmet layan fikir mücadelesine, henüz me- busluk yaşına bile basmıyan Faik Ahmet de katıldı. Bu fikir mücadelesinin maksadı, memlekette hakiki manasıyla de- mokratik bir rejimin ve müessesele- rinin kurulmasıydı. Faik Ahmet Ba- rutçu bu mücadele devrıne ait bir hatırasını şöyle, nakleder: "Bir gün Trabzonda, matbaadaki odamda otu- ruyordum. İçeri Birinci B. M azasından Trabzon mebusu rahmet- li Ali Şükrü girdi. Konuşurken Bü- yük Atatürkün odamda asılı duran resmini göstererek dedi ki: — Faik emin ol, başımızda ol- masa, biz bu ışı çor orba aya çeviririz." Faik Ahmet bu görüşe iştirak e- diyordu. Zıra uzak görüşlü Atatürk hem büyük bir idealist, hem de re- alist olarak her şeyden evvel büyük inkılâpları tahakkuk ettirmişti. Barutçu ailesi tam kadrosu ile Colette'i Barutçunun siyasi hayatının — baş- langıcı oldu Tarihi Erzurum Kongresi yapıl- mış ve Trabzondaki milli teşkilât, genışleyen Vılayatı Şarkiye Müda- faa-i Hukuk Cemiyetine inkilâp et- mıştı Pek az fasılayla toplanan Sı— vas Kongresinden sonra Anadol Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemıyetı namım alan teşkilâtın Trabzon reis-. liğine Faik Ahmedin babası Hacı Ahmet getirilmişti. Genç Faik met, babasının yanında teşkilâtın ma- halli idarecileri arasında yer aldı, bir taraftan da gençliğinin bütün i- dealistliği ile çıkardığı gazetede si- yasi mücadeleye koyuldu. Milli Mücadele büyük Zaferle so- na erip, genç Türk Cumhuriyeti ku- rulduktan ve inkilâplar yapıldıktan sonra, milli hareketin' demokratik bir istikamette, bugünkü — inkişafla- ra bir an evvel kavuşması için baş- 12 bile görmemiş Buna rağmen Trabzonlu genç ga- zeteci, işlerin daha iyi yürütülmesi için tenkidin zaruretini — kendisine prensip edinmekten vaz geçmedi. E- linde imkân bulunduğu müddetçe de bundan geri kalmadı. hmet Barutçu şimdi, gene o ruh 1çınde mücadelesine devam ede- cektir. Azimli bir grup Hakıkaten bu haftanın başında, ye- C. H. P. milletvekilleriyle te- mas imkânını bulanlar karşılarında son derece ateşli, o nisbette azim- li, mücadeleci insanlar buldular Memleketlerınde inanılmayacak ka- dar çetin şartlar altında döğüşerek zafer kazanmışlardı. Geçen devrede- ki Grubu teşkil eden milletvekillerin- den sön derece farklı gorunuyorlar dı. .Gerçi Gruba henüz bir K ta havası hakimdi. Milletvekillerinin pek çoğu kürsüye çıkıp — içindekini haykırmak emelini taşıyordu Ama zamanla işlerin yola gireceği şüphe- sizdir. Gr bun başına getirilenler bu hafta içinde çalışmaları plânlamak yolunu dikkatle aradılar. Bu bakım- dan Faik Ahmet Barutçu ve arka- daşları kesif bir faaliyet içindeydiler. rup idare heyeti muntazaman toplanıyor, muhalefetin Meclis için- deki faaliyetini bir düzen içine alma- ya, yapılacak işleri ehemmiyetlerine göre sıralamaya. Meclise sunulacak meselelerin savunulmasında takip e- dilecek strateji ve taktiği hazırlama- ya çalışıyordu. H. P. Meclis grubunu en faz- la meşgul eden, en aktüel mesele se- çimler idi. Muhalefetin seçim hâdi- selerini Meclise getirerek halk ef- kârına duyurmak isteyeceği belliydi. Esasen İnönü, Menderese çektiği bir telgrafta bu ışlerın hesabım Meclis- te görürüz" demişti. akat yapılacak bütün teşebbüs- ler -kanun teklifleri, gensoru önerge- leri ve sual takrirleri-, Menderes V. kabinesinin programının okunmasın- dan sonraya bırakılacaktı. Muhalefet her şeyden önce İktidarın seçim ne- ticelerinden ve memlekette esen ha- vadan ne dereceye kadar mütenebbih olduğunu, bu . tesirler karşısında na- sıl bir 1st1kamete teveccüh edeceğim bilmek — ihtiyacındaydı. Hükümet programının esasları, Muhalefetin ta- kip etmesi gereken metodu tâyinde çok faydalı olacaktı. Seçim emniyeti uhalefetin, İktidarın, — davranışı ne olursa olsun Meclis önüne mutlaka getireceği mesele seçimler- de adli teminattı. İktidarın davranı- şı ancak bu meselenin Mecliste mü- dafaa ediliş tarzını — değiştirebilirdi. Ortada bir seçmen kütükleri derdi vardı ki --7 Ekim seçimlerinin netice- sine en büyük ölçüde müessir olmuş- tu. Bu elbette Mecliste görüşülmeli ve sistemden ileri gelen aksaklıkların düzeltilmesine teşebbüs edilmeliydi. Seçmen kütüklerinin hazırlanmasın- da idari yolsuzluklar yapıldığı Mu- halefetce tesbit olunmuştu. Elde bir- çok delil vardı. Bunlar Mecliste bahis mevzuu edilecek, zabıtlara — intikal suretiyle elbette tarihe mal olunacak- l H. P. Meclis Grubu İç İşleri Bakanlıgının son seçimlerde tertibat alarak seçim neticelerini Seçim Ku- rullarından önce elde etmesini, se- çimlerde adli teminat prensıbıne ay- kırı görmüştü. Bu halin bir sözlü soru olarak Meclise getirilmesi husu- sunda hazırlıklar yapılıyordu. Radyo ve basın D vlet Radyosunun 27 Ekim 1957 seçimlerindeki kullanılış tarzı da C. P. nin belli başlı mevzularından biriydi. Seçim sırasında C. P. derlerı tarafından yapılan şıkayetle— rin bu defa Grup tarafından, hem de dört başı mamur bir şekilde Meclise AKİS, 9 KASIM 1957