getirileceği muhakkaktı. Ancak bu meselenin bir kanun teklifi mi, yok- sa bir gensoru önergesi halinde mi Meclise getirileceği hükümet prog- ramına hakim olan zihniyetin anla- şılmmasından sonra belli olacaktı. C. H. P. Meclis grubunun bu haf- tanın başında üzerinde dikkat ye has- sasiyetle durduğu meselelerden bırı de — milletvekili — maaşlarının 'cari ücretlerle nisbetsizliği idi. C. H. grubu ayda 2800 lirayı çok buluyor— du. Milletvekili ödenekleri en yüksek dereceli bir memurun -150 lira asli maaş- eline geçen paradan daha yük- sek olmamalıydı. grubuna göre milletvekilliği 1yı para getiren bir iş değil, bir mesuliyet ve vazife mevkiiydi. Bu sebeple ayda 2800 Ura çoktu ve bu çokluk içtimat adalet bakımından yaralayıcı tesirler uyan- dırıyordu; bu izale edilmeliydi. Grubun daha uzun. vadeli tasav- vurları da vardı. Parti bir seçim be- yannamesi neşretmiş ve bir talanı vaadlerde bulunmuştu. İktidar alına- madığına güre bunların tahakkuku elbette ki C. H. P. nin elinde de- ğildi. Ama tahakkuku için — gayret göstermek elindeydi ve bu yapılacak- tı. Bakim teminatı. Basın hürriyeti ve Üniversite Muhtariyeti bu davala- rın belli başlılarıydı. Grup kanun tek- lifleri hazırlayacak ve bunların mü- dafasını yapacaktı.Bu tekliflere mu- vazi olarak siyaset ve fikir suçluları- nın affı için bir kânun tasarısı sü- ratle umumi heyete sevkedilecekti. Bu hafta içinde Muhalefet çevre- lerinde seçimin neticesine ve Meclis- teki muhalif grubun kuvvetine ba- kanlar İktidarın eskisi kadar rahat antidemokratik kanunları geçireme- yeceğine, Muhalefetten gelen teklif- leri ciddi sebepler olmaksızın redde- demeyecegine inanıyorlardı. — Faik Ahmed Barutçu bunlardan biriydi. Zira tecrübeli politikacı görüyordu ki kendisinin Meclise ilk girdiği devir ile bugün arasında muazzam bir fark mevcuttur. O günler ne kadar ge- ride kalmıştı! Barutçunun teşrii hayatı tatürk merhum olmuş, İkinci Dünya harbi arifesinde yeni Cum- hurbaşkanı İnönü etrafında birleşil- mesi fikri süratle gelişmeye başla- mıştı. Trabzonda Vali olarak Refik Koraltan bulunuyordu. Rahmetli Tah- sin Uzer de Üçüncü Umumi müfet- tişti. Refik Koraltan Milli Mücadele- ye tekaddüm eden günlerde Trabzon- da Polis Müdürü olarak vazife gör- müş ve Faik Ahmet Barutçu ile ara- larında büyük bir dostluk kurulmuş- tu 1939 da Trabzon Valisi Refik Ko- raltan, arkadaşı Faik Ahmet Barut- çuyu makamına davet etti. Üçüncü Umumi Müfettiş Tahsin Uzer de orada bulunuyordu. İki idare adamı Faik Ahmet Barutçuya milli birlik ihtiyacından da bahsederek milletve - killiği teklif ettiler. AKİS 9 KASIM 1957 Barutçu hatıra gösteriyor Kırk - yıllık - politikacı Teklif kabul edilince Tahsin U- zer keyfiyeti Ankaraya bildirdi. An- kara Faik Ahmetin milletvekili ol- masının Trabzonda iyi karşılanaca- ğına da işaret ederek formalitenin tamamlanmasını istedi. Formalite o zamanlar hem vali, hem de İl Başkanı olan Refik Koraltan tara- fından, bizzat kendi el yazısı ile ta- mamlandı. Refik Komitanın bir Ye- Nüvit Yetkin Postu — kaptırmadı YURTTA OLUP BİTENLER nice paketi arkasına yaptığı müsved- de bugün Faik Ahmet Barutçunun evrakı arasında itina ile saklanmak- Kendisine milletvekilliği teklif e - dildiği sırada Barutçu, Trabzon Ba- ro reisi bulunuyordu ve — muhitinde son derece seviliyordu. O zamanki u- sulle milletvekili seçilip Meclise gir- dikten sonra da, mesai arkadaşları arasında haklı bir şöhret kazandı, büyük sevgi topladı. 1939 dan 1954 yılına kadar, fasılasız olarak, Trab- zon milletvekili sıfatıyla siyasi faa- liyete devam etti Faik Ahmet Barutçu, bir taraftan Meclis içindeki teşrii vazifesini ya- parken, diğer taraftan da parti için- de faaliyet gösteriyordu. Bu faalıye— tinin bir neticesi olarak, 1943. de Ge- nel İdare Kuruluna aza seçıldı 1943 te rahmetli Nafi Atuf Kansunun Ge- nel Sekreterliği sırasında Genel Sek- reter yardımcılığı yaptı 11 Eylül 1947 den 1949 yılının başlarına kadar Hasan Saka kabine- sinde Devlet Bakam ve — Başbakan yardımcısı sıfatıyla yer aldı. Bu ka- binenin istifasından sonra C. H. P. Meclis grubu başkanvekili Şemset- tin Günaltayın Başbakanlığa getiril- mesiyle açılan P. Meclis Grubu başkanvekıllıgıne seçıldı C. H. P. nin 1950 seçimlerim kaybettiği güne kadar bu vazifede kaldı. 1950 . 1954 yılları arasında, bu defa Meclise Muhalefet olarak ge- len küçük . P. grubunun baş- kanvekıllıgıne de Faik Ahmet Barut- çu getirildi ve devlet adamı vasıfla- rını 'dört muhalefet senesi boyunca gerek, kendi Grubundaki arkadaşları- na, gerek iktidar — milletvekillerine kabul ettirecek bir olgunluk ve an- layışla muhalefet vazifesini ifa etti, 1954.te seçim bölgesinde C. H, P. nin kaybetmesi üzerine Barutçu Mec- lis dışında kaldı ve siyasi faaliyetini Kurultay tarafından seçildiği — Parti Meclisinde vazife görerek devam et- tirdi. Bir taraftan da 1939 da ayrıl- dığı eski mesleğine avdet ederek An- karada Işıklar Caddesinde bir yazıha- ne tuttu ve avukatlığa başladı. Zira hayatım kazanmağa mecbur- du. Başbakan muavinliği dahi yap- mıştı ama, bir muayyen * P. Bakanı" zümresinin bütün mensupla— rı gibi onun da meteliği yoktu. Avu- katlık cübbesini cesaretle giyindi ve başım eğmeksizin ailesinin geçimim temın ettı Zaten Faik Ahmet Barut- çu, e o 'C. H. P. Bakanı" zümre- sının bır vasfını taşır: İyi aile reisi- dir. Geç yatar, erken kalkar. Bü- tün zevki okumaktır. İçki ve siga- ra kullanmaz. Eğlence yerlerinin i- simlerini bilir, fakat, nerde oldukları- nı bilmez: Mesela Barutçu, senelerden beri Ankarada yaşadığı ve uzun za- man bakanlık koltuğunda oturduğu halde meşhur Süreyyanın nerede ol- duğundan haberdar değildir. Buna mukabil sinemaya gitmekten — çok hoşlanır. Eşi ve çocuklarıyla gez- mekten Zevk alır. Tiyatro, opera ve 13