görüşüleceği zaman Batılı devletle- rin bir hayli soğuk terler dökecek- leri muhakkaktır Macaristan hâdiseleri ezayir ve Kıbrıs — meselelerinin Batı devletlerini karşı — karşıya getirmelerine mukabil, gündemde bulunan diğer bir mesele de Batı ile Doğuyu karşı karşıya getirecek bir mahiyet taşıyordu. Bu, Macaris- tan hâdiselerinin tahkiki meselesiy- di. Bilindiği gibi, geçen yılın sonla- rında patlak veren Macaristan olay- ları üzerine olağanüstü toplantıya çağrılan Genel Kurul, bu toplantıda, Demir Perde gerisi devletlerinin muhalefetine rağmen bu hâdiseleri tetkik etmek üzere bir tahkik ko- misyonu kurmuş ve Kadar hüküme- tinin Macaristana giriş müsaadesini vermemesi üzerine Macar mülteci- lerinin ifadesine başvurmakla yeti- nen bu komisyon, hazırladığı rapo- Yu, geçenlerde yayınlamıştı. — Genel urul önümüzdeki oturumların bir kısmım, bu raporun tetkikine has- redecektir. Bu oturumların sonun- da Genel Kurulun nasıl bir karara varacağı şimdiden büyük bir merak- la beklenmektedir. Bazı üyelere gö- re, Birleşmiş Milletler Genel Kuru- lu —ehliyetli ve selahiyetli bir şah- siyeti, meselâ Hammarskjoeld'ü Ma- caristandaki Sovyet kıt'alarının ge- ri çekilmesi ve Macar rejiminin libe- ralleştirilmesi hususlarında arabulu- culuk yapmakla görevlendirmeliydi. Halbuki Amerikan hükümeti, geçen hafta, Genel Kurula bu yolda sunu- lacak bir karar projesine — muhalif kalacağım açıklamış — bulunuyordu. Amerikan politika adamlarına gö- re Macaristan meselesinde herhan- gi bir arabuluculuk bahıs mevzua olamazdı. Zira ne Sovyet, ne de Ma- car hükümetleri Bırleşmış Milletler Genel Kurulunun bu mevzuda aldı- ğı hiçbir kararı tanımaya yanaşma- mışlardı. Bu politikacılara göre, bü- tün mesele, onlara herşeyden önce bu karan tanıtmaktı. Bundan başka, gene Amerikan politikacılarına göre, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ta- rafından kurulan tahkik komisyonu çalışmalarına devam etmeliydi. Güvenlik Konseyinde eçen hafta içinde bir — yandan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu- nun onikinci oturum devresinin ha- zırlıkları yapılırken, diğer yandan aynı teşkilâtın Güvenlik Konseyi de toplantılarına devam ediyordu. Bilin- diği gibi Genel Kurul Birleşmiş Mil- letler teşkilâtının senenin belli manında toplanan organı iken Gü- venlik Konseyi her an toplantı yapa- bilecek şekilde teşkilâtlanmış orga- nıydı ve üyelerden herhangi birinin veya Genel Sekreterin daveti üzerine senenin hangi ayında olursa olsun toplanmak zorunda bulunuyordu. Gecen hafta Güvenlik Konseyinin bir kere daha toplanmasını gerekti- ren sebeplerin başında hizmet süre- si sona eren Genel Sekreter Dag AKİS, 14 EYLÜL 1957 Dag Hammaarskjoeld Değişmez Genel Sekreter! Hammarskjoeld'ün yerine — yeni bir Genel Sekreterin getirilmesi mesele- si geliyordu. Birleşmiş Milletler, Ana- yasasına göre, Genel Sekreterin tâ- yininde usül Güvenlik — Konseyinin tavsiyesi ve Genel Kurulun seçimiy- di. Güvenlik Konseyi geçen Perşem- be günü yaptığı toplantıda, — Genel kurula, hizmet süresi sona eren Dag Hammarskjeold ün beş yıl için tek rar Genel Sekreterlıge getirilmesini Tunku Abdül Rahman Üyelik peşinde DÜNYADA OLUP BİTENLER tavsiye etmeye ittifakla karar veri- ordu. Genel Kurulun bu tavsiyeyi kabul edeceğine ise, muhakkak na- zarıyla bakılabilirdi. Güvenlik Konseyinin geçen haf- ta yaptığı ikinci toplantının sebebı de Malezya'nın Birleşmiş Milletler üyeliğine kabulü meselesiydi. Ma- lezya Başbakanı Abdül Rahman memleketının bağımsızlığa kavuş- gün üye olmak için Birleşmiş Mılletlere de baş vurmuş ve Kon- seyde temsil edilen İngiltere ile A- vusturalyaya müracaat ederek, ken- di gibi Britanya Milletler Camıası— na dahil olan bu devletlerden, — a- daylığını desteklemelerim 1stemişti; Gelen haberlerden anlaşıldığına gö- re Güvenlik Konseyi geçen Cuma gü- nü yaptığı toplantıda Malezyanın üye liği için Genel Kurula tavsiyede bu- lunmaya ittifakla karar vermiştir. Bilindiği — gibi, teşkilâta yeni — üye kabulüne selâhiyetli organ — Genel Kuruldur. Birleşmiş Milletler Ana- yasasına göre, bir devletin Birleşmiş Milletler üyeliğine kabulü Güvenlik Konseyinin tavsiyesi üzerine Genel Kurulun üçte iki çoğunlukla alacağı karar ile — gerçekleşir. Malezyanın Genel Kurulun önümüzdeki oturum devresinde, teşkilâta kabul için ge- rekli üçte iki çoğunluğu büyük bir kolaylıkla toplayacağına ve böylece Birleşmiş Milletlerin yeni bir — üye daha kazanacağına şüphe yoktur. İngiltere Sapıklara şefaat eçen hafta, İngiltere'de bütün halk efkârının dikkat nazarları- nı üzerine çeken bir rapor yayınlan- dı. Bu rapor, lngıltere de hergün bi- raz daha artan cinsi sapıklar ve fa- hişelerle mücadele etmek için kanun- larda ne gibi değişiklikler yapılması gerektiği mevzuunu incelemek, üzere bundan üç sene kadar önce kurulan bir komisyon tarafından hazırlan- mıştı ve heyetin başkanının ismine izafeten, Woltenden raporu adım ta- şıyordu. Sir John Woltenden Reading üniversitesi rektör yardımcılarından- dı. Bu mevzudaki çalışmalarda ken- disine İngiltere'nin tanınmış hukuk- çuları, doktorları, psikologları ve si- yaset adamları arasından seçilen ta- nınmış bir çok şahsiyetler yardım etmişti. "Woltenden — komisyonunun çalış- maları, Üç yıl kadar bir zamandan beri devam etmekteydi. Bu çalışma- lar sırasında, bir çok gizli toplantı- lar yapılmış ve bu toplantılarda cin- si sapıklıklarını veya fahişeliklerini açıkça kabul eden bir sürü gönüllü şahit dinlenilmiş ve böylece bu ba- histe şimdiye kadar bilinmeyen veya yanlış bilinen bazı gerçeklerin orta- ya çıkarılması mümkün olmuştu. Ge- ne raporda belırtıldıgıne göre, gerçeklerin başında "homoseksüelle- ri normal insanlardan ayrı mütalâa etmek ve ayrı muameleye tâbi tut- 19