14 Eylül 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

14 Eylül 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kapaktaki politikacı Dr. Conrad Adenauer G azeteciler, 81 yaşındaki Devlet adamına, daha ne kadar müd- det bu yorucu siyaset hayatına devam — edeceğini — soruyorlardı. Hiç de yorgun görünmeyen ihtiyar adam âlimlerin insan beyninin 133 normal faaliyet yapacağını hesapladıklarına gazetecılere ha- tırlatıyordu Esasen Amerikanvari humma- h bir seçim faaliyetine girişmesi bile Başbakan Adenauer'in kendi- ni pek ihtiyar saymadığını göste- riyordu. Amerika Cumhurbaşkanı adayları gibi, bir seçim treni ha- zırlamış, şehir şehir, kasaba ka- saba dolaşıyor, nutuklar veriyor, ıy ordu. Vagon lar dolusu ga- , fotoğrafçı, me- rikalılar ve — Amer gelen herşeyi pek seven ihtiyar adamın seçim mücadelesini yakından ta- kip ediyorlardı. Doğrusu bu seçim treninde pek de herşey için "Amerikanvari" de- nemezdi. Tr. durdu leceği bir usuldü. Otoriter Başbaka- a kimse sual soramıyordu. Hayran ları tarafından çevrilen Dr. A, nauer, merikalı — meslekdaşları gibi ter dökmeden, sulh içinde, muzaffer, turnesine devam ediyor- du. Seçmenler huzur içinde günlük işleriyle meşgul olabilirlerdi. Al- manya için iki mesele mevcuttu: İktisadi kalkınma ve dış siyaset. Birinci meseleyi otoriter Hükü Başkanı çoktan halletmişti. Sekiz sene evvel sıfırdan başlayan Al- manya, bugün Avrupanın en mü- reffeh memleketi haline gelmişti. dolar kadar kuvvetliydi. Alman zenginleri, Avrupanın en çok para harcıyan turistleriydi. İkinci mesele henüz tamamiyle halledilmemişti. Fakat halli zor değildi. Almanya mademki Am rikanın dostuydu, o halde ortada endişe edilecek hiç bir şey yoktu. Adenauer Washingtonda Eisenho- wer ile görüşmüştü. — Dulles'dan bir çok vaad koparmıştı Geri ya- nı lâfı güzaftı derine göre, Sosyalıstlerın iktidara gelmeleri halinde kom Avru- pada büyük bir zafer kazanmış ola- caktı. İhtiyar politika kurdunun bu ıddıasını biraz mübalağalı bulma— mümkün değildi. A lıstlerın 1kt1dara geldıklerı takdırde Bata Almanyayı NATO'dan ayırmak İstedikleri de bilinen bir hakikatti. Hakikaten, Sosyal Demokratlar, bu kampanyada iç meseleleri ikinci plânda bırakarak bütün — güçleriyle 16 Hristiyan Demokratların lideri aşağı yukarı her durakta şeylerı tekrarlıyordu. Sonra, bando “Alm tidara geldiği yılda Kolonya'da A- denauer Belediye Başkanlığı va- zıfesınden ayrılıyordu Sene 1933 dü. 1945 yılma kadar da bir daha Adenauer'i ın adı çevrelerde duyulmadı. Almanyanın yenilme- sinden sonr yeniden Kolonya Belediye Başkanlığına se- çilmişti. Ancak İngilizler kısa bir zaman sonra kendisini "enerjisiz ve kifayetsiz" diye bu vazifesinden ayırmışlardı. Bir kaç gene sonra ise İngilterenin o zamanki Başba- kanı Churchill, Adenauwuer için "Al- manyanın, Bismark'tan sonra ge- len en büyük devlet adamı" diyor- du. Conrad Adenauer, fakir bir Prusyalı ailenin çocuğudur. Ken- di kendini yetiştirmiştir. Hem de ne müşkül şartlar içinde, ne sıkıntı- larla... Fakat hayat karşısında hiç bir zaman yılmamış, daima müca- dele —etmesini kazanmıştır. Hukuk mamladıktan sonra Yirminci Asrın hemen başında Kolonyaya Beledi- ye Başkan muavini olm . On yıl sonra da Başkanlık makamına yükselmiştir. Tam 1933 senesine kadar bu şehrin başından ayrıl- mamıştı 1945 de İngilizler kendisini bu vazifeden ayırınca, Hristiyan De mokrat Partisini kurdu ve yeni Anayasayı hazırlayan Parlâmento rildi. Bun- manya- nın ilk Başbakanlığıdır. İhtiyar dok tor, fizik yapısı itibariyle eski bir Prusyalı generale benzer. Uzun boylu ve iri yarıdır. Yüzü, vaktiy- le geçirmiş olduğu bir otomobil kazası neticesinde hurdahaş olmuş, kısmen tamir edilebilmiştir. Askere benzer ama, hayatında hıç askerlik yapmamıştır. men, bugün — memleketinin sılah- lanması yolunda azimle mücadele etmektedir güvenliği ve Almanya- nın birleştirilmesi problemlerini iş- lemeye çalışmışlar ve bu arada, ge- çen aylar içinde, liderleri Ollenhau- er'in ağzı ile bir de plan ortaya at- mışlardı. Bu plâna göre Avrupanın güvenliği ve Almanyanın birleştiril- mesi meselelerinin halli için Ameri- ka, İngiltere, Fransa ve Rusya ara- sında dörtlü bir konferans toplan- malı ve bu konferansta. NATO Varşova — paktı üyelerini içine alan Avrupanın < © Ollenhauer Tek bir Almanya... bir kollektif güvenlik sıstemının ku— manyanın birleştirilmesi laşacaktı. Zira o man sılahlanmış bir Almanyadan maları için ortada hiçbir sebep kal- mıyordu. Bundan başka, Sosyal De- iktidara geldikleri tak- askerlıgı kaldırmayı ve sadece bu güvenlik — sisteminin muhafazası için gerekli bir ordu bulundurmayı düşü- nüyorlardı. Bütün bunlardan sonr: syanın iki Almanyanın milletler- bir seçimle birleştirilmesine mani olmaması gerekirdi. Ollenhauer'in bu plâ diğer memleketlerin sosyalist partileri ta- rafından iyi karşılanmış, ilhass İngiliz işçilerinin lideri Gaitskell yaptığı son Amerika — seyahatinde bunu biitün gucuy savunmuştu bu çocukça bır hayalden başka bırşey değildi. Bir kere, Sovyet idarecileri- yaptıkları u bırleştırılemeyecegını etmişti. Krutçef'e bırleştırılmesı için tek yol bir federas- yon teşkilinden ibaretti. Adenauer'e kalırsa, serbest seçımlerle bırleş lerin gelmesine kada halıhazırdakı durumu muh faza etmekten başka çare yoktur" diyordu. Hristiyan De- mokratların lıderıne göre, bugünkü durumu muhafaza edecek ik- tidar da kendısınınkınden başkası 0- lamazdı. AKİS, 14 EYLÜL 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: