yor: “Âli Mahkeme hâkimlerinin maaşlarını, — izinlerini, emeklilik haklarını federal bir kanun tesbit eder; bu hususlarda, hâkimin tayi- mninden sonra, onu eyhine olarak hiç bir tadilüt yapılamuaz” (m. 148) “Âli M ne Başkan ve Üyeleri azlolunamazlar; bun beraber, hâkimlik vazifesinin i- caplarını yerine getiremediği anla- şılırsa, Kıral, bu e hazır bulun- maksızın toplanacak olan Âli Mah- geçen hâkimi işinden uzaklaştırabi- hr” (m, ). Libya'da bile en ma- kul sebepler mevcut olsa dahi, icra uzvunun başı olan Kral tek başına bir hâkimin işine son veremez. Komşu Anayasasına göre de, hükimler, “istifa hali müstesna, önceden yargılanmadan ve suçları isbat olunmadan geçici veya devam- lı olarak görevden uzaklaştırılamaz- lar.” (m ). Şu halde, Adalet Bakanının tâ- 1 » duğu şüphe götürmez. & gösterdiğimiz örneklere, bir çok ye- ni Anayasalar eklenebilir. (Bunlar- dan bir kaçını kısaca zikredelim: 12 Temmuz 1948 tarihli Günev Kore Anayasnaı. m. ve 80; İsrail Ana- yasası, m. 73; 1 Ocnk 1947 ta- rıhli Mılhuctçı Çin Anayasası, m. 80 ve 81). * B una karşılık, komünist dikta- törlüğünün hüklim sürdüğü ül- kelerde, hiüirriyet ve insan haysiye- ti gibi, mahkeme bağımsızlığı da a- yaklar altındadır. şte size canlı bir vesika Ğ Sosyalist Cumhuriyet- leri Birliği Yüksek Sovyetinin ka- rarı ile, aşağıda isimleri yazılı YüÜk- se eme Üyeleri, vazifelerin- den alınmışlardır: van Vasileyeviç Detistof, Leo- nid Dmityeviç Dmitriyef, İvan Mi- Şeyeviç Zarianof, P. Tişonoviç Kle- nof, İvan Osipoviç Matulyevıc Pan- tel Petroviç Pavlen ”Am Yüksek Sovyet Prezidiyum'u Başkanı oroşilof Yüksek Sovyet Prezidiyumu Sekreteri Pegrof Moskova, Kremlin, 7 Şubat 1955.” (Sovyet Rusya Resmi Gazetesi'nin _25 Şubıt 1955 tarihli sayısı, sayfa MİLLİ BİR DAVADIR Bu vesika, hürriyet ve hukuk devlet; prensiplerini savunmak Üze- re 1952 de merkezi Lahey'de olınak üzere kurulan ve Tirkiyede de bir Şubesi bulunan Milletlerarası Hu- kukçular Komisyonunun yayınladı- ğı “Justice Asservie - Köle Haline Getirilmiş Adalet” adlı eserden alın- mıştır, sayfa 118, Vesika 29). B im tiklâlinin, basın hürriyetinin, top- lantı hürriyetinin ve b hakların nasıl çiğnendiğini ren sayısız misallerle doludur. Sovyet Rusya Anayasası, 112 nci maddesi ile, hâkimlerin azledileme- mesi prensibini güya kabul etmiş- ti. 18 Ağustos 1938 tarihli Sovyet Rusya Adliye Teşkilâtı Kanunu da, hâkimlere bazı teminat tanır gibi görünür. Ancak bu dış göriünüşün hakikatla hiç ilgisi yoktur. Geçen ilkbaharda, Sovyet Rusyaya gide- rek hâkimlerin istiklâli konusunu yermde inceleyen Fransız Sosyalist Partisi delegasyonu, işlerin içyüzü- nü yakından görmüştür Heyet Üyelerinden P. Lochak, “Justice et Juges en U.R.S.S. - Rua- y hnâkimler” başlıklı makalesinde (1) açıkça göstermek- tedir ki, Rus hâkimleri, siyasi kuv- vet karşısında bağımsız değillerdir; hükümet tarafından uzaklaştırıl- maları kabıl olı.n birer memur du- rumundadıri göste- bu kanaatini Rakhou- nov isimli bir Rus hukukçusunun, Moskovada çıkan “Komünist” adlı dergideki bir yazısıyla da teyid et- mektedir. Rakhounov, yaz Rus hâkimlerinin “devlet makam- larının insiyatifi ile işten uzaklaştı- rılmaları” sebebiyle — ihtiyatlı bir şekilde — şikâyet etmektedir. Komünist peyklerde durum D emir Perde gerisindeki memle- ketlerin Anayasalarında - ve resmi propaganda edebiyatında-, bazan mahkemelerin istiklâli pren- sibine zahiri bir saygı gösterilir. Fa- kat tatbikatta, siyasi kuvvet hâ- kimlerin aderine -ve dolayısıyla kararlarına- hükmeder. Misal ola- rak, komünist Çekoslovakyanın 10 Haziran 1948 tarihli Anayaıısmdakı şu elâstiki hükme bakınız: “Hâkim ler yaş hnddim veya kununun der- doldur- e sev- kodılebılırler" (madde 142, bent 2). Doğu Almamyadaki komünist dev- letin Adliye Teşkilâtı Kanunu'nda da, hâkimlerin hükümet veya Ada- Jet Bakanı tarafından işten uzaklaş- tırılmalarını mümkün kılan hüküm- ler vardır. (2) -tnu-lxının hâkimler mir Perde gerisindeki memle- ketlerde, siyaset adamlarının Turhan FEYZİOĞLU hâkimleri “azarlayan”, tenkid vi hatta - Üstü kapalı şekilde - tehdit eden nutuklar söylemeleri de âdet- tir. (3) İngilterede, Baş Hâkimi sert bir dille tenkit ettiği için, bir milletve- kili -kendi partisi mensuplarının da katıldığı bir kararla- 4 ay parla- entodan uzaklaştırılmıştı. Rpman- a parlamentosunda ise, siyasi re- jlmle ilgili dnvalardn. samklara Şid- kimlerin parlâment n ağır kidlere edet tutulduklan görül- müştür. (4). umsı. hür memleketlere, hatm yarı-hür memleketlere bakınca gö- rüyoruz ki, hâkim teminatı ve adda- letin isuklâlı titizlikle korunmak- tadır. Totaliter rejimlerin hâkim olduğu Mmemleketlerde ise, hâkim siyasi kuvvetin emrindedir; istenil- diği gibi azledilir, nakledilir, teh- dit edilir. Bir ıata boreı dalet Baknmnm da, mensup ol- du. rtinin de, muarızları ve muhali len ar, müÜnizmden nefret emklennden emmim Bu ko- ketler”, “modern hukuk devletleri” tâbirleriyle, elbette Demir Perde gerisindeki memleketleri kastetmiş değildir. Şu halde, yanıldığını hüzs- nüniyetle kabul etmelidir. Şunu da ıl&ve edelim ki, şartlar ne olursa olsun, şerefli ve haysiyet- li Türk hakımlerı. vıcdanlı.nnın Be- hâkim istiklâli te dayandırılamaz. Hâki nün teminatlı olması hür ve demok- ratik rejimin temel kaidesidir. Türk milletinin kader birliği ve gönül bir- liği yaptığı memleketlerin hiç binn- de, hâkimler asla icra uzvunun takdiri kararıyla emekliye ıyrı- lamazlar. İktidar Partisi — içindeki idealıst- e JI. e rak, Türk hâkimini teminatlı bir hale getirmelidirler. Bu, geciktiril- meye tahammülü olmayan bir vatan borcudur. (D Bulletin de Ia Cemmiaalon Tu- termatlonale des Juristes, Yubat 1967, ? ve devamı. Bk. Jüstlce Asservle (Köle Wa- Jine Getirilmiş Adalet), Lahey, 1965, 8. 118, vesika 30. (8) Doğu Almanya Adalet Bakanmı FHilde Benjamin'in nutukları, aymı esver, .. N9 ve 1 (4 Ayal eser, a. 115. mza a—I — < jfx*l?sğ, 1 HAZİRAN 1957 ' n