A Ço, dd P. Göz açma vazifesi Gecen hafta Cuma günü Yenişe- hir Bayındır sokaktaki yeni C. H.P. Genel Merkezinin birinci katın- ki geniş salonda alışılmamış bir canlılık görülüyordu. Saat 10 sula- rında Parti Meclisinin hemen bütün Üyeleri uzun bir masanın etrafında eclisinin bu toplnntı- tran, genç partilileri adeta bir hayı.l kırıklığına düşüren Bahar Ha- vasıydı. Diğer bütün meseleler bun- i abiyetin sebebini uzun uzun araştırmaya se oktu: O günkü Zafer gazetesini ele alıp bu mın bu sözcüsü Parti Meclisi Üyeleri- ne köşesinden akıl öğretmek icin ne- ler döşenmemişti ki!. Bu yazıda C. H.P. Meclisi Üyelerine — ikazlar, ih- tarlar, hatırlatmalar ve daha neler yoktu ki!. Hele yoklama sırasında okunan bir isim havadaki elektriği şerarelendirdi. Genel Sekreterin oku- duğu isim Ratıp Tahir Buraktı ve ha- zır bulunan Parti Meclisi Üyeleri ara- sından bir ses Ratıp Tahir Bi di okunduğu za, di: “Hapiste!”, Bu. Pat yelerinden ve Ratip Tahirin en yakın arkadaşlarından İlhami Sancarın se- siydi. Bir başka Parti Meclisi Üyesi oturduğu yerden seslendi: “Hem de karısı ile bile görüştürülmeden palas- pandıras tevkif edildi”. Bir başka ses ilâve etti: “Avukatları ile bile görüş- türülmüyor!”. İşte Bayındır. sokak No. 35 teki C.H.P. Genel Merkez binasında Par- ti Meelfsi toplantısı daha oturumun ilk dakikalarında böylece hnrnretlen- di. Sonra üyeler konuşm başla- dılar. Son tiç ayın hAdiseleri teker te- ker dile getiriliyor ve bu arada bil- hassa Bahar Havası üÜzerinde ısrar- lt ve tenkitçi bir şekilde duruluyordu. Bu arada bazı Üyeler teşkilâtla yap- tikları temasları belirtiyor ve bilhas- duydukları hüsrana tercüman oluyorlardı. Teş- başa çekilmiş resimler bu tenkitlere çerez vazifesini Öörüyordu. Zıra o güler yüzlü resimlerin çekildiği gün- C.H.P. Meclisi toplantı halinde Bir konuştu, pir konuştu!.. lerde başka gazetelere akseden bam- başka haberler de vardı. Meselâ bir takım hâkimler emekliye sevkedtli- yor, bir takım gazeteciler hükümlkleri ağırlaştırılmış Basın — Kanununun kurbanı olarak hapislere atılıyor, bir takım sendika birlikleri kapatılıyor- du. Bütün bunların yanıbaşında en büyük Muhalefet Partisi Genel Bâş- kanı ile İktidar Partisi Genel Başka- nının yanyana gülümseyen fotograf- ları Zafer gazetesinin başköşelerin- de yer alıyordu. nel Başkanının bu durum karşısında söyliyecek sözü olmak lâzım gelmez miydi? Üstelik dıger Muhale!et par- tileri de bu durum smar ediyör- lardı. Bilhassa Partı Meclisı toplantı- sının ikinci günü Yeni Gün'de çıkan bir haber ve bir resim altı Parti Mec- lisi Üyelerinin yaralarına — büsbütün tuz biber ekti. Yeni Gün'de çıkan ha- berin hayal mahsulü olduğu aşikârdı. Ama doğrusu resim altı ç cavtüz- kârdı. Eğer, diğer Muhalefet parnle- rinin görlişleri gerçekten bu re altında ifade edıldtm gibiyse bu tc- essüfe sayan bir hal Ama men o gün Yeni Gün zazetcsınin '-ıa $bi, P. Canakkalç Miülletvekili Sa- faeddin Kauranakçının toplantı halin- deki C.H.P. Mı-('ll—ııne gc—lmcıi Ve ge- rek partisi, hsı adına bu Tesim altı dolaym ile o7üt dilemesi havayı yatıştırdı. Tenkitler artı Meclîslnin son toplantısının Vu; ıya”sı Genel Sekreter Gülek ile Meclis Grubu oldu. Genel Sekreter, âdeta partinin Genel Baş- kanıymış gibi hareket ediyor. kendi Pa kendine ve rti Meclisine bile da nışmadan Seçim ampan asına ıziri- yor, çok zaman muühtelif yerlerde söylediği nutuklarda partiyi £ ruma düsürecek 1lâflar söylüyor ve tenakuzlara düşüyordu. C.H.P. yi B.M.M. nde temsil eden mılletvektlle- rine gelince k Mecliste söze karışmaz Diğer Muhalefet miftletvekilleri, bil- hassa Hür. P. liler en verimli çalış- malarını Mecliste yaparken, C.H.P. milletvekilleri, ya hiç ortalıkta gö- rünmüyorlar, ya da söze karışmama- yı uygun buluyorlardı. Bu ne biçim muhalefetti? Son gayet enteresan bir dâva Sendikaları birliklerinin kapatılması meselesi. Hür. P. bu mevzuu büyük bir mesele haline getirmişti. Am mevzuda C.H.P. milletvekillerinin adı. bile duyulmuyordu. Bunu söyli- yen hatibe, Nüvit Yetkin cevap ver- di. C.H.P. milletvekilleri pek âlâ ça- lişıyorlardı. İşçi mevzuunda — Meclis Başkanlığına bir gensoru — önergesi verilmişti. Eğer C.H.P. milletvekil- lJerinin çalışmaları duyulmuyorsa ka- bahat onların mıydı? Partinin kendi gazetesi Ulus bile bu çalışmaları et- raflı olarak aksettirmiyordu. Daha sonra Kasım Gülek söz aldı, önce kendisine yapılan ra cş p verdi. Evet memleketi karış karış do- laşıyordu, bu doğruydu. Her gittiği AKİS, 1 HAZİRAN 1957