İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Adana Çimento fabrikası Tercih edilen teşebbüs Bu iktisatçılar hem 40 kurtşun bile köylüyü tatmin etmiyeceğini söylü- aylarda hayat pa.halılığmm daha da artarak köylüyü biraz daha sıkıntıya sokaca- ğını belirtiyorlardı. Birbirini tutmaz gibi görünen bu ifade tarzı Başbaka- na oldukça keyifli bir konuşma yap- mekten büyük bir zevk duyuyordu. Başbakanın Sivas konuşmasının a- ğgırlığını ziraat mevzuu taşıyordu ve iktidarın başı bunun sebebini şöyle izah ediy ord “Güzel âas şehri, geniş bir zirat istihsal bölgesının merkezini teşkil e- der. Memlekette her türlü kalkınma- nın evvelâ ziraj kalkınmanın temini sayesinde vukua gelebileceği — gö- işbaşına gelmiş o- lan bir İktidarın hükümet reisi sıfa- tıyla bugün bu genhiş ziraat bölgesinin merkezinde; huzurunuzda konuşur-, en, ben de elbette esas mevzuumu ziraat olarak seçeceğim”. Başbakan gercekten ısabetlı bir se- kuvvetli olarak biliniyordu. fiyatlarına yapılacak zammın ni açıklamak icin en uygun yerler- den biri muhakkak ki Sivastı. Zirat kalkınma 950'den beri ziraft kalkınmayı sağ- lamak için D.P. nin aidığı tedbir- ler Menderes'e göre, şunlardı: ktidarı bu sahada büyük ıaymtler sarfederek herşeyden ev- vel ziraat alanında ciddi ilerlemeler teminine çalıştı. Bu sahada ilk gün- u * * den itibaren gereken bliltiln tedbirleri almakta kusur etmedi. Bu tedbirleri- miz, bugüne kadar aksamadan devam etti. Bundan sonra da devam edecek- tir. Köylü ve çiftçimizi ileri ziraat â- letlerine kavuşturmak, onlara iyi to- hum tedarik etmek, bayvancılığımı- zı ileri götürmek, bol istihsali teşvik için elverişli bir fiat politikası takip eylemek, çalışmalarımızın başlıca e- saslarını ve başlıca tedbirlerini teşkil etmiştir”. Köylü ve çiftçileri ileri ziraat âlet- lerine kavuşturm. tidarının aldığı tedbirlerin habetı &ar- tık bugün herkesin iyice görüp anla- dığı bir şeydir. Makineleşme bekleni- len neticeyi vermemiştir. Çiftçinin kalkınması, gelir seviyesinin yüksel- mesi bakımından makineleşmenin za- rarlı bile olduğu iddia edilebilir. Çün- kü bu iş, başka birçok işler gibi, he- sapsız vürütülmüştür. —Meselâ trak- tör kullamlma.sına ıktisadl bakımdan elverişli olmayan küçük zirat iş- letmelere traktbr girmiş ve bu işlet- betli tedbırler'sayesınde yüzden faz- la tip ve markada traktör memlekete sokulmuş. kısa bir nra mir meselesi bütün cetınlığı ile orta- ya çıkmıştır. Gene D.P. İktidarının isabetli aıyasetı sayesinde yedek par- ça ithal etmek imkânsız denecek ka- dar güçleştiğinden traktör sahipleri ne yapacaklarım şasırmı ardır. Hele hayvanı . Menderesin "hayvancılı- ğımızı ılen götürmek" sözü ile n kastettiğini anlamak gerçekten güç- tür. Çünkü bu sahada derde deva o- labilecek hiç bir ciddi ve esaslı tedbı'r alınmadığı malümdur. Tam tersin hayvancılığın zeruedıgmı gdsteren ı- şaretler hyc de az değildi Fiat politikası enderes biraz sonra SözÜ asıl söy- lemek istediği meseleye getiri- ordu “Zıral kalkınmamızda en mühim tedbirlerimizden bir tanesinin fiat vo- ltikası olduğunu söylemiştim. Filha- kika her marifet iltifata tâbidir. Her- hangi bir müstahsil vatandaş zümre- si, emeğinin mukabilini tam olarak almıyacak olursa elbette ki çalışma- mahsuüllerimizi elverişli fiatlarla de- gerlendirmek, biraz evvel de dediğim gibi, iktidarımızın ve hükilmetimizin başlıca kaygusunu ve hedefini teşkil etmi Fakat 7ıraat politikasının esas ga- yesi sadece müstahsilleri, yani zirai mahsul istihsal edenleri, yüksek bir gelire kavuşturmak değildi. Bu, top- yekün kalkınma sağhyacak bir vası- aydı: “Zirat kalkınmamız, topyekün kal- kınmamızın temelini teşkil eder de- iştim. Gerçekten ancak ziraatımız ılerı götürüldüğü takdirdedir ki, nü- fusumuzun * 80'ini teşkil eden köylü ve çiftçimizin satın alma gücil ve binnetice istihlâk yani sarf etme gü- him nisbetlerde istifade edecek, diğer taraftan sanayi kurulması ve diğer iktisadi teşebbüslere girişilmesi için sermaye birikmeleri mümkün olacak fabrikalar, silolar, limanlar, yol pılabılecek şehirler gü7e11eştınlebtlıı- cek, alkınma topyekün ta- hakkuk ettınlecek sanayiin ham maddeleri elde edilecek, ihracat ta artacak ve bu yolda memleketin her türlü iktisadi kalkınma için muhtaç bulunduğu dövizin bol miktarda te- mini mümkün olacaktı. Bunların ya- nında devletin, memleketi ileri götür- mek için yapmak mecburiyetinde bu- lunduğu bin bir hizmetin ve karsıla- mak mecburiyetinde bulunduğu türlil . Bütün m gibi Üyük kıtlenln istihsal, satınalma ve sarf etme cü artması ile an- cak mümkün olabilecekti. Nitekim de öyle oldu”. Menderesin bu sözlerinde doğru ta- raflar yok değildi. Fakat bütünü ile ele ahnacak olursa temelden mahrum olduğu görülebilirdi. Hakikaten bir sınıfın satın alma gücünü yahut milli geliri nominal olarak arttırmak fazla bir şex ifade etmezdi. Daha doğrusu bu, enflasyonun ta kendisi idi. Bazı kimselerin satın alma gücleri artar ve istihsal edilen mal ve hizmetler ve- künu olduğu yerde kalırsa fiatlar der- hal yükselmeğe başlardı. Fiat yükse- lişlerinin yani devamlı bir enflasyo- nun ne gibi neticeler verebileceğini de artık Türkiyede yaşayan herkesin an- lJlamış olduğu süphesizdi Sonra bizim gibi iktisad! k eri kalmış memleketlerde ıstıhlâ.kın teşviki kal- kınmaya götüren bir yol olarak kabul AKİS, 1 HAZİRAN 1957