Ü K l | Ş N Sendikalar OLEYİS kongresi tel, lokanta, eğlence yerleri işçi- leri Türkiyede ilk mesleki fede- rasyonu kurmuşlar ve teşkilâtlanma- yolundn bir hayli gayret sarfetmiş- Fakat çeşitli şahsi rekabetler yüzünden Federasyon son yıllarda bir hayli sarsıntı geçirmişti. Federasyo- ra heyeti başkanı vetİstan- bul OLEYİS nin başkanı Yunus Ya- kar diğer Üyelerin kendisiyle çalış- mak istememeleri yüzü yalnız kalmıştı. Bu bakımdan olağanüstü bir kongreye xiımek lüzumu belirmiş- ti. Geçen Çarşamba ve Perşem- be günlen İstanbul Tokatlı otelinin bir sılonunda yapı ıilan kongrede yem liğe getir'ıldl. b Üyesi olan Yu işçi, Hilton Otelinde işçi temsilcisi olarak çalışırken haksız olarak işin- den çıkarılmıştı. O zaman sendikanın tşcı temsilcisi olan bu Üyesini lAyıkiy- orumadığı hakkında bazı tered- dütler vardı. Şımdi Mustafa Çiçekin muhasipliğe tâyini, ona yapılan hak- sızlığın kısmen tam ve işçi daya nışmasının bir gostensıydi Türkiye- nin birçok şehirlerinde Üye sendika- Jarı bulunan Federasyonun teşkilâtı- nı genişletmesi için bu — olağantistll kongrede yeni kararlar alınmıştı. Bu kararların, iş başına getirilen enerjik icra heyeti sayesinde gerçekleşeceği muhakkaktı. Bu federasyona bağlı işçilerin dertleri bilhassa ©- 10 lar” ile eğlence yerlerinde yabancıların çahlştırılmalarından ibaretti. Garson- lara ödenmesi n “O6 10 lar”ın mecburi bir hale getirilmesi için Fe- derasyon çok çalışmış, nihayet bunu sağlıyacak bir kanunun Meclise geti- rileceğine dair vaad de almıştı. Fakat bu vaad henüz gerçekleşmiş değildi. Turizmi teşvik politikasından fay- gdalanarak birçok işyerleri gerek gar- son, gerek müzisyen ve sanatkâr o- Jarak yabancılara iş — vermişlerdi. Türk işçileri kendilerinin korunması gerektiğini yıllardanberi duyurmaya çalışmış, fakat bunda muvaffak ala- mamıştı. Hafif Batı MÜziği Türk sa- kadar ki, Yunanistandan ve Ege ada- Jlarından yurda sığınan ırkdaşlarımız bile bu kanun karşısında çalışmak- tan men ediliyorlardı. Bu bakımdan &geçen hafta Yunan tebaalı bir şah- sın tevkifi oldukça hayret uyandır- mıştı. Nasıl olurdu da 2007 sayılı kanuna Trağmen bir Yunan tebaası Türkiyedeki bir seyahat acentasında memur olarak çalısabilirdi! Maama- fih ırkdaşlarımızdan başkalarına gös- terilen müsamahanın ilk örneği bu İzzet Çilingir Sebat, gene sebat!. değildi. Daha önce de Macar mülte- cileri işe yerleştirilmişlerdi. Halbuki memleketimizde birçok iş kollarında işsizlik bulunduğu herkesin bildiği bir hakikatti. Bu durum karşısında yabancılara iş sağlanması Ifoş karşıla- namazdı. Tekstil kongreleri G ecen haftanın sonunda Cumartesi Birlik ve Federasyonlar hakkındaki temaslarının neticelerini öğrenmiş ol- dular. Bu kongrelerde konuşan Rıza Güven, işçilerin sendikalar ve birlik- ler etrafında birleşmeleri lüzumun- dan bahsetmiş ve grev yasağının kal- dırılması lüzumu Uzerinde durmuştu. Gre asağını kaldı yetkıliler sendıkala sürüyorlardı. bunu söyliyenler bir taraftan da sen- dikaları ve birlikleri zayıflatmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. İşçiler her ne asına olursa ol- sun “birleşmek” hususunda kararlıy- dılar. Kurtuluş yolu birleşmekteydi. Basın teknisyenleri Gecen haftanın sonunda Cumarte- si günü Eminönünde eski Halke- vi salonunda İstanbul Basın Teknis- yenleri Sendikasımn da kongresi ya- pildi ve bu kongrede basın teknis- yenlerinin mesleki ve kanuni dertle- rinden başka işçilerin birliği, sendi- ka hürriyeti, grev gibi umum! mesele- ler ele alındı. Bu arada eski sendika- listlerden ve Mürettibi Osmani zama- nında ilk grevi hazırlıyanlardan biri olan Ethem Onan - em Ba sbz almış ve Şeref Hivel de “cesaret” vi "metanet"le mücadele edılmeq[m tav- siyle İstanbulda bulunan Türk-İş Ge- nel Sekreteri İsmail İnan /da alkışlar kacılığın durumunu, Batıda sendika- cılığa gösterilen alâkaya karşılık memleketimizde engeller çıkarıldığı- nı, fakat işçilerin sendikaları ve di- ğer işçi teşekkülleri etrafında topla- p birleşmeleri İle bu engellerin gi- derılebıleceğım belirtti. İşçiler Öğretici seyahat " eçen hafta, işçiler bakımından, memleketin birçok yerlerinde ol- dukça hareketlij geçti. Sendika Birlik ıl. ürkiyede Sendikaların arzu edil- diği nishette genişlemiş olması- nın sebepleri arasında, şüphesiz, ka- nunların yetersizliği de vardır. İşçi ve İşveren sendikaları ile birlikleri hakkındaki 5018 sayılı kanunun sen- dikacılığımızın gelişmesini — sağla- maktan uzak olduğunu tatbikat gös- termiştir. Sendikalar işçiler için top- l kat işçi hareketinin muvaffak ola- bilmesi için sadece sendikaların var- lığı kâfi değildir. Sendikalar bir tek iş kolunda veya ona bağlı iş kalla- rında çalışan işçiler tarafından ku- rulabilmektedir. Halhuki yalnız çalıştıkları iş kolları mından değil, fakat umumi olarak, bir takım dertleri ve istekleri var- dır. Bunları sadece bir mesleğe bağ- h işçilerin kurduğu sendikaların karşılamasına imkân yoktur. Hele. Türkiyede sendikalar tek başlarına hareket edebillecek kudrette değil- lerdir. Üyeleri bin işçinin üstünde o- lan sendikaların savısı pek azdır. Çoğunun üyesi 300-500 işciden iha- rettir. Bu kadar az bir sayının mey- dana getireceği topluluk mali bakım dan da zayıf olduğundan sendika- lardan kendi' başlarına büyük İşler rine er bulmaları nemez. Nitekim tatbikat, bunu gös- termektedir. Bu bakımdan meslek- lerarası Ve böl ge esasına dayanan xendika birlikleri veya federasyonla- rın kurulması ve bunların bir tek konfederasyon etrafında toplanma- ları bir zaruret teşkil eder. YVakıa dünyanın birçok memleket- Jerinde aynı iş kolunda çeşitli sen- dikalar olduğu gibi bunların mey- dana getirdikleri ayrı federasyonla- AKİS, | HAZİRAN 1951 —R