1 Haziran 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

1 Haziran 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER rısı mülnasebetiyle bir konuşma yvap- beklemek icap eder. Bu ko- nuşma, Parti Meclisi toplantısının Genel Başkan İnönüye rejim mevzu- unda neler ilham ettiğini gösterecek, başka hiçbir sebep olmasa bile, sırf bu bakımdan büyük alâka uyandıra- caktır. Seçiml -r Şerlat ve parmak u haftanın başında dost meclis- lerinde, sokaklarda, evlerde, oto- büslerde veya kahvelerde Üzerinde en çok durulan mesele en şiddetli te- sirini Bolu havalisinde gösteren ve bütün Kuzey-Batı Anadoluda hissedi- len depremiler değildi. Herkes daha ziyade yaklaşan seçimlerden bahse- diyordu. Hakikaten İktidarın başının geçen haftanın sonunda Şıvasta ver- diği nutukta “seçimler yakındır” sö- zünü de sarfetmiş bulunması bütün yurtta akisle uyandırmıştı. Buğday fiatı 40 kuruşa çıkarılıyor ve akabin- de İktidarın başı “secim” kelimesini telâffuz ediyordu.. Esasen secimle- rin sonbaharda yapılacağı rivayetle- ri bir müddettenberi ortalıkta dola- ğildi. C.M.P., teşkilâtına “Sonbahar- daki seçimlere hazır ol!” emrini ver- Meclisinin tebliğinde yialardan” tan sathında yaz sıcaklarıyla birlik- te seçim havası da hüküm sürmeye başlamıştı. İktidarın bası işte seçimler, diyor- du; halk hükilm verecek ve şeriatın kestiği parmak elbette Aacımıyacak- lefet mensubu, doğrusu parmakları- nın şeriat adına kesilmesinden endişe ediyorlardı. Radyo ve seçimler fukta seçim ihtimallerinin belir- mesi Muhalefetin gözlerini büsbü- tün radyolara çeviriyordu. En tesir- N bir propaganda vasıtası olan rad- Yyoların durumu ise malümdu. Geçen C.H.P.) tarafından sorulan bir sözlü Devlet radyosunda Hükümetin imar politikasının propagandasım yap- nı bulmuştu. Anayasa, milletvekillerinin icra kuvveti em- rinde çalışmasını hoş kKarşılamaya müsı.ıt değildi. Diğer taraftan 5428 sayılı kanuna göre siyasi partilerin radyoda propağanda yapmaları ya- saktı. Bu vaziyet karşısında Mümtaz Faik Fenikin radyo konuşmalarına bir izah tarzı bulmak güçtü. Fakat Devlet Bakanı Yardımcısı bu fikirde değildi. Bakana göre mesele sadece şundan ibaretti: Adı geçen milletve- kilinin memleketin imarı hakkında “tetkik ve müşahedeleri” vardı ve bunu radyodan vatandaşlara anlatı- yordu. “Tetkik ve müşahede” propa- gandadan tefrik edilmeliydi. Esasen Ankara milletvekili bu işi bir ücret de almadan ifa ediyordu Kısacası Fenik parasız gazel oku- yordu. Eh, bu işin de ehliydi. Nitekim o gün sözlerini de böyle bitirdi: *İyi olmuyor Hazer Bey.. El hazer, Ha- zer Bey... El hazer...” Sosyal ÂAdalet “Bir varmış , bir yokmuş...” G eçen haftanın sonunda, - muteber Zafer'in tâbiriyle - “misli görül- memiş birç heyecan ile dalgalanan” Si- vaslılar, İktidarın başının sosyal a- dalet hakkındaki fikirlerini dinledi- sem pati mem Semhı Yurutenin Missesi bü- yük Ne dıyordu D.P.? Makam oto- Cu tahsis edilmiştir, istersem nNaAvaA gönderir limon aldırtırım” d(yordu C.H.P. Humon aldırttığı için rey a- mı vi Bu hafta Ulus gazetesi Çalışma Bakanının hamımını, zevci Ankara- Hadiseyi Yaratan Resim Ulusta çıkan resim Resmi otomobil, Bn. ler. Buğday fiatlarında 1/3 niabetin- de bir sıçrama yapılması kararlaştı- rılmış ve millete duyurulmuştu. Ek- seriyeti çiftçi olan Sivaslıların önün- de sosyal adaletten söz açmak için aman müsaitti. Nitekim u Z P. lideri bu fırsatı kaçırmadı. İkti- darın başına göre Türkiyede sosyal adalet, “ciftçi ve köylü dâvası” idi. “Sosyal adalet ve sosyal inkilâbın a- sıl mânası, köyliimüzün ve çiftçimi- zin yaşama seviyesinin yükselmesi” idi. İşte sosyal bir adalet gayesiyle, buğday fiatları 30 kuruştan 40'a yükseliyordu. Vakıa İktidar, 808- yal adaleti biraz geç tecelli ettirmiş- ti. Zira ziral mahsul fiatları, dört na- la giden fiatlara nazaran biraz geride kalmıştı. Fakat ne olursa olsun İkti- darın başı ziral fiatlara bir sıçrama yaptırarak aradaki farkı kapatıyordu. İktıdarın başının ağzından bir “Kırk” lâfının çıkmasiyle sosyal adalet yo- lunda büyük bir hamle yapılıyordu! Böylece Zafer'in pek meşhur başya- zarının dediği gibi, “sosyal adaletle sosyal inkilâp bir memlekette derinli- ğine ve genişliğine tahakkuk” ettiri- lecekti Fiat artmasiyle sosyal adaleti te- min arasında uzun bir yol olduğunu zannedenler, İktidar liderinin bu ço uzun yolu bir adımda nasıl kat'etti- Tarhan ve bir demet çiçek da yokken elinde çiçek makam oto- sunuz Bayan Bakan mezarlığa gi- diyormuş! İnsa, Galiba ba İktidar. gazetesi zamnıvdi- yor millet D.P. kam otomobılıyle Bayan Barlac Hmon srmasın da, Bayan Tarhan ka- bir ziyaret etsin diye rey verdi. anıldıklarıns anlıyacaklar ama, iş işten geçmiş olacak. Hem, Baş- bakanın tabiriyle “Pek yakmda"l. AKİS, 1 HAZİRAN 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: